Oda ağalığının sonu ne zaman gelecek?
Türkiye'de, ticaret, sanayi, esnaf, sanatkar odaları, borsalar, birlikler, federasyonlar ve konfederasyonlar ve diğer aklınıza gelen ne kadar yarı resmi hüviyetli kuruluş varsa hepsinde ağalık, krallık hüküm sürüyor. Hepsinin bulaştığı bir olay kesinlikle söz konusu. Bunu temizlemek tek başına hükümetin yapacağı bir iş değil. Ciddi bir kamuoyu oluşması, yargının, medyanın, askeri cenahın ve siyasi cephenin ayın platformda buluşması icap ediyor. Ancak, bu konuda ilk yan çizenler arasında maalesef medya baş gösteriyor. İstanbul Ticaret Odası ve Formula 1 Pisti'nde gündeme gelen hadiselere gösterilen yaklaşımdan bunun işaretlerini yeterince almak mümkün. Formula 1'e gölge düşecek ayağına, bu saçma sapan işlere sahip çıkan yazarların ne yapmak istediklerini gerçekten anlam zor. Formula 1'i Türkiye'ye getirmek, öyle babayiğitlik falan değil. İşi çok bildiğini iddia edenler, kulaklarının dibindeki Macaristan'da konuyu araştırabilirler. Kimsenin çabası yadsınamaz değil. Sorumluluk taşıyan koltuklara oturanların, görevi iş yapmak, üretken olmak, ülkeye ve topluma yararlı hizmetler sunmaktır. Görev süresi dolunca de gitmeyi bilmek en güzel erdemdir. Biz de kimse görevi bırakmak istemez. İş başına gelen de önce çevresine ve şak şakçılarına koltuk çıkar ki, aleyhinde bir şey yazıldığında, koro devreye gidip, 'Rim Rim Ley' havaları çalsın. Bugünkü durum da bundan ibarettir. Göreve talip olanların iş yapmaları ve başarılı olmaları görevleridir. Yanlışları ve o makamı kullanmaları ise cezai müeyyide gerektirir. Görev esnasında yaptıklarını, yanlışlarına karşı olarak alkış, kamuflaj veya dolgu malzemesi olarak kullanılması kaba tarifle çirkinliktir. Bu sebeple ortaya çıkarılan gerçeklere hangi yüz ve sıfatla 'klasik hastalık' sıfatı takılır anlayabilmiş değilim. İTO'nun bu haliyle krizi yönetmesi de söz konusu değil. Savcılığa sevk edilen dosyalardan nasıl bir sonuç çıkacağını bekleyip göreceğiz. Hatta soruşturmanın selameti açısından, savcılığın ne yapacağı asıl merakım. Öte yandan, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Meclis'e gönderilen Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanun Tasarısı'na göre başkanlık ve genel başkanlık görevini üst üste 2 dönem yapanlar, bir seçim geçmedikçe, tekrar başkan seçilemeyeceklermiş. Bence iki dönem yapanın bir daha hiç seçilmemesi icap eder. Derviş Günday ve Suat Yalkın'ın yılları bu işlerle geçtiğinden onlar bu konuya daha iyi yorumlayabilirler. Aynı anda birkaç yerde nasıl görev üstlenilebileceğini, yardımcıların değişik noktaları nasıl kontrol edebileceğini de bu ikili detaylıca anlatabilir. Buna rağmen Günday, hiçbir şey olmamış gibi bana cevap göndermiş. Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 14 yönetici hakkında verdiği cezalar ne oldu? Yargıtay'da bu dosya neden bekletiliyor? Niçin ve kim tarafından tutuluyor? Türkiye'nin meslek kuruluşlarıyla ilgili ciddi baş ağrıları var. Amaç dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşu yok gibi. Yeni yasayla Asliye Hukuk Mahkemeleri'ne ciddi görevler düşecek.
|