|
|
|
|
|
Rumlar'a hiç böyle kızmadı
|
|
Bologna'da bir konferansta konuşan eski BM Kıbrıs Temsilcisi De Soto Rumlar'ın referandumdaki "hayır"ını kimin finanse ettiğini sordu. De Soto konuşurken Papadopulos'un adını bir kez anmadı.
Papadopulos'un adını bile ağzına almadı
Alvaro De Soto, Kıbrıs başarısızlığının faturasını Papadopulos'a kesti ve ilk kez bu kadar açık bir dille Rum lidere suçlamalarda bulundu.
* "Referandumda hayır kampanyasını kimin finanse ettiğini gerçekten çok merak ediyorum."
* "Güney'de Türk fobisi ders kitaplarında bile var. Oysa Kuzey bu konuda çok olumlu adımlar attı." İtalya'nın Bolonya kentinde, Amerikan Johns Hopkins Üniversitesi tarafından düzenlenen "Türk-Yunan İlişkileri: Doğu Akdeniz'de İstikrar Anahtarı" isimli konferansa "Kıbrıs sorunu" damgasını vurdu. Konferansa katılan BM Genel Sekreteri eski Kıbrıs özel danışmanı Büyükelçi Alvaro De Soto, görüşmelerin başarısız olmasından Güney Kıbrıs lideri Tasos Papadopulos'u sorumlu tuttu. De Soto, görüşmelerde Glafkos Klerides'in olması durumunda referandum sonucunun da farklı çıkabileceğini söyledi. "Güney Kıbrıs'ta referanduma hayır kampanyasını kim finanse etti merak ediyorum. Ve bilmek isterim" dedi. De Soto toplantı boyunca Papadopulos'un ismini ağzına almayarak, sadece "Kıbrıs Rum Liderliği" diyerek kızgınlığını belli etti. De Soto, Güney Kıbrıs'ın Türk fobisinin okul kitaplarında bile yer aldığını söyledi. Ve KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat'ın ders kitaplarına yeni bir perspektif getirdiğini anlattı. De Soto "Kuzey Kıbrıs'ta ders kitaplarında Rumlar'ın attığı adımlar olumlu değerlendirilmekte. Ben bunu çok olumlu bir gelişme olarak görüyorum" dedi.
ZİHNİYET DEĞİŞMELİ De Soto ayrıca ikinci Annan Planı için şu an için bir ihtimal görmediğini vurguladı. ABD'nin Kıbrıs eski özel temsilcisi Büyükelçi Thomas Weston ise referendumdan bu yana bir anlaşmadan çok uzak olunduğunu vurguladı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın görüşmelere başlamak istediğini, aynı isteği Güney Kıbrıs tarafında göremediğini belirtti. Weston, KKTC'nin siyasi arenada yaşadığı dışlanmanın bitmesi yolunda ABD'nin açık bir pozisyon aldığını belirtti: Kıbrıs AB'ye girerek elde ettiği olumlu sonucu geliştirmek istemedikçe bu gerçekleşmeyecektir... Konferansa katılan MGK Genel Sekreteri Büyükelçi Yiğit Alpogan ise "AB sürecinde MGK'nın ömrü ne kadar olur" sorusuna "Sanırım, 10 yıl olur" şeklinde yanıt verdi ve şunları söyledi: Şimdiye kadar Kıbrıs konusu hiç ele alınmadı. 17 Nisan'daki cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra konuyu ele alacağız. Sivil ya da asker bu ülkenin çıkarları için ortak çalışınca sorun yok. Bu dönemin şansı Hilmi Özkök gibi bir Genel Kurmay Başkanı olmasında. Özkök son derece medeni ve diyaloğa açık bir insan...
|
|
|
|
|
|
|
|
|