| |
|
|
Deniz Baykal: "30 yılın hikâyesi"
Siyaset böyle işte... Dün kol kola gezenler bugün "düşman kardeş" oluveriyor. Dünün kurultayında "aynı listede" buluşanlar, bugünün kurultayında "farklı tellerden" çalıveriyor. Kurultay sabahı Deniz beye "bu tür konuları" açtık. - Dün birlikte olduklarınız... Deniz Baykal "şaşılacak bir şey yok ki" diye konuştu: - Ben istikrarlıyım... Evliliğim, arkadaşlıklarım, siyasi ilişkilerim... Rahatsızlığım yok ki... İstikrarlıyım.
Deniz Baykal: - Siyasette insanlar belli anlayışla, belli bir gündem etrafında bir araya gelirler... İnsanlar da, gündem de değişiyor... Yeni bir gündem doğunca, yeni şekillenme oluyor... Kopanlar... Bu defa yeni gündemde buluşanlar... Kusura bakma, benden buraya kadar diyenler... Bunlar doğal... Değişime kapını açık tutacaksın.
Deniz bey "bilmem anlatabildim mi" diye sorunca... "Anlatmasına iyi anlattınız da" dedik: - Yine de, anlaşılması güç bir olay... Dostluklar... Birliktelikler... Sonra kopmalar... Deniz bey: - Atatürk'e bak, İnönü'ye bak... Ecevit'e bak, 15 yıldır birlikte olduğu kimse var mı?.. Demirel'e bak... Kim derdi ki gün gelecek Demirel ile Necmettin bey ters düşecek... Tabii sonra yine iyiler, yine dostlar.
Baykal'a "hangi Necmettin bey" diye sormadık. "Cevheri'yi kastettiği" açık. Özal ölüp de Demirel Çankaya'ya çıkınca... Necmettin Cevheri, "Prof. Tansu Çiller'in DYP Genel Başkanı olmasında" önemli rol oynamıştı. Deniz Baykal: - Beni herkes biliyor... 30 yıldır destek veren de var, kızan da... Arkadaşlarım, çok eskiden beri birlikte yürüdüğüm kimseler... Birbirini tanıyan, birbirine güvenen partililer ortamında yaşıyorum... Bana kızanlara kızmak diye bir hakkım yok... Onların da kendilerine göre dayanakları, gerekçeleri var.
Hani derler ya: "Siyasette ebedi dostluk da olmaz, düşmanlık da."
|