İyilik tarihi
Zaman olur, "naif" bakış açısı bile gerekir. Tarih boyu yüklenmiş gerilimlerin, inatların arasına, "bir de şunlar vardı" diye biraz olsun sokulabilmek üzere.
Karşılıklı yahut ağırlıkla tek taraflı etnik kırım ve kıyım yaşamış topluluklar, acıları ve söylenceleri kuşaktan kuşağa devreder. Daha çok kırılan ve kıyılan, "etnik temizlik ve soykırım"a kadar uzanır. "Trajedi"den kendisine düşen daha büyük acının üstüne odaklaşır. Daha çok kırdığı, kıydığı söylenen ise, ya üstüne alınmaz, ya tarihin o sayfalarından hiç söz etmez, yahut karşı tarafın sayılarını ufalar... veya kendisinin de nasıl bir ihanete, kırım ve kıyıma maruz kaldığını, ötekinin yalanını kanıtlamaya uğraşır. Her iki ucun da delili, belgesi, kaydı, hatıratı, maruzatı vardır. Bu iki ucun, birbirine kulak verecek hali yoktur. "Meseleyi tarihçilere havale etmek" gibi çözümlere koşulsa da, zaten tarihçilerin saflaştığı, safını şaşıranın "hainlik"le damgalandığı bir ortamda, havale iadeli taahhütlü geri döner. Kimin kimi ne kadar katlettiği, buna nasıl bir ad verileceği, kimin ne kadar sorumlu olduğu, mirası kimin yükleneceği elbette tarih için önemli olabilir. Lakin, "nefret"e odaklanmış arayışın, kimin daha çok katil olduğunun bulunması yahut reddedilmesi üstüne yoğun çabaların yanı sıra... "Kötülüğün tarihi"nin yanı başında... Belki, bir de "iyiliğin tarihi"ne yer bulunabilir.
Nazilerle yakın olduğu halde, çok sayıda Yahudi'yi kurtaran "Schindler" ve filmleştirilmiş "listesi"ne benzer bir arayış var bugünlerde. Eski Yugoslavya topraklarında. "Bir süre önce, birbirlerini kırıp kıyıma uğratmış etnik gruplar"ın diyalogu adına, herkesin "öteki"ni doğramaya çalıştığı bir dönemde, "ötekine el uzatmış olanlar"ın tanıklıkları bir belgeselde derleniyor. Komşusuna, o esnada "düşman" sayılan kökeninden dolayı kıyamayan, kıymak bir yana, onu koruyan, saklayan, kaçıranların tanıklıkları. Ortamın tüm gözü dönmüşlüğüne rağmen, tehlikeyi de göze alarak, "öteki"ni "bizimkiler"in gazabından korumaya çalışanlar. Hırvat komşusunun yakılan evini söndürmek için uğraşırken, Sırp ateşi altında ölen Sırp... Kosova'da Arnavut komşularını traktör römorkunda saklayarak Sırplardan kaçıran Sırp... Silahlı Arnavutlara karşı, Sırp komşularını 30 gün saklayan Arnavut aile... Hırvatlarla çatıştıkları sırada, mayınlar arasındaki yaralı Hırvat'ı kurtarıp ona kan veren Boşnaklar. Proje yöneticisi Srdjan Antiç, kenti Vukovar'da, Hırvat-Sırp çatışması sırasında, birbirlerini korurken evleri yakılan, yıkılan Hırvat ve Sırp komşularının hatırasını bugüne taşımış: "Bu insanların hikayeleri savaş sonrası ortak yaşamın temelini oluşturabilir." Anlaşılıyor ki, bu "karşı-kahramanlar" hala kendi etnik topluluklarının "hain" suçlamasından korkuyor. Çoğu, isimlerinin gizli kalmasını istiyor. Olsun; bir de "iyilik tarihi" mümkün.
Başkasının kendisine zulmünü, kırımını, kıyımını anlatanlar, belki daha sessizce, kendilerinden birilerinin "ötekiler"i, "düşman ırkından" komşularını nasıl koruduklarını da fısıldar, o cesur ve iyi insanların hatırasından pekala "milli iyilik gururu" çıkarabilir. Osmanlı Ermenilerinin, Türklerinin, Kürtlerinin de böyle hikayeleri vardı. Çünkü, komşusuna kıyamayan, onu saklayan, malına, çocuğuna sahip çıkanlar, belki azdı, ama vardı. "Trajedi"nin ne olduğunu, herhalde en çok onlar fark etmiştir. Her iki yönüyle de. "Tarihçiler" bir de "karşılıklı iyilik ve iyiler tarihi"ne göz atabilse!
|