| |
|
|
Anlamlı hesaplaşma ve nikâh
Atatürk, annesinin ölümünden 12 gün sonra İzmir'dedir. Karşıyaka Garı'nda karşılayanlar arasında Latife Hanım'ın babası da vardır. Atatürk, trenden inmeden, Başyaveri Salih Bey'i çağırır: - Ben onunla (Latife ile) evlenmeye karar verdim... Git, babasını bu kararımdan haberdar et... Fakat kimseye bundan bahsetmesin.
Atatürk, istasyondan doğruca annesinin mezarına gider. Herkesi gözyaşına boğan bir konuşma yapar. Ayrılırken Vali Bey'e sorar: - Programda şimdi ne var? - Biz vefat dolayısıyla hiçbir şey koymadık efendim... Emirlerinizi bekliyoruz. - Öyleyse Latife Hanım'ların evine gidelim.
Bütün aile bahçe kapısında Atatürk'ü beklemektedir. Atatürk "Anneme gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim" der. Eve girilir... Kahveler içilir. Atatürk, Latife Hanım'ın babası Muammer Bey'e döner: - İzin verirseniz kızınıza söylemek istediğim bir şey var. Latife'yi elinden tutup, bir kenara götürür: - Mutabıkız değil mi?.. Evleniyoruz. - Ne zaman. - Hemen. - Biraz izin..... - Hayır, izin yok... Hazırlan. Araya anne ve kardeşler girer. Nikah 2 gün ertelenir.
Ve nikah günü... 29 Ocak 1923. Latife Hanım'ın başında mor örtü, ellerinde mor eldivenler, elinde bir beyaz gül, zarif bir koyu gri tuvalet. Atatürk, sivil, lacivert takım elbiseli. Latife Hanım'ı elinden tutarak, İzmir Kadısı'nın önüne getirir: - Efendi hazretleri... Latife Hanım'la evlenmeye karar verdik... Lütfen gereken muameleyi yerine getirir misiniz?
Bu Türkiye'de ilk kez kadınla erkeğin "birlikte ve el ele olduğu" bir nikah. Eski nikahta "kadın görünmüyor, soruları onun yerine vekili cevaplandırıyordu." Gelini ilk kutlayan İzmir Valisi'dir. Gelinin elini öperken, şöyle der: - Tebrik ederim hanımefendi... İzmir'in fatihini fethettiniz.
Nezihe Araz "Atatürk'ün, annesinin ölümünden hemen sonra evlenmesini" şöyle yorumluyor: - ....... Mustafa Kemal annesinin mezarında anlamlı bir hesaplaşma yaparak, Zübeyde Hanım'ın ölümünü kabul etmişti... Gazi değil ama Zübeyde Hanım'ın oğlu Mustafa o doldurulmaz boşluğu Latife Hanım'la telafi etmek istiyordu.
|