|
|
|
|
"Reality show"lara RTÜK freni
RTÜK Başkanı Fatih Karaca yaptığı basın toplantısında "Özel televizyonlarda gösterilmekte olan reality showların bir çoğunun artık sınırı aştığını ve bunlara dur demenin zamanının geldiğini" belirtti. Programları "vahşi kapitalizmin ürünü" olarak niteleyen Karaca, toplumsal sabrın taşmak üzere olduğunu, kendilerinin konuyla ilgili özel birim kurduğunu belirtti.
RTÜK Başkanı Fatih Karaca yaptığı açıklamada özel televizyonlarda gösterilmekte olan reality showların bir çoğunun artık sınırı aştığını ve bunlara dur demenin zamanının geldiğini belirtti. Karaca bu programların Türk aile yapısını zedeliyici nitelikte olduğunu vurgularken, programlarda eşi benzeri görülmemiş bir şekilde toplumda huzursuzluk yaratığını vurguladı. Karaca programların toplumsal hiçbir fayda gözetmediği gibi vahşi kapitalizmin bir ürünü olduğunu vurguladı.
RTÜK Başkanı ilk kez RTÜK içinde bir program kuşağını takip için özel birim kurulduğunun altını çizerken kendisinin de TV'cilikten gelen bir insan olarak bu programlardan utanç duyduğunu belirtti. Basın mensuplarının ama bu programlar çok seyrediliyor şeklindeki sorusunu cevaplandıran Karaca "Bu programların çok seyrediliyor olması beğenildiği anlamına gelmediğini" ifade etti.
Karaca toplumsal sabrın taşma noktasında olduğunu belirterek, programların kaynağının reklam ajansları- reklam verenler ve TV'lerin oluşturduğu saadet zincirinden kaynaklandığını belirtti. Karaca bu programlara "Birilerinin çıkıp artık dur demeli" görüşünde olduğunu yineledi.
PARA ÖDÜLLÜ EVLİLİK YARIŞMALARI MERCEK ALTINDA
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) para ödüllü evlilik yarışmalarını mercek altına alıyor. RTÜK Başkanı Karaca, bu tür programların, İzleme ve Değerlendirme Dairesi'nde oluşturulacak özel bir komisyon tarafından inceleneceğini söyledi. Yayıncılık dünyasından gelen bir kişi olarak bu tür programlardan ''utanç duyduğunu'' bildiren Karaca, ''Özellikle çocuklarımızı ve yetişme çağındaki gençleri son derece olumsuz etkileyen bu programlara bence artık 'dur' demenin zamanı gelmiştir'' dedi.
Fatih Karaca, RTÜK'te düzenlediği basın toplantısında, evlilik karşılığında para ödülü verilen yarışma programları konusunda Üst Kurul'da alınan kararları açıkladı. Uzun süredir, RTÜK'ün şikayet hattı AlO 178'e, bazı televizyonlarda yayınlanan yarışma formatlı programlarla ilgili çok yoğun şikayetler geldiğini belirten Karaca, ''toplumsal sabır sınırlarının aşıldığı'' bu konuda, ''bu tür programlara niçin müsamaha gösterildiği ve yaptırım uygulanmadığı'' yolunda sorulara muhatap olduklarını kaydetti.
''Bu tip programlardan biz de çok büyük rahatsızlık duyuyoruz'' diyen Karaca, ''Ben yayıncılık dünyasından gelen bir kişi olarak bu programlardan yayıncı sıfatımla utanç duyduğumu ve bu ifadeleri kullanmaktan da üzgün olduğunu ifade ediyorum'' diye konuştu.
Karaca, aile ilişkilerinin sulandırıldığı, her türlü hakaretin yaşandığı, ekranda daha önce görülmemiş şekilde başlarına bardakları vurdukları bu tür programlarda bir kamu yararından bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi. Fatih Karaca, üst kurulun bu konudaki rahatsızlığı 28 Şubat'ta Televizyon Yayıncıları Derneği ile yaptıkları toplantıda başkan ve üyelere de ilettiğini bildirdi.
RTÜK'ün bütün birimlerinin, bu konuyla ilgili çalışmalara odaklandığını ifade eden Karaca, üst kurulun bugün yaptığı toplantıda, İzleme ve Değerlendirme Dairesi bünyesinde sadece bu programları takip altına alacak özel bir komisyon kurulmasına karar verdiğini söyledi.
Karaca, RTÜK uzmanlarının rutin takiplerinin dışında özel bir komisyonun sadece bu formattaki programları izleyerek rapor hazırlayacağını bildirdi. Başkan olarak, bu raporlar oluştukça gerekirse kurulu olağanüstü toplantıya çağırarak, hızla bu raporların değerlendirileceğini ifade eden Karaca, önümüzdeki Pazartesi günü yapılacak olağanüstü kurul toplantısında bu raporların da derhal ele alınmasına karar verildiğini kaydetti.
'ÖNCEDEN MÜDAHALE ETME İMKANI YOK'
RTÜK'ün yayına önceden müdahale etme imkanı olmadığına işaret eden Karaca, basın özgürlüğünü sonuna kadar savunduklarını vurgulayarak, ''Burada ifade edilen görüşler, yapılan yayınlar, basın özgürlüğü anlamında değerlendirilemeyecek şekilde toplumda çok olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Özellikle çocuklarımızı ve yetişme çağındaki gençleri son derece olumsuz etkileyen bu programlara bence artık 'dur' demenin zamanı gelmiştir'' diye konuştu.
