Çin'den gelen ayakkabının deri olmadığını zor anladık!
Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Ali Murat Kızıltaş, Çin yapımı suni deri ayakkabıları kesmeden, hangi malzemeden yapıldığını anlayamadıklarını söyledi Yılda 210 milyon çift ayakkabının satıldığı ve yaklaşık 400 bin kişinin çalıştığı Türk ayakkabı sektörünü, Çin'den gelen kalitesiz ve ucuz ürünler tehdit etmeye başladı.
Bir zamanlar yurtdışındaki fuarlarda koleksiyonlarını sergileyen ayakkabı üreticileri, tam sipariş alacakları sıra da, müşterilerin "Ne! Türkiye'de mi üretiliyor?" şeklindeki şaşkınlıklarına ve ardından masadan hızla kalkıp gitmelerine çok alışıktı. Ayakkabı Sanayicileri Derneği'nin çiçeği burnunda başkanı Ali Murat Kızıltaş, bu durumu "İmajımız sorundu" şeklinde açıklıyor. Ama şimdi ayakkabı sektörü ayakkabının başkenti İtalya dahil Avrupa'ya ve diğer bölgelere 210 milyon dolarlık ihracat yapıyor. Çin'den kalitesiz ayakkabı ithalatı patlarken, Avrupalı Türk ayakkabısı giyiyor anlayacağınız. Ayakkabı üreticilerinin yeni başkanına gelince... Kızıltaş, dede mesleği ayakkabıcılığa 1989'da girmiş. O güne kadar dedesi ve babasının 58 yıl önce kurduğu İnci'nin Fatih'te tek bir mağazası varmış. Aile şirketinde yönetimi devralan Kızıltaş'ın ilk işi üretim tesisindeki makineleri yenilemek olmuş ve soluğu İtalya'da almış. Türkiye'de 1994 krizini yaşandığı günler tabii. Kızıltaş, tam masada makine pazarlığı yaparken, dolar 14 bin liradan 42 bin liraya fırlamış. İstanbul'dan telefon açmışlar. 'Bırak, gel" diye. Ama Kızıltaş devam etmiş. Aynı kalitede ayakkabılar üretmek için yatırımdan başka çare olmadığını bildiğinden ve bayan ayakkabısı üretmek incelik istediğinden risk alıp, o yatırımı yapmış. Sonuçları ortada. Bugün İnci 28 mağazaya ulaşmış. Balans adıyla dünyanın dört bir yanına ihracata başlamış...
* En iyi ayakkabıların üretildiği İtalya'ya ayakkabı sattığınıza göre, Türkiye'de artık çok iyi ayakkabı yapılıyor diyebilir misiniz? İtalya'daki en üst sınıf ayakkabıları ayrı tutun. Türk ayakkabı sektörü, geri kalan İtalyan ayakkabılarından çok daha kaliteli üretim yapıyor bugün. Sanıyorum biz bunu anlatamıyoruz yeterince.
* Yakın gelecekte sizce Türkiye'de ayakkabı sektörü nereye gidecek? Üretim açısından baktığımızda, 10 yıl içinde en alt grup hariç, orta ve üst grup diye adlandırdığımız ayakkabı segmentinin üretiminde hareket bekliyoruz. Avrupa Birliği süreci içinde ihracatın da artacağına inanıyorum. Zaten şu anda 200 milyon dolarlık bir ihracatımız var. Biz bu rakamın kısa bir süre sonra 500 milyon dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. İthalatımız da 200 milyon dolar civarında.
400 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR * Hangi ülkelere ayakkabı ihraç ediliyor? Almanya ve Suudi Arabistan'a çok gidiyor. Tabii terlik de ayakkabı içinde yer aldığı için böyle oluyor. Suudi Arabistan'a deri terlik satışı çok yüksek.
* Ayakkabı sektöründe kaç kişi çalışıyor? 4 bin civarında fabrika, 40 bin civarında da atölye var. Ayakkabı sektöründe yaklaşık 400 bin kişi çalışıyor. Yıllık 500 milyon çiftlik bir kapasitesi var sektörün. Ama bunun 210 milyon çiftinin üretildiği tahmin ediliyor. Aslında üretim kapasitesine bakıldığında Türkiye, dünyada 9'uncu sırada. Ama ihracat rakamına baktığınızda bu listelerde yokuz.
* Çin'den gelen ayakkabılar için ne söyleyeceksiniz? Çin'in etkisi özellikle alt segmentte çok görülecek. Bir çok üreticiyi yok edecek. Çok ucuz ürünler gelmeye başladı. Ama burada tüketicinin karşılaştırmayı doğru yapmalı. Bu ürünler ağırlıklı sentetik ürünler. Yoksa biz deri ürünlerde Çin'le hala rahat rahat rekabet edebilecek durumdayız. Ama sentetiğe girildiği anda bizim rekabet etmemiz mümkün olmuyor.
* Tüketici ucuz olunca kaliteye bakmayabiliyor. Çin'den gelen ayakkabılarda sağlık açısından tehlikeli bir durum olabilir mi? Biz, Ayakkabı Sanayicileri Derneği olarak geçenlerde önümüze gelen bir ürünün deri olup olmadığını bir on dakika tartıştık. Yönetim kurulunda hepimiz ayakkabıyı koyduk önümüze ve hemen bu deri değildir diyemedik. O kadar başarılı sentetik ürünler şu anda piyasada ve bu ayakkabıları kesmeden deri olup olmadığını anlamak mümkün değil. Peki sağlık açısından zararı ne diye sorarsanız? Bu ayakkabılar hava almaz. Artık gerisini siz düşünün. Şu anda ciddi bir haksız rekabet söz konusu.
* Bir yandan Uzakdoğu'dan gelen ucuz ayakkabılar, diğer yandan Avrupa'dan gelen tanınmış markalar... Sizce ayakkabı sektöründe nasıl gelişmeler yaşanacak? Bu sektörde zaten mağaza sayısı azalmayacak ama tekli mağazaların yerini çoklu, markalı mağazalar alacak. Bugün durum böyle değil ama yapılan projeksiyonlar 5 yıl içinde değişeceğini gösteriyor. Sektördeki en büyük sıkıntı budur. Tekli mağazalar çok. Bakırköy'e bakın mesela. Binden fazla ayakkabı mağazası var. Bazı pasajlarda ayakkabıdan başka bir şey satılmıyor neredeyse. İşte zaman içinde bu tekli mağazaların azalacağını ve zincir mağazaların çoğalacağını tahmin ediyoruz. Tabii bu arada yabancı markalar da geliyor. Bata geldi örneğin. Derimod'la anlaşma yaptı. Bir iki Alman firması da görüşmeler yapıyor. Biz kısa vadede bir de İtalyanlar'la yapılacak işbirliklerinin sektöre büyük ivme katacağını düşünüyoruz. O nedenle biz bir süre daha sektör olarak fasoncu olmaya razıyız. Herkesin de razı olması lazım. Ben marka olacağım demenin, Don Kişot'luk yapmanın alemi yok. Önce sektör işbirliğine girmeli, ardından marka yaratılmalı bence. Türkiye'nin şansı yükseliyor. Bakınca, ayakkabının bir numaralı ismi İtalyanlar'ın çok kan kaybettiğini görüyoruz. Uzakdoğu'nun etkisi büyük tabii. En büyük pazarları ABD'ydi. On yıl önce Çin'e kaptırdılar. Almanya'yı da tamamen kaybettiler. İtalyanları Türkiye'de ikna etmemiz çok önemli.