Çağlayan: 'IMF'nin bankaları fona alın' mantığını anlamak mümkün değil
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, IMF'nin ''bankaları fona alın'' demesinin arkasındaki mantığı anlamanın mümkün olmadığını belirterek, ''IMF burada acaba, bir örtülü devlet garantisi mi getirmek istiyor?'' dedi.
Ankara Sanayi Odası'nın, Mart ayı olağan Meclis toplantısında bir konuşma yapan ASO Başkanı Zafer Çağlayan, bankacılık sisteminin daha önce kendisine verilen yüzde 100 devlet garantisi nedeniyle, Türkiye'de yaşayan herkesin kucağına yüksek miktarda borç bırakıldığını belirterek, bankacılık yasası ile ilgili, IMF'nin bazı garip istekleri ile karşı karşıya olunduğunu ve bu durumun kendisini rahatsız ettiğini bildirdi.
IMF'nin bankacılık sektöründe herhangi bir sorun çıkması halinde, bankaların tasfiye edilmesi yerine fona alınmasını istediğini anlatan Çağlayan, ''IMF yine kucağımıza bir miras bırakmak istiyor'' dedi. Türkiye'de yapısal reformların tamamlanmasını isteyen, IMF'nin gelip ''bankaları fona alın'' demesinin arkasındaki mantığı anlamanın mümkün olmadığını bildiren Çağlayan, ''IMF acaba bir örtülü devlet garantisi mi getirmek istiyor?'' dedi.
Çağlayan, bir bankanın kendi ticarethanesinden dolayı başarısız olması durumunda, tasfiye edilmesi gerektiğini de her fırsatta dile getirdiğini hatırlatarak, bundan dolayı IMF'nin bankaların fona devredilmesi yönündeki taleplerini anlamalarının mümkün olmadığını bildirdi.
Çağlayan, Türkiye'nin IMF'den kurtulabilmesi içinde, yapısal reformların gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.Siyasi iradenin bu konuda son derece kararlı olduğuna da dikkat çeken Çağlayan, dünya üzerinde IMF ile anlaşmak durumunda kalan tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
TÜRKİYE'YE GÜVEN ARTIYOR
Konuşmasında cari açık konusuna da değinen Çağlayan, hocaların ''cari açık, GSMH'nin yüzde 5'ini geçerse ciddi sıkıntı olur'' dediğini hatırlatarak, geçen yıl cari açığın yüzde 5'i geçmesine rağmen, bir sorun yaşanmadığını, çünkü cari açığın finansmanında bir sorun olmadığını kaydetti.
Bunun da bu yıl da cari açığın sorun olmayacağı şeklinde değerlendirilebileceğine dikkat çeken Çağlayan, cari açığın doğrudan yabancı sermaye biçiminde finans edilmesi halinde, sorun yaşanmadığını, ancak kısa vadeli sermaye hareketi olan sıcak para ile finanse edilmesinde zorlanılabil ineceğini kaydetti.
Yurt dışında Türkiye'ye güvenin arttığını söyleyen Çağlayan, bunun siyasi ve ekonomik istikrardan kaynaklandığını, AB konusunda Türkiye'nin geldiği nokta ve aldığı takviminde, Türkiye'ye güveni artırdığını söyleyen Çağlayan, Türkiye'ye giren yabancı sermayenin artarak devam edeceğini söyledi.