Seni gidi popülist!
Bu "bakış açısı"nı, aktörlerini iyi tanıyor olmalısınız. Olmalısınız da... Bilmiyorum. Onların dünyasındaki en sihirli kelimelerden biri "popülizm"dir. Bir oyuncak gibi oynar, kâh küfür gibi kullanır, kâh dik alasına taparlar.
Geniş kitlelerden yana bir ekonomik tedbir fikri dahi onlar için "adi popülizm"dir. Köylüye, işçiye, memura, işsize, emekliye, yoksula dönük her girişim düşüncesi bile... "Ekonominin dengelerini sarsan, kara delikleri büyüten, bütçe açıklarını katlayan, girişim özgürlüğünü kısıtlayan, fırsat eşitliğini yok eden, serbest rekabeti yaralayan, piyasayı sallayan, kaynakları israf eden" popülist politikalardır. "Popülizm"in, "kendilerinden alma ihtimali, daha adil dağıtma arzusu" dahi nefretliktir. "Popülizm"in içindeki "halk" kavramından hazzetmezler.
Lakin.. Bir "popülist" bir kez sandıklarda halk oyuyla ezip geçmesin, iktidar olmasın... Yahut kendilerine de yamanmış, yamanma ihtimali yüksek bir "popülist" herhangi bir iktidarı ele geçirme konumunda bulunmasın... Taparlar, tapınılmasını isterler. Veya, hiç hoşlanmadıkları halde, "popülizm"le iktidar olmuş birisini evcilleştirmek için kırk takla atarlar.
Bunların hoşlanmadıkları "popülizm", şu hayatta mağdur olanların yaralarına merhem olunması ihtimalidir. Yoksa; reyting, tiraj, tüketimin; sonradan kendi hanelerine yazıldığı sürece kitlesel oyların; bayağılık, sıradanlık, avanaklık, aptallaştırıcılık, pespayelik yüklü her şeyin, her "popülizm" kusmuğunun başları üstünde yeri vardır. Bir ilke, tutarlı bir siyasi çizgi, toplumsal bir ideal filan bir yana... "Popülizmin gücü"nden değil, o gücün kendilerine çarpmasından ürker... Kendilerine çarpmadığı, tam tersine, mesela cebine koyduğu oylarla kendilerine hizmet ettiği sürece, "popülizmin gücü"yle yatıp kalkarlar.
Biraz arşivlere gidin; biraz hafıza yoklayın. DYP'li olmadıkları halde, "yakın tarih"te Çiller'i de... DSP'li filan olmadıkları halde Ecevit'i de... MHP'li de olmadıkları halde Bahçeli'yi de böyle şişirdiler, öyle övdüler; kendilerine biat ettikleri sürece, "kitlesel - kutsal ilah" ilan ettiler. Can havliyle, bu kez "karizmatik" adam veya madam çıkaramadıkları için, son genel seçimlerde savunma amaçlı hücumda kaldılar. "Popülist" bir kez "halk oyu" ile iktidar olunca, öncekiler çöplüğe gidince, bu iktidar tescillenince; "popülist"in, arkasındaki destekle, hanesindeki oylarla "kendileri gibi, kendileri için olması" maksadıyla, dört koldan... dört kol çengi oynadılar.
Şimdi de, ne "sosyal" ne "demokrat" bir dertleri mevcut ama "sosyal demokratlık" oynuyor, medyayla bir parti kongresine don biçmeye kalkışıyorlar ve pusulaları, mazeretleri, bahaneleri, gerekçeleri, adamları "popülizm"in dik alası. Nasıl; var olan CHP liderliğini "kendi çıkarları"na yontmak üzere pohpohlamışlarsa, şimdi de "gülleri"ni aynı amaçla budayıp suluyorlar. "Popülist rüzgar"la bugün ve yarın alabileceği oyları da başka şeylerle birlikte, kendi ceplerine koysun diye! "Popülizm" yapıp halka bir şey versin diye değil;halktan aldığını kendilerine sunsun, "siyasi şubeleri" olsun diye! "ABD komplosu" filan bir yana; Türkiye'yi kemiren en büyük "komploculuk" bu.
|