|
|
|
|
|
|
Ne dediler?
KAZIM KANAT: Dahi arkadaşım Daum çıldırmış olmalı. İlk yarıdaki 2-1'lik maçta senin takımın Beşiktaş'la antrenman maçı mı oynadı? Ne yazık ki; dürüst ve ilkeli olan bu ülkede takdir edilmiyor. Samet Aybaba çalıştırdığı her takımla Beşiktaş'ı yenmek için sahaya çıktı. Şimdi Beşiktaş'ta vatan haini! Veysel Cihan, G.Birliği formasıyla Beşiktaş'a gol attı. Hiç sevinmedi, üzüldü. Çünkü Beşiktaş'la anlaşmıştı. Yıllar önce, Beşiktaş'ı şampiyonluktan eden Malatyalı Bünyamin, Beşiktaş'ta hain oldu. Türkiye'de dürüst olanı sevmezler. Bu da Türk insanını futboldan soğuttu.
AHMET ÇAKAR: Türkiye'deki futbol ahlakının çivileri tamamıyla yerinden oynamış durumda. Yensen teşvik, yenildiğinde de şike deniyor. Mücadeleci oynasan dert, yumuşak oynasan antrenman maçı! Ve maalesef bunu söyleyen sokaktaki vasıfsız seyirci değil. Ya kulüp başkanı ya idareci ya da Daum gibi şampiyonluğa oynayan bir takımın hocası. TBMM, sporda şiddet, teşvik, şike için komisyon kurdu. Bilgisi olanlar da gidip konuştu. Hepsi hikaye! 1 numaralı sorumluluk sahibi olması gerekenler birinci derecede sorumsuz davranıyor. Kimse futbolda huzur ve objektiflik beklemesin.
LEVENT TÜZEMEN: Samsun da G.Saray'a sert oynadı, ama Hagi "Niye böyle oynadılar?" diye isyan etmedi. Daum, gündem değiştirip kötü futbola kılıf uydurmaya çalışıyor. Kendi yetersizliğini "Niye bize karşı böyle oynuyorlar?" diye rakibi abuk subuk suçlayarak kapatmaya çalışıyor. Tüm takımlarımız G.Birliği'nin felsefesine ulaşırsa Avrupa'da söz sahibi oluruz.
GÜRCAN BİLGİÇ: Hiçbir yönetici veya teknik direktör rakibin iyi veya dirençli oynamasından yakınamaz. Zorlu bir maç sonrası galip gelmişseniz bu zaferin keyfine varmanız, bir dağcı gibi zirveyi bulmanın hazzını yaşamanız gerekirken "Bu yol ne kadar dikmiş!" diye şikayet edemezsiniz. Tüm maçların zorlu geçmesi gerekirken, sorumlu kişiler kolayı daha sever hale gelmiş.
|
|
|
|
|
|
|
|
|