|
|
|
|
|
Başörtüsü yakın zamanda çözülemez
|
|
'Bir kısım şeyleri yasayla çözeriz ama bir kısım şeyler var ki sadece yasayla çözülmüyor. Toplumun birbirini anlaması lazım. İnsanların kıyafetine bakarak karar vermek yanlış'.
* Öğrenci af yasasının veto edilmesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz? Bu yaranın kapanması lazım.
* Türban meselesinden bahsediyorsunuz herhalde. Hayır sadece o değil. Öğrenci affı daha önce başka bir sebeple de gelmişti. Bu sorunun artık çözülmesi gerekir. Bir imtihan hakkı verilmesi lazım. Artık bu meselenin Türkiye'nin gündeminde tutulmasının bir anlamı yok. Şimdi bu insanlar şu ya da bu sebeple üniversitenin son sınıfına kadar gelmiş. Bir dersten iki dersten kalmış. Aileleri o kadar yatırım yapmış. Zaten konulan kurallar çerçevesinde imtihana girecekler.
'ETKİN PİŞMANLIK' * Yani türban takan türbanın çıkararak sınava girecek, onu mu söylüyorsunuz? Evet. Eğer o çocuğun görüntüsünden dolayı üniversiteden kaydı silinmişse, bugün silinme gerekçesi olan kural neyse, o kurala uygun olarak imtihana girecek. Belki aradan geçen süre içerisinde hayatın gerçeklerini görmüşlerdir, pek çok şeyi kabul etmeye ya da sineye çekmeye karar vermişlerdir. Bizim ceza kanununda sıkça rastladığımız "Etkin Pişmanlık Maddesi" vardır.
* Ne demek o? İnsanlar bir suçu şu veya bu sebeple işlerler. Hani bir ata sözü vardır: 'Dağ başına kış gelir, insan başına iş gelir.' İnsanlar bir kısmı çok isteyerek suç işlemez. Bir anlık feveran, bir anlık tahrik, eğitimsizlik cehaletle suçu işler ama ondan sonra da pişman olur 'Keşke işlemeseydim' der. Şimdi ceza infaz sisteminin özünde de zaten insanlara bunu dedirtmek yatıyor. Ölüm cezası niye kaldırıldı? Kaldırılmasının en önemli sebebi bu. Ölüm cezasını hak etmiş olan birini bile tekrar topluma kazandırmak istiyorsunuz. İşte 1 Nisan Kanunu'nda bu da var.
* Her suç için geçerli mi bu? Birçok suç için geçerli. Hakimin takdirine bırakmak gerekiyor.
* Bu maddeyi kötüye kullanan olmayacak mı? Dediğim gibi o hakimin takdirinde.
* Peki bu maddenin öğrenci affıyla alakası nedir? Söylemek istediğim şey şu. Yani hayatın gerçekleri var. İnsanlar şu veya bu sebeple geçmişte bir disiplin suçu işlemiş. Siz ona devlet olarak 'sana bir imtihan hakkı veriyorum. Ama bu hakkı kullanabilmen için de benim şu kararıma uyacaksın' diyorsunuz. Kişi o kurala uymayı benimsiyorsa, bu hakkı da vereceksiniz, verin ki bu yara kapansın.
'BAŞÖRTÜLÜ GİRECEK' * İyi de asıl yara başörtüsünde. Efendim başörtüsü o ayrı bir olay. Yani diyelim ki, kişi üniversitede okuyor. Başörtüsünden dolayı ihraç edilmiş, üniversiteden kaydı silinmiş. Şimdi imtihana girecek, nasıl girecek? Başı açık olarak girerek diplomayı alacak. Ha ondan sonra başını örterse? Devlette çalışmıyor. Kendi özel mühendislik şirketini kurmuşsa, özel bürosunu açmışsa ona zaten devlet karışmıyor. Oradan ekmek parasını kazanıyor. Ya da doktorluk yapıyor. Son sınıfa başı örtülü olduğu için okuldan ihraç edilmiş, şimdi bu kanunla 'başını aç, gel okulunu bitir' diyorsunuz. Okulunu bitirdi, tuttu serbest bir muayenehane açtı. Bu artık onun tercihi.
* Hadi diğer meslekleri anladım ama nasıl doktorluk yapacak? Sadece kadın hastaya mı bakacaklar yani? Doktor olmasın, işletmeci olsun. Muhasebeci tutmuş bir muhasebe bürosu açıvermiş; yani kamuda değil kamusal alanda bir iş yapmıyor. Yani son sınıfa gelmiş bu insanları devletle mağdur hale getirmek ne kazandırıyor ki?
'ANLAMAK LAZIM' * Siz bağımsız milletvekili olduğunuz dönemde "Devletle kavga olmaz Özal türban konusunda hata yaptı" demiştiniz. Hala böyle düşünüyor musunuz? Aslında Özal gerçekçiydi. Bu konuda da, bir kısım arkadaşlar Özal'a rağmen bunun yasayla çözülebileceğini düşünerek, Özal'dan talepte bulundular. Benim kanaatim şudur bir kısım şeyleri yasayla çözeriz ama bir kısım şeyler var ki yasayla çözülmüyor. Toplumun birbirini anlaması lazım. İnsanların kıyafetine bakarak bu kararları vermek yanlış.
* Bu konuda ne zaman uzlaşma sağlanacak? Onu bugünden yarına, çok kolay görmüyorum maalesef. Halen ideolojik yaklaşımlar peşin hükümler öne geçiyor. Başörtüsü mevzuunda uzlaşma zor.
'USUL YANLIŞI VAR' * CHP'nin veto edilen kanunun ancak bir yıl sonra tekrar Meclis'e getirilebileceği şeklindeki çıkışına ne diyorsunuz? O konuda usul tartışması var. Hükmü yanlış yorumluyorlar. O reddedilen kanunlar içindir. Burada kanun reddedilmedi. Öyle oluyorsa bugüne kadar sayın Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği, geriye gönderdiği birçok kanun var. Bunların hepsinin bir yıl sonra gündeme gelmesi lazım o doğru değil.
|
|
|
|
|
|
|
|
|