| |
|
|
SSK Ege Doğumevi'nde skandal iddiası
OKUYUCU MEKTUBU...
Dokuz ay boyunca dünyaya gelecek yavrularını bekliyorlar.. Bu süreçte ne sıkıntılar, bebeğin sağlıklı doğabilmesi için ne badireler atlatmışlar. Tatlı; bir o kadar da stresli heyecan, son günlere gelindiğinde yerini telaşa bırakıyor. Ve doğumun ardından bebeğin yaşamasının zor; ya da hayatta kalsa bile normal insanlar gibi olamayacağı haberini alıyorlar. Bir okurum yakınının başına gelen bu olaya kahrediyor ve neden olarak İzmir SSK Ege Doğumevi Hastanesi'ni gösteriyor. Hastanede yaşadıklarıyla ilgili yazdıkları yenir yutulur şeyler değil. Ayşe Kaya'nın bu isyanına yetkililer bir cevap verecektir elbet.. Merhaba Savaş Abi yaşadığım çok üzücü ve tüyler ürpertici bir olayı anlatmak istiyorum..
'Zorla doğum yaptırıyorlar' Perşembe akşamı yengemi İzmir SSK Ege Doğumevi Hastanesi'ne götürdük. Cumartesi günü doğum odasına aldılar. Anne adayında ne sancı var, ne suyu patlamış, ne de rahim açılması var. Rahmin açılması için sürekli suni sancı vermişler. Sabah 8.00 civarında doğum odasına alıyorlar. Saat 13.00'e kadar rahim açılması sadece 4 santim gerçekleşiyor. Bu açılma ile anne adayına zorla normal doğum yaptırmak için tabiri caiz ise tüm işkence metotlarını uyguluyorlar. Doktorların dirseğini anne karnına bastırması, orada bulunan personelin davranış biçimi.. Ve saat 13.00 gibi bebek anne rahmine düşüyor. Ama açılma olmadığı için doğum bir türlü gerçekleşemiyor. O halde anne adayına suni sancı verip yürütülmeye çalışılıyor.
'Bebeğimiz özürlü olacakmış' Diğer bir anne adayı yengemin tam karşısında olduğu için ondan aldığım bilgiye göre bebeğin saçları bile görünüyormuş. Bu durumda hastayı oradan oraya yürütüyorlar ve buna personel gülerek karşılık verip, 'aman dikkat bebeğin boynunu kıracaksın' tarzında insanlık dışı espriler yapıyorlar. Her gelen doktor, hemşire bebeğin başı ile oynayıp döndürüyormuş. Anne adayının suyunu suni olarak patlatıyorlar. Saat 16.00'ya kadar bu işkence sürüyor. Doğuma girene kadar bebeğin tüm fonksiyonları normal çalışıyor; kalp atışı, solunumu her şey normal. Akşam saatlerinde zorla, bebeğin doğum olayını gerçekleştiriyorlar. Fakat bebek anne rahminde fazla kaldığından dolayı doğduğunda kalbi duruyor. Orada müdahale edip kalbini az da olsa çalıştırıyorlar. Şu an doktorların söylediği, bebeğin doğumunun geç olmasından dolayı oksijensiz kaldığı, beyin ve ciğerinin ağır tahribat gördüğü, bu nedenle yaşama şansının çok düşük olduğu. Eğer yaşarsa bile %100 özürlü olacağı söylendi.
'Melekler ölmesin!.' Doktoru ile görüştüğümüzde, sadece talihsizlik olarak nitelendiriyor. Bu şekilde bir talihsizlik olamaz. Bu tamamen ilgisizlik, vicdansızlık, canilik olabilir. Onlar insan yaa!.. En savunmasız insanlar! Bu olaylar diğer anne adaylarının da başından geçiyor. Ama ben susmayacağım. Bebeklerin hepsi birer melek ve meleklere bu şekilde davranılamaz. Bu olayın üzerine gidilip takibinin yapılmasını istiyorum ve bu olayın arkasını bırakmayı düşünmüyorum. Melekler ölmesin, ya da hayata özürlü olarak başlamasın artık. Bu ülkede sadece parası olanlar değil, olmayanların da yaşama ve iyi hizmet görme hakkı olmalı. Bizim canımız çok yandı başka insanların canı yanmasın. Şimdiden ilginize teşekkür ederim. Ayşe KAYA/İZMİR BORNOVA
|