| |
|
|
Büyükanneniz acaba bir Kızılderili mi?
Bayramın ilk akşamı, çok yakın arkadaşlarımız olan bir aileye yemeğe davetliydik. Davetliler arasında, tıp dünyasının yakından tanıdığı bir çift vardı. Benim de tanıdığım, sevdiğim, mesleklerinde çok başarılı olan bu karı-koca ile sohbet ederken, ilgi çekici bir araştırmayı anlattılar. Bu karıkoca, genler üzerindeki çalışmaları ve yayınlarıyla ün yapan gen bilimci Bryan Sykes'ın kurduğu "Oxford Ancestors"a başvurup, "Bizim atalarımız kim" diye sormuşlar. Bu çiftin DNA'ları üzerinde yapılan inceleme sonunda, kadının Anadolu kökenli ve muhtemelen Rum Pontus'tan gelme genlere sahip olduğu anlaşılmış. Erkeğin genlerinde ise Orta Asyalı ve Amerikan Kızılderili izler bulunmuş. Bunları duyunca tabii başka bir konuya takılmak imkansızdı. Ben sürekli sordum, onlar da anlattı. Örneğin "DNA'larınızı nasıl verdiniz araştırmacılara" diye sordum. Çok basitmiş bu. İnternetten "oxfordancestors.com"a başvurup, gerekli ödemeyi (galiba 220 dolar) gönderiyormuşsunuz. Bunlar size bir naylon torba içinde küçük bir fırça yolluyormuş. Bu fırçayı, ağzınızın içinde yanağınıza gelen kısma sürüyor ve sonra bunu tekrar naylon torbaya koyup, FedEx'le Oxford'a geri gönderiyormuşsunuz. Bir süre sonra da, sizin kökeninizi bildiren rapor ulaşıyormuş elinize. Bu araştırmayı yapan ve adını da "Matri-Line" olarak belirleyen Bryan Sykes'ın 2001'de yayınlanan "Havva'nın Yedi Kızı" adlı kitabı (Seven Daughters of Eve), gen bilimciler arasında derin tartışmalara konu olmuş bir çalışma. Buna göre her insanın bir "Mitochondrial Şifre"si var. DNA'lar incelenerek bu şifre çözülüyor. Sonunda yeryüzündeki bütün annelerin ve babaların anneleri olan ve bundan 45 bin yıl önce yaşamış olan "Havva'nın 7 Kızı"ndan birine kadar ulaşabiliyorsunuz. İşin teknik yönü çok karmaşık. Ama özetle 1800 kuşak öncesine kadar geçmişinize ulaşmanız mümkünmüş bu yöntemle. Anlayabildiğim kadarıyla "Mitochondrial DNA"lar, insanlara annelerinden geçiyormuş. Şimdiye kadar yapılan araştırmalara göre, tüm dünyadaki insanların, genleri açısından ana kabileleri varmış. Bu kabilelerden 7'si Avrupa, 12'si Afrika, 4'ü Doğu Avrasya ve Amerika, 6'sı Batı Avrasya, 12'si Orta ve Batı Avrasya, biri Batı Avrasya ve Kuzey Amerika, biri de Afrika ve Batı Avrasya kökenliymiş. Örneğin, tarihin on binlerce yıl öncesinde Bering Boğazı henüz açılmamışken, Asya'dan yürüyerek Amerika'ya geçen insan toplulukları nedeniyle, biz Türklerin Orta Asyalı olanlarımızla, Kuzey Amerika'nın bazı Kızılderili kabileleri, gen akrabasıymış. Bilinmesi gereken şu. Genler, ne etnisiteleri, ne de ırkları ifade ediyor. Milliyet ve ırk gibi kavramların olmadığı dönemde, anneannelerinizin hangi coğrafyada yaşadığını anlıyorsunuz. Bazen dört kuşak öncesini bilemeyen bizler için, 1800 kuşak öncemizi aramak ne kadar ilgi çekici olabilir? Ama yine de olay benim ilgimi çekti. Acaba Vahşi Batı'yı konu alan filmlerde, Amerikan süvarilerini değil de Kızılderililer'i tutmamda, genlerimin etkisi olabilir mi?
|