| |
|
|
Erdoğan bu kopuşu ciddiye almalıdır
Önceki akşam Habertürk TV'nin Basın Odası'nda Erkan Mumcu'ya sorular sorduk. Mumcu'nun bundan sonrasına dönük projelerinin sonuçlarını, ancak zaman geçtikçe anlayabileceğiz. Bir parti kuracağı açık. Mumcu'nun düne ve bugüne ilişkin olarak anlattıkları ve siyaseti yorumlama biçimi ise, bence doğru, vizyoner ve tatmin ediciydi. Ben de, Mumcu ve onun gibi "Özgürlükçü Demokratlar"ın AK Parti'ye katıldıklarını düşünmüyorum. AK Parti, "Milli Görüş" çizgisinden kopup, farklı bir çizgiye katıldığını vurguladığı için, mukaddesatçı çekirdek dışındaki kitlelerden de oy aldı. Tayyip Erdoğan sürekli "Değiştik" dediği için, Erbakan'dan çok daha geniş kitlelere ulaşabildi. Mumcu ve onun çizgisindeki kadroların şimdi kendilerini AK Parti'de "Misafir" gibi hissetmelerini, Erdoğan ve yakın kadrosu ciddiye almalıdır. "İktidar"ın getirdiği umursamazlık, bu partiyi bir anda Saadet Partisi ile aynı kulvara itebilir. Mumcu'nun başörtüsüne, sosyal güvenlik krizine, teşviklere, dış politikaya getirdiği eleştiriler ve sunduğu alternatif çözümler, görmezden gelmeyecek kadar akla ve gerçeklere uygun. Kısacası hiçbir demokraside iktidarın alternatifsiz kalması mümkün değildir. Keşke Mumcu AK Parti içinde barınabilseydi ve Erdoğan sonunda mutlaka güçlenecek olan dış muhalefetle baş edebilmenin egzersizini parti içi muhalefeti yaşatarak yapabilseydi.. Bazı AK Partililer'in Mumcu hakkında "Zaten o" diye başlayan cümleler kurmaları, Mumcu'nun işaret ettiği gerçekleri unutturmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Erdoğan da sadece "Ilımlı İslam" kimliği ile değil, "Özgürlükçü Demokrat" kimliği ile yurtta ve dünyada daha geniş desteklere sahip olacağını mutlaka görebilmelidir.
|