|
|
|
|
|
|
Türkiye'de bugüne kadar kararlı olan kimse çıkmadı
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Oğuz'a göre bugüne kadar Türkiye'de ciddi ve kararlı bir ötenazi isteği yok. Genellikle ülkemizde kişinin daha iyi sağlık hizmeti almak için veya durumuna dikkat çekmek için basın yoluyla Bana ötenazi yapılsın" isteğinde bulunduğunu söyleyen Oğuz, Türkiye'deki bir başka farklı uygulamayı ise şöyle anlatıyor: "Bugün dünyada hekim yardımlı intihar veya ötenazi kavramı var. Ancak dünyadaki ilaç politikaları ülkemize göre daha farklı. İnsanlar çektikleri acılara son verecek; yani kendilerini öldürebilecek dozda uyku ilacı elde edebilmek için hekime ihtiyaç duyuyor. Ve ne yazık ki Türkiye'de bu ilaçlara sahip olunuyor. Bu da ötenazi olarak düşünülüp konuşulmuyor."
İŞTE BİZDEKİ ÖRNEKLER
* Türkiye'deki ilk ötenazi isteği Antalya'da yaşanmıştı. 28 yaşındaki ziraat mühendisi Bahar Bilecen, geçirdiği trafik kazası sonucu felç olmuş ve 1 Şubat 1995'te ötenazi isteyerek tartışmalara yol açmıştı. Ötenazi isteği yerine getirilmeyen Bilecen, özel uçakla tedavi için İstanbul'a götürüldükten bir gün sonra 23 Şubat'ta yaşamını yitirdi.
* Multiple Skleroz isimli hastalığa yakalan 43 yaşındaki B. ötenazi hakkı istiyor. Şu anda hâlâ İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Servisi'nde tedavi görüyor. Gelecekte kötürüm olacağını ve bunu engelleyecek hiçbir şey olmadığını söylüyor: "Tedavi çok pahalı. Ötenazi hakkımı kullanmak istiyorum. Hangi ülke buna izin veriyorsa oraya gideceğim."
* Erzurumlu 42 yaşındaki Zinnet İme'nin sosyal güvencesi yok, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın yardımıyla geçiniyor. Zihinsel özürlü, kalp ve sara hastası oğlu, kızı ve kendisi için ötenazi istiyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|