kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mezarda unutulan tarih
Mezarda unutulan tarih
En önemlileri yok olup gitti
Ayak taşına kırmızı gül

Mezarda unutulan tarih

Başta Karacaahmet Mezarlığı olmak üzere Merkez Efendi, Eyüp Sultan gibi İstanbul'un eski mezarlıklarındaki 3 bin mezar taşı koruma altına alınıyor.

İstanbul'un hemen her köşesine yayılmış, çoğumuzun üzerinde pek de kafa yormadığı eski mezar taşları aslında birer tarihi barındırıyor. Üzerlerindeki Arapça yazıları okuyamasak, kavuk benzeri taş başlıkların ne anlattığı konusunda hiçbir bilgimiz olmasa dahi "Eskiden ne kadar zarif işlemeli taşlar kullanılıyormuş mezarlarda" diye içimizden geçirdiğimiz bu taşlar, Çelik Gülersoy'un 1975 tarihli Turing Kurumu Dergisi'nde yayınlanan ve "İstanbul tarihinin mezar taşları" başlıklı yazısında değindiği gibi aslında içlerinde koca bir tarihin tanıklığını saklıyorlar. Mezarlıkların "İstanbul'un sosyal kütüğü" olarak anılmasını sağlayan bu taşlar, eski İstanbul yaşantısını anlatan çok renkli bilgi, belge ve sanatsal simgeler barındırıyor. Saray halkından yeniçerilere, enderun öğrencisinden ulemalara, esnaf ve zanaatkarlardan tarikat mensuplarına, erkek ve kadın yaşantısından çocuklara, evlenmemiş genç kızların hayallerine kadar halkın yaşam kültürünü yansıtan edebi yazılar, şiirler, biyografiler, kişilerin ölüm karşısındaki tavırları yer almış mezar taşlarında. Avrupalı gezginler de Türk halkının saraylara, konaklara gösterdikleri özenle mezarlarını birer açık hava müzesi haline getirmeleri karşısında hayranlıklarını gizlememiş, İstanbul'un görülmeye değer en güzel yerlerinin Boğaz tepelerinde yer alan mezarlıklar olduğunu yazmışlar.

KAYIT ALTINDA DEĞİL
Avrupalılar'ın bu ilgisine karşılık, bugün öğreniyoruz ki mezar taşları bugüne kadar ülkemizde ne yazık ki kayıt altına bile alınmamış. Geçmişten günümüze birçok yazar, tarihçi ve araştırmacı tarafından ısrarla koruma altına alınması gerektiği hatırlatılmasına rağmen eski taşların içerdiği bilgi ve belgeler hiçbir metinde yer almamış. İstanbul'un birçok semtindeki eski mezarlarda artık sadece birkaç bin taşın kaldığı tahmin ediliyor. Nihayet İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü bugüne kadar ilk kez planlanan kapsamlı bir proje çalışması ile başta Karacaahmet Mezarlığı olmak üzere, Sofular, Merdivenköy, Mevlanakapı, Silivrikapı, Merkez Efendi, Eyüp Sultan ve Kaşgari Tekkesi gibi İstanbul'un eski mezarlıklarında geriye kalan yaklaşım 3 bin eski mezar taşının tespit edilerek koruma altına alınacağını müjdeledi. Mezarlıklar Genel Müdürü Adem Avcı, ilk etapta taşların kimlik tespitinin yapılarak bir açık hava müzesinde bir araya toplanacağını söyledi. Projenin ikinci bölümünde ise Sultan camileri olarak anılan Fatih, Yavuz Selim, Sultanahmet, Kılıçali Paşa gibi camilerin çevresinde yer alan mezar taşlarından yola çıkılarak "İstanbul'un meşhurları" adlı bir kitap hazırlanacak.

OTUZ YIL ÖNCE SÖYLEDİLER
30 yıl önce Kuleli Askeri Lisesi'nden iki öğretmen, gönüllü olarak kolları sıvamış ve mezarları tek tek dolaşarak taşlarının en güzel örneklerini kayda geçirmişlerdi. Öğretmen albay, resim ve sanat tarihi öğretmeni Feridun Saraçoğlu ve yüzbaşı tarih öğretmeni Tuğan Saraçoğlu çalışmaları boyunca sadece İstanbul mezarlarında sayabildikleri 55 bin taştan 23 bininin kopyasını çıkardı, aralarında en çarpıcı 300'ünün ise birebir çizimini çıkardı. aralarında en orijinal 300 tanesinin ise bire bir çizimlerini çıkararak olağanüstü bir sergi düzenlemişlerdi. 1975 yılında sergiyi gezen Abdülbaki Gölpınarlı ve Çelik Gülersoy İstanbul tarihine altın değerinde bilgiler kazandıran bu sergiye ve mezar taşlarına sahip çıkılması yönünde yazılar yazmıştı. Ancak o günden bu yana taşların çoğu yok olup gitti. Sergiye hiçbir yetkili kurum ilgi göstermeyince de iki öğretmen çalışmalarını durdurdu. Geriye kalan serginin 300 çizimi ise hala 81 yaşındaki emekli öğretmen Feridun Saraçoğlu'nda duruyor. Çizimlerinin geç de olsa tarihe geçmesini dilediğini söyleyen Saraçoğlu, "Biz çalışma yaptığımızda birçok taş yerli yerinde duruyordu. En güzel örneklerinin kopyalarını çıkararak tescil ettik. Ama çalışmamıza kimse ilgi göstermedi. Şimdi kalan taşlar korunursa, bu bile çok büyük bir tarihi hazinedir" diyor.

Yıldız Ateş MERKEZ

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Dizi yıldızlarıyla aynı giyinebilirsiniz
 Takı değil sanat eseri
 Yardım bileklikleri ticarete araç oldu
 Biz sönmüş bir yanardağ değiliz
 Ucuz ve dahiyane buluş
 Küçük kadınlar ve adamlar
 Dışarı Çıkmadan Önce-1
 Dışarı çıkmadan önce -2
 7 Gün 7 Dakika nerede ne yapmalı?
 Vicdanı rahatlatmak için koruyucu aile olunmaz
 Z O O M
 Güzelliğinin sırrı hemoroid kremi
 Yaratıcı Değişim Projesi başladı
 Avusturya moda elçimizi alkışlıyor
 Türk futbolcuların yıldızı dünyada parlayacak
 Nihavent makamında bir operet kralı
 Yeni evine alışabilecek mi?
 Kısa Kısa
 Çiçek çocukları kırk yıl sonra Paris'te
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Aşk için ölmek, öldürmek...
Geçenlerde bir Sevgililer...
FİLİZ AKIN
Sevgililer Günü
İnsanlar gençken "aşk, para, sağlık",...
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Sarhoşum ben bu gece
N.Ş.A yani normal şartlar altında...
KENAN ONUK
West Side Story İstanbul'da
Amerikan müzikal dünyasında...
Sıcak şarap içimizi ısıtıyor
Soğuk kış gecelerinde bir kadeh sıcak şaraptan daha lezzetli ne olabilir?...
Adını mitolojiden almış
Bursa'nın bağları ve şarapçılığıyla ünlü Tirilye kasabasında butik tarzda...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.