|
|
|
|
"SEKA'da siyasi istismar var"
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, SEKA'daki işçilerin üzerinden bir kısım partilerin istismar, siyaset yaptığını belirterek, ''Tekliflere rağmen bu direniş devam ederse, korkarım ki bugün kendilerini desteklemeye gelenler bir kenara çekilir, oradaki işçilerimiz, yasalarla, yargıyla, devletin güvenlik güçleriyle karşı karşıya kalabilirler'' dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda ele alınan konulardan birinin de güney illerindeki mayınların temizlenmesi olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin önemli bir kısım tarım arazisinin güvenlik nedeniyle geçmişte mayınlandığını belirten Çiçek, buraların son derece mümbit araziler olduğunu ve tarıma kapalı bulunduklarını anlattı. ''Halbuki sınırın öbür tarafında fevkalade güzel tarım faaliyetleri sürdürülmektedir'' diyen çiçek, ''Hükümet olarak bu konunun bir an evvel çözüme kavuşturulmasını istedik. Bununla ilgili yasal düzenlemeler de yapıldı. Mayınların temizlenmesi ve buraların bir an evvel tarıma açılması açısından da Maliye Bakanlığı bu konuda tamamıyla yetkilidir. Bir an evvel ihaleye çıkmak suretiyle bu konunun çözüme kavuşturulması noktasında bir karara varmış bulunuyoruz'' diye konuştu.
SEKA'NIN DURUMU
Toplantıda SEKA'nın durumunu da değerlendirdiklerini ifade eden Çiçek, İzmit fabrikasında bir fiili durum yaşandığını kaydetti. Hükümet olarak buradaki sorunun insani açıdan, diyalog yoluyla, karşılıklı anlayış içerisinde çözümlenmesine azami gayret gösterdiklerini söyleyen Çiçek, yasalara, yargının verdiği kararlara saygılı olduklarını belirtti. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ancak hepinizin gördüğü ve bildiği gibi son zamanlarda burası adeta siyaset alanı haline getirilmiştir. Buradaki işçilerin üzerinden bir kısım partilerimiz istismar, siyaset yapmaktadır. Hiç bu konuda karar vermemiş, hiç bu konuda altında imzaları yokmuşçasına oradaki 700 işçimizin üzerinde siyaset yapılıyor. Birtakım marjinal ve ideolojik gruplar, oradaki işçilerin üzerinden kendi emellerini gerçekleştirmeye, Türkiye'de huzursuzluk çıkarmaya gayret etmişlerdir.
Biz SEKA ile ilgili tedbirleri açıklamaya çalıştık. Her kademede görüşmeler yapılmıştır. Ancak bu saat itibariyle maalesef orada henüz bir çözüme kavuşulmamıştır. 15.7.1998'de Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖİB) kararında, SEKA'nın özelleştirme programına alınmasına ilişkin dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ile ilgili bakanların imzalarının bulunduğunu anımsatan Çiçek, özelleştirme kararından bazı bölümleri okudu. Çiçek, ''Bunun altında Sayın Ecevit'in imzası var. Bu karara rağmen geçtiğimiz günlerde o dahi, bu kararı alan sanki kendileri değilmişçesine, oralarda ziyaret yapmakta. 700 tane işçinin üzerinden insanlar siyaset yapma gayretindedir'' diye konuştu.
'ALTERNATİFLERİ KENDİLERİNE SUNDUK'
İktidara geldikleri günden beri hiçbir çalışan kesimin mağdur olmaması yönünde gayret gösterdiklerini ifade eden Çiçek, daha önce bir kısım işyerlerinin özelleştirilmesi sonucu açığa çıkan 10 bin civarındaki insanın derdine çözüm bulmak için yasal düzenleme yaptıklarını anımsattı.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4-C maddesine göre, bu işçilerin kamuda belli bir statü içinde çalışmalarına imkan verdiklerini kaydeden Çiçek, ''Dolayısıyla SEKA'da çalışan işçilerimizin mağdur olmamaları bakımından her türlü alternatifi kendilerine sunduk'' dedi. ''Bugün burada bir defa daha bu teklifleri ifade etmek istiyorum''diyen Çiçek, şöyle konuştu:
''Bütün bu tekliflere rağmen bu direniş devam ederse, korkarım ki bugün kendilerini desteklemeye gelenler bir kenara çekilir, oradaki işçilerimiz, yasalarla, yargıyla, devletin güvenlik güçleriyle karşı karşıya kalabilirler. Bu yanlışlığa düşülmemesi adına tekliflerimizi tekrar etmek istiyoruz. İşçilerimizden 200 tanesinin Akdeniz fabrikalarında çalışması noktasında bir teklif kendilerine götürülmüştür. Bu 200 kişinin kim olacağına kendileri karar verecektir. Zaten 100 kadarının emekliliği gelmiştir. Geri kalanların önemli bir kısmı, eğer istiyorlarsa İzmit Büyükşehir Belediyesi'nde çalışabileceklerdir. Bunun dışında, ülkenin sanayileşmiş bölgesi olması sebebiyle, özellikle nitelikli personel istiyorlarsa, bizler de kendilerine yardımcı olacağız, hem Sayın Başbakan sendikaların huzurunda söylemiştir, hem biz söylüyoruz, mevcut fabrikalarda iş bulabiliriz. Ayrıca, 17 Mart'a kadar özelleştirme kapsamında dışarıda kalanlar dönebiliyorlar, onlar da 17 Mart'a kadar yasaya göre müracaat ettikleri takdirde, devletin diğer birimlerinde pekala çalışabileceklerdir.''
