"Mavi Kitap"ın palavrası...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bugün buluşacak CHP lideri Deniz Baykal'ın dosyasında, "Ermeni iddiaları"na karşı aktif politika izlenmesine ilişkin öneri yer alıyor. Baykal, Türkiye'nin gelecek iki ay içinde bu konuda sıkıntıya gireceğinden emin. Bunun için, karşı atağa geçilmesi gerektiğine inanıyor. CHP lideri, Ermenilerle ilgili iddiaların dayanağının bertaraf edilmesi gerektiğini düşünüyor. Yani, İngiltere'nin Birinci Dünya Savaşı sonrası yayınladığı, Almanya ve Türkiye'nin "soykırım" yaptığı iddiasını gündeme getiren "Mavi Kitap"lar... Baykal, Almanya ile ilgili iddiaların yer aldığı Mavi Kitap'a zamanında Almanya'nın itirazda bulunduğunu anımsatıyor. Bunun sonucunda İngiltere Dışişleri Bakanı'nın, Avam Kamarası'nda belgelerin aslında propaganda amaçlı olduğunu ve gerçekleri yansıtmadığını söylediğini ve Almanya açısından konunun kapandığını belirtiyor. Türkiye hakkındaki Mavi Kitap ile ilgili olarak da bugüne kadar herhangi bir girişimin yapılmadığını söylüyor.
Hepsi palavra "Oysa, Türkiye hakkında yazılanlar da palavraydı" diyerek sözlerini sürdürüyor: "Kitap, 150 tanığın o dönemde Türkiye'deki iddialarına dayanıyor. Bu tanıklar da kod isimlerle tanımlanıyor. İngiliz arşivlerinde isimlerin kodları çözülünce bunların Ermeni Taşnak Partisi mensubu olduğu ortaya çıktı. Kitabın gerçekliği ortadan kalktı." Baykal, İngiltere'nin de bunu bildiğini iddia ederek sözlerini şöyle sürdürüyor: "Dikkat edin Ermeni iddiaları ile ilgili olarak İngilizler herhangi bir girişimde bulunmadı. Çünkü bunların palavra, propaganda olduğunu biliyorlar, onun için suçlamada bulunmuyorlar..." CHP lideri, Mavi Kitap'ın gerçekçi olmadığının ortaya çıkarılması ile işe koyulmak gerektiği görüşünde. Önerisi; siyasi partilerin katılımı ile TBMM'nin İngiliz Avam Kamarası'na başvuruda bulunulması. Böylece, 1915'teki iddiaların asılsız olduğunun ortaya konulması. "Bu konuda kendimize güvendiğimizi göstermek zorundayız" diyen Baykal TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın da önerisine destek verdiğini kayda geçiriyor. Bugünkü ziyaretinde AKP lideri Erdoğan'dan önerilerine destek talep edeceğini vurguluyor. DYP lideri Mehmet Ağar da dünkü sohbetimizde Baykal'ın önerisine destek vereceklerini açıklıyor. Ağar da Türkiye'nin bugüne kadar bu konuda aktif bir tavır içinde olmadığını belirtiyor.
Zapsu: 'Komplo teorisi' gibi Ermenilerle ilgili iddialar konusunda Türkiye'ye baskıların artacağını AKP Genel Başkan Danışmanı Cüneyd Zapsu da kabul ediyor. Zapsu ile dün Ankara'da TürkiyeAB ilişkilerinin ele alındığı toplantı öncesindeki sohbetimizde Alman Hıristiyan Demokrat Birliği lideri Angela Merkel'in Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili raporundan duyduğu sıkıntıyı şöyle dile getiriyor: "Bazı şeyler bana, Mel Gibson'ın 'Komplo Teorisi' filmi gibi geliyor. Niye 1980-90'larda bu konuyu gündeme getirmiyorsunuz da şimdi getirdiniz dediğimde, 'AB'ye girişiniz kesinleşti de ondan' yanıtını alıyorum." Zapsu, hükümetin muhatabının Ermenistan yönetimi olduğunu belirtiyor. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorun giderilmeden, sıkıntı yaratan durumun çözümünün zor olacağını vurguluyor. Toplantıdaki konuşması sırasında kendisinin bir Avrupalı olduğunu vurgulayıp, AB yetkililerine tepkisini şöyle dile getiriyor: "AB yetkilileri, tarama sürecinin teknik bir konu olduğunu, herhangi bir siyasi konunun gündeme gelmeyeceğini söylüyorlardı. Şimdi ise Kıbrıs, Alevi ve Ermenilerle ilgili eklemeler yapmaya başladılar. Bunlar siyasi değil de nedir? Ben Başbakan'ın karşısında Avrupalı olarak utanıyorum..." Nitekim, dün Ankara'da yapılan AB Troykası toplantısı Zapsu'nun tepkisine hak verir şekilde gerçekleşiyor. Ermenilerle ilgili iddiaların da yer aldığı bazı siyasi konular masaya getiriliyor. Türkiye, 1991'de İstanbul'daki Karadeniz Ekonomik İşbirliği Zirvesi'nde Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sorunun çözümü için yakaladığı fırsatı, iç siyasi çekişmeye heba etmesinin sıkıntısını bir kez daha yaşıyor.
|