|
 |
 |
 |
|
| Kadın tavlayamam 'bitti' hiç diyemem
|
|
Romantik ve şair ruhlu bir adam Kerem Alışık ama ona yanık kızlara duyurulur! Atak karşı taraftan geldi geldi. Gelmedi; ölme eşeğim ölme... Çünkü ne bir ilişkiye başlayabiliyor ne de bitirmesini becerebiliyor....
Bin dereden su getirmek, iki adım ileri bir adım geri sohbet etmek budur! Kendisi resmen sıkılganlığın ve utangaçlığın limitlerini zorluyor. Ama bir yandan da bir o kadar esprili, gırgır, şamata. Valla ya. Duyun da inanmayın. Bakmayın onun öyle içine kapanık hallerine, yıkık dökük konuşmalarına... Kendini hayal dünyasına kapatmış, bir melankolidir tutturmuş mızıkçılık yapıyor işte. Adam son derece asosyal! Hatta takıntılı. Tek aktivitesi Arnavutköy'deki bir balıkçıda yemek yemek. Ama daima aynı balıkçı, aynı masa ve aynı garson üçlemesinde. İlişkilere gelince; başlamasını da bitirmesini de beceremiyor... Hani Kerem'e yanık kızlara duyurulur! Atak karşı taraftan geldi geldi. Gelmedi; ölme eşeğim ölme. 38 yaşında. Bamyayı ağzına süremiyor. Hayatı çikolata, futbol, su, oyunculuk, şiir ve arabayla dolaşmak... Olmadan olmuyor! Ona göre erkek denince 'dürüstlük', kadın denince 'zarafet'... Hayran olduğu kadın Catherine Zeta Jones. Bence annesi dışında kimseyi beğenmiyor. Kibar, centilmen, yakışıklı, sporcu... Nişantaşı'ndaki evine ilk girdiğimiz andan itibaren, röportaja başlamamam için adeta yapmadığını bırakmadı. Evi gezdirdi, çay kahve ikram etti, camı açıp derin nefesler aldı. Yeter ki röportaj başlamasındı... Dur açma teybi...
* Açmadan  nasıl yapacağım? Teybi görünce daha kısa konuşmam gerekiyormuş gibi geliyor... (Terliyor, ellerini ovuşturuyor...)
* Sen teybi yok farz et... (Koltuğa yerleşmeye çalışır.) Yeni nesil genç kızlarda nelerden hoşlanmıyorsun? 'Abi' demelerinden nefret ederim. Kadın zarif olmalı. Yeni jargonları sevmiyorum. Televizyonda izlediklerimi çok özenti ve dejenere buluyorum.
* Hiç gece hayatın olmadı mı? Ben dengeyi kurabildim. Uzun süredir çıkmıyorum zaten.
* Ne zaman gece hayatındaydın? Bundan 10 sene önce vardım. Ama ben bir kere içki içmem.
* Hiç içmedin mi hayatında? Hayır. Tatmadım bile...
* Merak etmedin mi tadını? Hiç. Su da içsem o muhabbetlerde eğlenmeye çalışıyordum.
* Diyelim kız arkadaşınla gece çıktınız. Kız müziğe dayanamadı dans etmeye başladı. Şöyle göbek möbek cinsinden ne yaparsın? Dans etmesini engelleyemem ama masaya çıkmasın tabii. Zaten kız arkadaşım beni bilir.
* Sevgilinin nasıl olması, davranması lazım? İnsan olması lazım.
* Allah aşkına yapma. Şu klişeleri bırakalım. Neyi bırakalım... (Gülüyor.) Tamam, tamam. Her şeyi dengeli bir biçimde yapabilir.
* Peki sevgilin dekolte, mini etek giyebilir mi? Giyer, giyer. (Düşünür...) Ölçülü bir şekilde...
* O ölçü ne? Orasını burasını açıkta bırakamaz yani...
* Arkadaşlarıyla akşam  çıkabilir mi? Arkadaşlarıyla, öyleeee (yine gülüyor) akşamları yalnız (gözleri büyüyor)... Arkadaşlarıyla sinemaya, tiyatroya gidebilir ama bara gidemez.
* Gitse n'olur? Olmaz. Bana ters!
* Ne kadar zamandır yalnızsın? İki seneyi geçmiştir. (Bu arada Kerem sevgilisiyle ne yapmayı sevdiğini düşünüyormuş meğer ki aniden şöyle deyiverdi...)Yemek yemeyi özledim...
* Aç mısın? Kek ye... (Banu -Kerem'in en büyük yardımcısı- poğaçaları ve sıcak keki getirdi) Evet ben hep açım... (Ve Kerem özlemlerine devam eder...) Yağmurda yürümeyi özledim, mum ışığında yemek yemeyi özledim, bir şeyleri paylaşmayı özledim, beraber oturmayı kalkmayı, mutluluğumu anlatmayı, üzüldüğümü anlatmasını özledim.
* Bir kadından nasıl ayrılırsın? (Tövbe tövbe bakışıyla) Ben konuşamam... Hareketlerimden anlamasını beklerim.
* Ya kadının anlamaya niyeti yoksa, artık anlayana kadar yandın demektir! Ama soğukluğumdan anlar. Bir noktada pes eder. Ama benim gibi bir adam olunca ilişki biraz geç bitebilir tabii... (Kerem'e ter bastı...)
* Sen yanmışsın Kerem... Hem de iki türlü. Çünkü ne ilişkiyi bitirmeyi söyleyebilirm ne de başlamayı...
* Yani ilişkiye senin başlama ihtimalin yok, bari kızlara haber salalım da atak davransınlar... (Gülüyor) İşte bir şekilde ortak noktaya geliniyor...
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
