|
|
Taraftarın kadar konuş!
Okurlarımızdan Yusuf Ünal, Arçelik buzdolabı reklamında kullanılan çökelekle ilgili tanımları eleştirmiş, koku vs. yaymadığını belirterek aşağılanmasına karşı çıkmıştı. Pek çok okurumuzdan tepki aldık. Bunlardan Hayriye Orkan diyor ki: "Filmi ilk seyrettiğimde düşündüğüm şu oldu: Sırrı için annesinin yolladığı çökelek o kadar önemli ki, ancak bu teknolojik özellikleri kapsayan bir buzdolabına gönül rahatlığı ile koyabilecek. Bir küçümseme söz konusu değil." Benzer bir durumla Beko konusunda karşılaştık. Beko buzdolabının 'merhaba'nın yanısıra 'bonjour' demesine karşı çıkan okurumuz Serhat Girgin, gece buzdolabını açınca 'bonjour' diye bir sesin duyulmasının garip olacağını, her saat söylenebilen 'salut'un daha doğru olacağını belirtmişti. Selin Habbab da itiraz etmiş: " Bonjour tüm dünyada her saat kullanılabilir. Onun için yanlış değildir. Ayrıca 'salut' informel konuşmada mevcuttu, formel dilde değil." Müşteri bağlılığı bir marka için en önemli değerdir. Burada kimin haklı, kimin haksız olduğu önemli değil. Önemli olan, ilgili olmak, sahip çıkmak. Böyle müşterileri olduğu sürece Arçelik gibi Beko'nun da sırtı yere gelmez. Bu arada kendimize sormakta yarar var. Kaç tane böyle taraftarımız var?
|