| |
|
|
Hilal kız, kapatılan bar ve 'Why High One Why!.'
Why High One Why.. Merhum Fikret Kızılok'un Türkçe okunuşu 'vay hayvan vay' cümlesine tekabül eden böyle muhteşem bir şarkısı vardı. "Adidas'la tekkelere gidip, neskafeyle falımıza bakan. Gazinonun assolistine 'çelenk' ikram edip eve gidince de karısını döven" sanal bir tipten bahsederdi şarkının sözleri. Tip sanaldı ama, o tiplerin gerçeği, ete kemiğe bürünmüş olanları, yaşadığımız coğrafyanın metrekaresine birkaç tane düşmekteydi.
Bu gece doluyuz efeeem!.. Bunca lafı Uçankuş adlı medya sitesinde rastladığım bir haber üzerine ediyorum. "İki kişiye özel konser!" başlığıyla verilen haberde şöyle yazıyor: "İstanbul gece hayatının merkezi Etiler'in en popüler mekânlarından Maksimum'da bir süredir sahne alan Hilal Cebeci geçen gece sanırız ki en ilginç bar programını yaptı. Çünkü beş yüz kişilik mekanda sadece ama sadece iki kişi vardı. Rezervasyonların azlığından kaynaklanmıyordu bu durum.. Ünlü bir pastaneler zincirinin veliahdı kapatmıştı Hilal aşkıyla barı. Kim olduğunu biliyoruz ama adı bizde kalsın."
Gülüştük ama!.. Sonra haberi yayınlayan sitenin numarasını aradım. Çıkan arkadaşa kendimi tanıtıp haberin detaylarını sordum. Ardından da verdiği ismi ve babasını arayıp buldum işyerlerinden. Gerçekten de pastanecilikte imparatorluk kurmuş baba-oğuldu onlar. İkisiyle de konuştum ve epey güldük.
Tarama özürlüyüm Çünkü pek çok eş dost arayıp aynı soruyu sormuş onlara. Genç adam da (oğul olan) diyor ki; "Arkadaşların aklına da ilk gelen ben olmuşum. Pastane krallığı denince babamı ve beni kastediyorlar sanılmış. Buna memnun olduk ama adres yanlış. Bazı şakacı dostlar da istihbarat yapmışlar hemen. Lakin gelenler saçlı-sakallı tiplermiş. Ben ise tarama özürlüyüm malum. 'Acaba peruk takıp mı gittin?'diyerek mavra yaptılar bir de."
Yakışanı ne?.. Biraz daha konuşup kapadık telefonları. Özne yanlışmış anladığıma göre. Ama fiil doğruymuş. Yani bar kapatma olayı gerçekmiş. Şimdi kalkıp, "Yurdum insanı yoksulluk ve yoksunluktan kırılıp inim inim inlerken" diye başlayan popülist cümleler kursam gereksiz olur. Bence her okuyan içinden-dışından değerlendirsin durum vaziyetini. Herkes kendi yüreğinden geleni fısıldasın çevresine. Böylesi daha yakışıklı olur, öyle değil mi?
|