|
|
|
|
|
|
Yanlış teşhis cezası
Yargıtay'dan doktor hatalarını affetmeyecek karar: Bebeğin özürlü doğacağını fark edemeyen doktor tazminat ödeyecek.
Yüklü tazminat nedeniyle Batı'da doktorların korkulu rüyası olan 'hatalı teşhis' davalarının bir örneği Türkiye'de yaşandı. 10 yıllık davadan benzer vakalar için içtihat olacak karar çıktı.
ANA KARNINDAYKEN ÖZÜRLÜ OLDUĞU BELLİYDİ Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, penisi ve anüsü olmadan doğan, bacaklarını da oynatamayan bebeğe, hamilelik boyunca "sağlam" diyen doktorlar ve hastane hakkındaki tazminat cezasını haklı buldu.
"FARK EDEMEZDİK" SAVUNMASINA RET Doktorların "Bu, 200 binde bir olur. Bilinmesi mümkün değil. Kürtaj zamanı da geçmişti" savunması reddedildi. Bebeğin doğduğu 1994 yılından hesaplanan iki milyar liralık tazminat aileye faiziyle ödenecek.
Yanlış teşhise ceza
Yargıtay tıp dünyasını sarsacak bir "tazminat" kararına imza attı. Yanlış teşhis iddiası ile açılan davada doktorları ve çalıştıkları hastaneyi tazminata mahkûm eden kararı onadı.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, anne karnındayken penisi bulunmayan, anüsü kapalı olan ve bacakları da hareket etmeyen bebeğe sürekli "sağlam" raporu veren doktorlar ile bu doktorların çalıştığı hastanenin tazminat ödemesi gerektiği yolundaki yerel mahkeme kararını onadı. Doktor hataları bugüne kadar yargının sıkça önüne gelmişti. Ancak açılan davaların çoğunluğu yanlış ameliyat, hatalı ilaç kullanımı ve hatalı tedaviye dayanıyordu. Yargının önüne gelen bu alışılmadık davanın ayrıntıları dosyaya şöyle yansıdı: Ankara'da yaşayan E. K., 1993 yılındaki hamileliğinin ilk dönemlerinden itibaren özel B. Hastanesi'ne gitti. Hastanede kendisiyle düzenli olarak doktor C.A. ve E.C. ilgilendi. İkisi de kontroller sırasında bebeğin sağlıklı geliştiği bilgisini verdiler.
ÇOCUĞUN PENİSİ YOKTU Ancak E.K. 1994 yılının başında doğum yaptığında bebeğin penisinin olmadığı görüldü. Anüsü kapalıydı ve bacakları normal hareket edemiyordu. Özel hastane, olayın duyulmasını engellemek için anüsün açılması için gerekli tedaviyi üstlendi ancak soruna bir çare bulunamadı. Operasyon yapılarak sadece dışkının hortum aracılığıyla dışarı atılması sağlandı. Anne ve baba, çocuklarının iyileşmeyeceğini anlayınca doktorları ile hastaneye tazminat davası açtı. Doktorlar ve hastane, kendisine yanlış bilgi verildiğini söyleyen E.K.'nin hastanede dikkatle kontrolden geçirildiğini, bebeğin durumunun 200 binde 1 görüldüğünü, bu nedenle durumun fark edilemediğini öne sürdüler. Hastane ve doktorlar, "Bebekteki anormallik fark edilse bile, annenin ilk hastaneye gelişinde kürtaj dönemi geçtiği için bir müdahalede bulunamazdık. Bu tür bebekler doğum sonrasında ameliyatla yaşama şansı bulur" diye kendilerini savundular.
YEREL MAHKEME CEZA VERDİ Bu savunmaları yeterli bulmayan Ankara 12'nci Asliye Hukuk Mahkemesi, dönemin parasıyla anne ve babaya 500'er milyon, çocuk için de 1 milyar tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Bu paranın çocuğun doğduğu tarihten başlamak üzere faiziyle birlikte ödenmesini kararlaştıran mahkemenin kararına göre doktorlar ve hastane her ay anne-babaya 5 milyon lira da bakım ücreti vereceklerdi. Dosya, temyiz süreci sonunda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine geldi. Genel Kurul "isabetsiz teşhis" nedeniyle hükmedilen tazminatın yerinde olduğuna karar verdi ve doktorların kusurlu olduğunu teyit etti.
Ersan ATAR-ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|