|
|
CHP ve gerçekler
Daha yerel seçimler öncesinde CHP'de 29 Mart'tan itibaren bir olağanüstü kurultayı düşleyenler sır değildir. Mustafa Sarıgül'ün yetersizliğini bile bile onu bir 'koç başı' gibi 'CHP Genel Başkan Adayı' olarak ortaya sürenlerin hesapları vardı. Deniz Baykal'ı bu partinin başına istifasının ardından, 2000'de yeniden CHP delegesi getirdi. Onu gerekirse değiştirecek olan da yine özgür iradesiyle karar verecek olan CHP delegeleridir. Yoksa 'turuncu devrim' özentilerinin avam bir dille yaptığı taşkaleler, çeşitli vaat ve çıkarlarla etrafına topladıkları birkaç bin kişilik kalabalık değil.. Öte yandan, Sarıgül, CHP Genel Başkanlığı gibi bir koltuk için yetersizdir. Türkiye'nin hiçbir önemli iç ve dış sorununa ilişkin görüşü yoktur. Sık sık "danışmanlarla da işi götürebileceğini" öne sürmektedir. Sarıgül 1993'te, üstelik de Erdal İnönü döneminde CHP'nin öncülü olan SHP'den iki yıllığına ihraç edilince salt seçilmek uğruna partisini terk edip DSP'ye gitmemiş miydi? Orada da Bülent Ecevit' i arkadan hançerleyerek YTP'nin kurucusu olmamış mıydı? CHP delegesi, partisini böyle bir kişiliğe sahip 'aday'a teslim etmez. Bu parti kan ve ateşin içinde kuruldu. Kurucusunu, Mustafa Kemal'i, 1919'da ABD Başkanı Wilson 'asi' ilan etmişti! Sarıgül, şimdi Wilson'gillerin memleketinden icazet havaları yayarak CHP'nin başına geçmeye çalışıyor. Bu ne tezat! Baykal, bir taşla iki kuş vurabilir; hem kuşatmayı yarar hem de partiye ivme verebilir. Sarıgül'ün yerinde de ben olsam, geçmişte Celal Doğan gibi yapar, yargıda aklanana kadar parti üyeliğimi askıya alırım. Sorumlu ve ciddi devlet adamı adayları böyle yaparlar. ASLI SARAR (Emekli edebiyat öğretmeni) KURTULUŞ/İSTANBUL
|