| |
|
|
Erdoğan "Ankara Ağzı" ile mi konuşmaya başladı?
Mehmet Altan, şimdiye kadar antidemokratik bir sisteme muhalif oluşu ve sistemi demokratikleştirmek isteyen AB ile yaptığı işbirliği dolayısıyla başarı grafiği çizen AK Parti'nin, Ankara'ya teslim olduğunda nasıl dehşet verici bir form düşüklüğüne uğradığını vurgulamıştı son yorumunda... - Erdoğan Ankara ağzı ile medyayı suçluyor, demişti... Açıkçası "Ankara Ağzı" kavramını ben kullanmış olmak isterdim. Yazar olarak kıskandım Mehmet Altan'ı. Çünkü "Ankara Ağzı " tıpkı " Ankara Zeybeği " gibi folklorik bir olgu. Halk danslarına ilgi duyanlar bilir. Örneğin halk danslarında bir ayrım, dansçıların sayı ve cinsiyetine göre yapılandır: Tek kişilik kadın dansları Estireyim mi (Bolu), Yoğurt (Eskişehir)... Tek kişilik erkek dansları Zeybek (Aydın), Misket (Ankara)... İki kişilik kadın dansları Ördek (Bolu), Mandalar (Kırklareli).. İki kişilik erkek dansları Hançer Barı (Erzurum), Kırka Zeybeği (Eskişehir)... Toplu kadın dansları Güvercin (Erzurum), Çömüdüm (Kütahya)... Toplu erkek dansları Coşkun Çoruh (Artvin), Koçaklama (Ağrı)... Kadın-erkek karışık danslar Delilo (Elazığ), Dokuzlu (Gaziantep)... (Dr. Turhan Baraz/ Türküler.com.) Evet Ankara'nın Misket'i "Tek kişilik erkek dansı"dır. Erkekler Misket'e ayak uydururken, bacaklarını aça aça, kostak kostak iki yana salınarak, oldukları yerde topuk vururlar. "Daracık daracık sokaklar / Kızlar misket yuvarlar / Kızlara koca vermiyor / Kocaman kocaman karılar" Siyasi folklordaki "Ankara Ağzı" da erkeklerin tek sesten topluma veya dünyaya tepki koyduğu bir "Sözel Dans "dır. Bu ağzı kullananların bir kişi veya bir koro olması durumu değiştirmez. Önemli olan "Tek Seslilik"tir. Ankara Halkevi açıldığında, bir sazdan Misket çalınıyor ve Ankara efesi sahnede oynuyormuş. Açılışa gelen Atatürk, Halkevi Başkanı Ferit Celal Güven'e "Bu müzik artık çok sesli olsun" demiş. Ertesi hafta aynı havayı 10 tane bağlamaya çaldırmışlar. Atatürk de "Siz çok sesliliği aynı sesi çıkartan çok bağlamalılık şeklinde anlıyorsanız benim diyeceğim yok" diye sitem etmiş. Turan Güneş'in, tam demokratikleşiyor denilirken, sonunda mutlaka kökten devletçiliğe dönen CHP için "Hamamcı Ülfet" benzetmesi yaptığını birkaç kez yazdım bu sütunda. Ahmet Rasim'in roman kahramanı Ülfet'in, evlatlık girdiği konakta kadınlarla hamama gidip sevici olduğunu ve düğün gecesi damadı bırakıp, yine hamama kaçtığını da anlatmıştım. "Halk Ağzı" ile konuşarak yıldızı parlayan Tayyip Erdoğan'ın belleğinde "Ankara Ağzı "nın bulunmaması gerekiyor mantıken. Üstelik sürekli iç ve dış geziler yaptığı için, Ankaralı olması ve Ankara Ağzı'nı öğrenmiş olması da pek mümkün değil. Acaba Mehmet Altan'ın Ankara Ağzı zannettiği lisan, "Milliyetçi-Mukaddesatçı " bir başka ağız mı? Ankara Ağzı bazen solcu, bazen sağcı, bazen ulusalcı söylemlere de yatkın olduğu için, Altan böyle bir yanılgıya düşmüş olabilir.
|