| |
|
|
Türkiye... Korku Cumhuriyeti...
Sahte Yeni Rakı'dan ölenler oldu. Üretici firma "radikal bir karar" aldı. Piyasadaki "70'lik Yeni Rakı'lar" toplanacak. "Toplama işinin" firmaya getireceği yük "10 trilyon liranın üzerinde." Ama "bu olay nedeniyle firmanın göreceği zarar" çok daha fazla. Ayrıca... Firmanın bu iyi niyetine ve radikal kararına rağmen "ölümlerin devam etmesi" de söz konusu.
MEY A.Ş. Yeni Rakı'yı "Mey Alkollü İçkiler A.Ş." üretiyor. Pazarlamasını da "Mey Pazarlama ve Satış A.Ş." yapıyor. Yeni Rakı'yı daha önce TEKEL üretiyordu. "Özelleştirmeye" gidildi. Ve Mey firması, 27 Şubat 2004'te, Özelleştirme İdaresi'nden "bu işi" satın aldı.
KONSORSİYUM Mey bir "konsorsiyum." Nurol, Limak ve Özaltın grupları "yüzde 29'ar hisseye" sahip. Geriye kalan yüzde 13 hisse de "TÜTSAB"ın. TÜTSAB, yıllardır sigara ve içki dağıtıcılarının kurduğu örgüt.
DÜN VE BUGÜN Mey, Yeni Rakı üretimine başlayınca... Ve bir yılda, Yeni Rakı iki kez "Özel Tüketim Vergisi" ile pahalanınca... "Korsanlar" kolları sıvadılar. Ve iş "bu noktaya kadar" geldi. Pek çok kişi öldü.
SKANDAL İş "bu noktaya kadar" gelirken, Mey'in hiçbir şeyden haberi olmadı mı? Oldu. Mey, bir defasında "adres vererek" devletin ilgili birimine, yazılı ihbarda bulundu: Şurada sahte Yeni Rakı üretilip, piyasaya sunuluyor. Bu ihbar "işleme konmadı... Baskın yapılmadı."
BİR SKANDAL DAHA Mey "bir başka yerde daha" sahte yeni rakı yapıldığını öğrendi. Yine "yazılı ihbarda" bulundu. Bu kez "verilen adrese" baskın yapıldı. Sahte Yeni Rakı'cılar "suçüstü" yakalandılar. "Yargının önüne" götürüldüler. Yargı onları "serbest bıraktı." Onlar da yine "eski işlerine... Sahte Yeni Rakı yapmaya" devam ettiler. Bunu "herkes" biliyordu. Ama artık "baskın yapan olmuyordu." "Ölümler başlayınca" anlaşıldı ki... Ölüme sebep olan rakıların üretildiği yerlerden biri de "orasıydı."
LÜTFEN Geçen hafta bir yemekteydik. Yemekte bazı "Mey'ciler" de vardı. Onlar pek çok şey anlattılar. "Not alacak" olduk. "Hayır" dediler: Lütfen yazmayınız.
"YAZMAYINIZ" Önceki akşam uçakla İstanbul'dan, Ankara'ya dönüyorduk. Uçakta Mey'ciler de vardı. İstanbul'da bir araya gelip "piyasadaki 70'lik Yeni Rakı'ları toplatma kararı almışlar... Ankara'ya, işlerinin başına dönüyorlardı." Uçakta onlardan yine "işleme konmayan ihbarları" dinledik. Kağıt, kalem çıkardık. "Hayır" dediler: - Yazmanız için anlatmıyoruz... Sadece bilin.
NEDEN? "Onlar" çok şey biliyorlar. Ama "susuyorlar." Neden? "Devletten korktuklarından... Devleti karşılarına almak istemediklerinden... Devlet hiddetlenir de bir kötülük yapar mı diye endişe ettiklerinden."
KORKULAR Mey'in ana ortakları "deve dişi gibi" firmalar. Yollar, barajlar yapıyorlar. Binlerce yataklı, 5 yıldızlı oteller inşa edip, işletiyorlar. Trilyonlarca vergi ödüyorlar. On binlerce insan çalıştırıyorlar. Yurtdışında yatırımları var. Onlar birer "dünya firması." Ama yine de "korkuyorlar."
SUSAN TÜRKİYE Adalet Bakanı Cemil Çiçek "kim ne biliyorsa söylesin... Üzerine gidelim... Kimse çekinmesin... Bizzat ben güvence veriyorum" diyor. Ama kimse "bildiğini söylemiyor." "Mey bile" konuşması halinde "devletin şu veya bu biriminin gazabından" endişe ediyorsa... "Mey bile" hiçbir kusuru yokken ve "on trilyonluk zarara rağmen" bildiğini açıklamıyorsa... "Başkaları" nasıl konuşsun?
AL SANA DEĞİŞİM Yıllarca "değişim" dedik. Ve sonunda konuşan Türkiye'den "korkan Türkiye'ye" geldik. İşte "al sana değişim." Korku dağları bekliyor. Türkiye uzunca süredir hiç bu kadar "korkak ve suskun" olmamıştı.
|