Aile Araştırma Kurumu'ndan da bu konuda RTÜK'e bir yazı gönderildiğini anlatan Karaca, bu yazıda ''Aile kurumunun para karşılığı yapılandırılması ve ödülü para olan birlikteliğin adının aile olması, kültürel yapımızda son derece önemli sorunlar açabilir'' ifadesine yer verildiğini bildirdi. Karaca, şunları kaydetti:
''Aile mahremiyetinin, aile ilişkilerinin, anne-baba kavramının bu kadar yozlaştığı bir ortamda RTÜK olarak bundan sonraki gelişmeleri dikkatle izleyeceğiz ve RTÜK'ün karar alması halinde de müeyyideleri uygulayacağız. Bundan sonra RTÜK'ün bütün dikkati bu programlar üzerinedir. Umuyorum ki radyo ve televizyon kuruluşlarının başındaki arkadaşlarım da bu mesajı alacaklardır.''
BAZI SPOR PROGRAMLARI DA
RTÜK toplantısında, son günlerde gelen bazı spor programlarına ilişkin şikayetlerin de değerlendirildiğini ifade eden Karaca, ''Özellikle futbolda şiddet öğesinin çok tartışıldığı günümüzde bu tip spor programlarının son derece dikkatli yapılması gereğinin de altı çizildi'' dedi.
Karaca, bundan böyle spor programlarının da yakın mercek altına alınacağını bildirdi. Karaca, bir gazetecinin RTÜK'e bu konuda ne kadar şikayet geldiğini sorması üzerine, ''Tam bir sayısal veri söylemek mümkün değil ama 178'e gelen şikayetlerin çok büyük bir bölümü bu yarışma programlarıyla ilgili'' dedi. Söz konusu komisyonun ne zaman çalışmalarına başlayacağı sorusuna karşılık Karaca, komisyonun bugün oluşturulacağını ve yarın sabahtan itibaren çalışmalarına başlayacağını ve Pazartesi günü yapılacak olağanüstü toplantıya da bu raporları yetiştireceğini söyledi.
'UYARIDAN SONRA KADEMELİ PARA CEZASI...'
RTÜK Başkanı Karaca, bu tür programlara ne tür müeyyideler uygulayabilecekleri sorusuna karşılık, yasanın kendilerine önce uyarı cezası, daha sonra program durdurma, bundan sonra da para cezası uygulama yetkisi verdiğini söyledi. Bu programlara daha önce de çeşitli cezalar verdiklerini belirten Karaca, ancak hukuki sürecin uzun olması nedeniyle bu müeyyidelerin daha caydırıcı uygulanmasında zorluklarla karşılaştıklarını anlattı.
Karaca, bu cezaların çok caydırıcı olmadığını vurgulayarak, özellikle program durdurma cezalarının yeni hazırlanan yasada kaldırılmasının doğru olacağını belirtti. Karaca, kendi görüşlerinin AB'ye gidilen süreçte kademeli para cezalarının ilk uyarıdan sonra derhal devreye konulması yönünde olduğunu vurgulayarak, ''Ekonomik cezanın böyle bir ortamda çok daha caydırıcı olacağını düşünüyorum'' diye konuştu. Karaca, yayıncıların bu durumdan memnun olup olmadığı sorusuna karşılık, ''Kamu hizmeti anlayışı içinde yayın yapmayı amaçlayan insanlar bu programları bir mutlulukla kamuoyuna aktaramazlar. Sadece bugünkü reyting sistemi ve vahşi kapitalizmin ürünü olarak bunların yapıldığını düşünüyorum'' dedi.
Bir gazetecinin ''Bu programlar neden bu kadar çok izleniyor'' sorusu üzerine Karaca, Türk toplumunun olaylara seyirci kalmayı sevdiğini ancak bu programların seyredilmesinin de ''toplumun onların beğendiği, takdir ettiği ve onayladığı anlamına gelmeyeceğini'' söyledi.
'DAHA FAZLA DUYARSIZ KALAMAZDIK'
Karaca, ''artık Türk televizyonlarda bu tür yayınların devrinin kapandığını söyleyebilir misiniz?'' sorusuna karşılık, bunu söylemeyi istediğini ancak bugünkü reyting sistemi, reklam ajanslarıyla reklam verenler ve televizyonların oluşturduğu ticari üçgen devam ettiği sürece yakın zamanda radyo televizyon kuruluşlarının bundan vazgeçecek gibi görünmediğini ifade etti.
Bir gazetecinin ''Bu konuda harekete geçmek için geç kaldığınızı düşünmüyor musunuz?'' sorusu üzerine, daha önce de bu tür programlara müeyyide uygulandığını ancak bunun son zamanlarda başka bir boyut kazandığını, durumun toplumsal sabrın taştığı bir noktaya geldiğini söyledi. Karaca, giderek daha fazla televizyon kuruluşunun bu tür programlara itibar etmeye başladığına işaret ederek, ''Artık bu tür programlara 'dur' demenin zamanı gelmiştir. Bu konuda daha fazla duyarsız kalamazdık'' dedi.
Karaca, bir gazetecinin yayın kuruluşlarının cezadan kurtulmak için isim değiştirme uygulamalarına karşılık nasıl bir tutum izleyeceklerini sorması üzerine, yayıncı kuruluşların bunu yaptığını, ancak kendilerinin de yargıya giderek isim değiştirerek aynı formatta program yapmaya devam ettiklerini ispatladıklarında idare yargının RTÜK lehine karar verdiğini söyledi. Karaca, ''İsim değişikliği bu noktada onları kurtarmaz'' diye konuştu. Karaca, bu tür programların katılımcılarıyla yapılan diğer programların da RTÜK'ün ilgi ve takip alanında olacağını söyledi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|