| |
|
|
Radyonun kafasına kim vurdu?
Kurultay nasıl geçerse geçsin, CHP artık "daha farklı bir CHP" olacak. Zira... "Bu kurultay" farklı bir kurultay. "Uyuyan dev" sanki uyanıyor.
"Eskiden" büyük radyolar vardı. Evin "en kıymetli eşyası" gibiydi. Bazen bir "devre kopukluğu" olur, radyodan ses çıkmazdı. Evin büyüğü gelir, radyonun tepesine bir yumruk vururdu. Ve radyo başlardı "gümbür, gümbür" çalmaya. Şimdi CHP "işte o radyoyu" andırıyor. Sanki biri "kafasına sertçe vurmuş" gibi... Dünün "sessiz, pısırık" CHP'si, bugün "gümbür, gümbür... Hem canlı, hem heyecanlı."
Ev, büro, lokanta toplantıları konusuna girmeyeceğiz. Zira "hangi birini anlatalım?" "Kulisler, pazarlıklar, sen şuraya gel ben buraya hesaplarına" da girmeyeceğiz. Zira "borsa gibi" saat başı durum değişiyor.
Eski genel sekreterlerden Adnan Keskin'le konuşuyorduk. "Arkadaş, ortalık çok hareketli" diye söze başladı: "Fırtına, tufan, kar, yağmur, kırağı, çiğ, dolu, ne ararsan var... Fakat hepsi de buhar olup, uçuyor... Toprakta bir şey yok. Sonra "bir önerim var" dedi. Önerisi "toprağa düşecek bir tohum."
CHP kurultaylarında eskiden "çarşaf liste" olurdu. Çarşaf liste demek... Her hizipten, her farklı görüşten insanın Parti Meclisi'ne girmesi demek. Sonra tüzük değişti. Adnan Keskin: - Çarşaf listeden, palamut listeye geçildi. Palamut liste demek, "genel başkanın listesi" demek. Bu listeyi "delmek" zor. "Genel başkanın istemediği kişinin" Parti Meclisi'ne girmesi çok zor.
Adnan Keskin'in önerisi: - Delegenin yüzde 10'unun teklifi ve kurultaya katılanların yarıdan bir fazlasının oyu ile, bu pazar çarşaf listeye geçilebilir... Geçilirse parti rahatlar... Büyür... Ve gerçekten alternatif olur.
|