Rıza'ya...
Devrim yapmak için korkusuzca ve cesaretle mücadele etmek gerekir. Bu futbolda da geçerlidir. Başarıya ulaşmak için de, yaptıklarına sonuna kadar sahip çıkmak lazımdır. Hayal de kuracaksın ama asla hayalperest olmayacaksın. Yıldırım Demirören ve yönetimi, göreve gelirken büyük ve çağdaş bir yapılanma sloganı ile yola çıkmıştı. Ne yazık ki, futboldaki başarısızlık her şeyin önüne geçiyor. Ne Akatlar Kompleksi, ne İnönü Stadı'ndaki yenileme, ne de diğer branşlardaki başarılar Bosque'nin kellesini kurtaramadı. Peki sadece suçlu Bosque mi? Bu konu irdelense inanın altından çok şeyler çıkar. Ve futbolda başarısızlıklar kelle alır. Beşiktaş'ta bir kelle alınması lazımdı. O da Bosque'ninki oldu. Demirören yönetimi, "Dünya kulübü olacağız" diyerek Bosque gibi kariyerli bir ismi göreve getirmişti. Ancak umutla yapılan yollar ayrıldı. Ve Beşiktaş kendi kara sularına çekildi. Vicente Del Bosque, başarısız olmuştur. Ama iyisiyle ve kötüsüyle bu kulübe hizmet etmiştir. Eğer Del Bosque yeterli desteği bulabilseydi başarılı olurdu. Böyle bir firma olmuş hocayı kaybetmek inanın çok üzücü. Ancak kendi öz evladına dönmek de o kadar sevindirici. Yalnız, şunu belirtelim. Başkan dahil hiç kimse, "Kendi özümüze döndük" demesin. Çünkü öze dönüş gibi radikal bir karara imza atmak başlangıçta olmalıydı. Durum zora girdikten sonra, Türk hocayla çalışmak öze dönmek değildir. Gönül isterdi ki böyle cesur bir karar sezon başında alınsın; Rıza, Samet, Ziya ve Şifo'nun önü açılsın.
Baştacı olabilirsin... Beşiktaş'ta gördüğüm en büyük sıkıntı şu. İki yıldır takımda kanayan bir yara var. O da Beşiktaşlılık ruhunun kaybolması ve sayıları 20 bini bulan kulüp üyelerinin başarısızlıklara ses çıkarmaması.Bu iki yılda yeni nesil bir Beşiktaşlı grubuna rastlayamıyoruz. Ronaldo'nun dönmesine sevindim. Geldiğinden bu yana hiçbir problemi olmamış. 100.yıldaki şampiyonlukta en iyi yabancı seçilen bir futbolcu, bu kadar çabuk harcanmamalı. Başkan Demirören ve yönetiminin, Rıza Çalımbay'ı takımın başına getirmesi, geçici bir değişiklik olmasın. Eğer takımda köklü bir değişim olmazsa Beşiktaş'ın sorunları son bulmaz. Hoş geldin Rıza... Bugün İnönü Stadı'nın tribünleri, senin geçmişteki hizmetlerini unutmayan taraftarlarla dolu olacak. 69 günlük özlem de bitecek. Sevgili Rıza, sen Beşiktaş'a yıllarca hizmet ettin. Gerek efendiliğin gerekse performansınla, yıllarca o şerefli formayı hak ederek giydin. Ama şunu asla unutma. Futbolda dün yoktur. Sadece bugün ve yarın vardır. Dün siyah-beyazlı formayı terletiyordun. Bugün ise o formayı giyen futbolcuların başındasın. Yani yıllarca hayallerinde yaşattığın o büyük gün geldi. Fakat bu kurtlar sofrasında başarılı olmak zorunda olduğunu da çok iyi biliyorsun. Önünde avantajlı bir fikstür var. Bunu iyi kullanıp, takımını Şampiyonlar Ligi'ne taşırsan, hoca olarak da baştacı olursun. Yoksa...
|