'440 TRİLYON AKTARILDI'
SEKA'nın kapatılmasına ilişkin kararın 1998 yılında alındığını tekrarlayan Çiçek, ö dönemde dahi böyle bir tesisin ekonomik ömrünü doldurduğu, çok büyük yatırımlar gerektirdiği, kapatmaktan başka çare olmadığının ifade edildiğini anlattı.
1998'den bu yana devletin, bütçesinden bu kuruluşu ayakta tutabilme adına sübvansiyon yaptığını, bugüne kadar 440 trilyon lira aktarıldığını ifade eden Çiçek, ''Çok önemli bir harcama yapılmıştır. Bir taraftan işsizliğin hat safhaya vardığı, yatırım sıkıntısının çekildiği bir dönemde, bol keseden oraya buraya kaynak aktaracak imkan yoktur'' dedi.
''Elimizden gelen gayreti, azami iyi niyeti göstererek oradaki işçi kardeşlerimizin herhangi bir istismarla karşı karşıya kalmaması, bir kısım illegal örgütlerin veya fırsatçı siyasetçilerin istismarına maruz kalmaması adına bugüne kadar hep diyalog yollarını aradık'' diyen Çiçek, şöyle devam etti: ''Hükümet adına bu yaptığımız son çağrıdır, inanıyorum ki durumu etraflıca, soğukkanlılıkla değerlendirirler. Biz onların hiçbirisinin bu noktada bir sıkıntıya düşmesini istemiyoruz. İhbar ve kıdem tazminatları da bankalara bloke edilmiştir. Bu sebeple, bu çağrımızı iyi değerlendirirler, bu alternatiflerden birini tercih etmek suretiyle biz kendilerine yardımcı olmaya çalışırız. Ama bütün bunlara rağmen 'yok' deniyorsa, korkarım ki bir süre sonra kanunla, yasalarla karşı karşıya kalmış olurlar. O takdirde, bugün ziyaretlerine gidenlerin hiçbirini de etraflarında göremezler.''
AB SÜRECİ
Toplantıda, üzerinde durulan bir başka konunun da Bakanlar Kurulu'nun her zamanki gündem maddesi olan AB ile ilgili gelişmeler olduğunu belirten Çiçek, 17 Aralık'tan sonra ilk troyka toplantısının bugün gerçekleştiğini söyledi.
Çiçek, toplantı dolayısıyla yapılan açıklamaların daha önce kendisinin yaptığı açıklamaları doğrular nitelikte olduğunu ifade ederek, troyka toplantısında, önce katılım ortaklığı belgesi, müzakerelerin çerçevesiyle ilgili hususlar ve hem Avrupa kamuoyu hem de Türk kamuoyunun AB konusunda hazırlanabilmesiyle ilgili diyalog sürecinin ele alındığını bildirdi.
Şu an bu süreçte herhangi bir aksama ve kararsızlığın söz konusu olmadığını, bu işlemlerin kendi mecrasında sürdürüldüğünü belirten Çiçek, 17 Aralık'tan sonra 4 yasa ve 17 yönetmeliğin yürürlüğe konulduğunu kaydetti. Bu yönde çalışmaların bütün devam edeceğini ifade eden Çiçek, ''AB konusu bizim her zaman olduğu gibi öncelikli konumuzdur'' dedi. Çiçek, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün bu konuda Bakanlar Kurulu üyelerine bilgi verdiğini bildirdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|