kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İlker Sarier @ SABAH
Fax:
0212 354 34 69
 

Gizli faşizm-2

Geçen yazımızda tarife çalıştığımız gizli faşizmden bizi koruyacak bir yöntem veya sistem henüz bulunamadı.
Gizli faşizmin geniş hareket alanı, ne uygulayanın kendisinin faşist olduğundan, ne de işkence görenin, bir faşizm altında bulunduğundan habersiz olmasından doğmaktadır, genellikle.
Faşizm eylem ve uygulaması istisnasız olarak "yalanlarla" süslenir.
Aksi halde, ne 1. Dünya Harbi'nde Almanya'nın en seçkin bilim beyinleri, savaşı destekleyen bildiriler imzalarlardı (ki bu bildiri ile onların da içindeki gizli faşizm ortaya dökülmüştür), ne de Hitler 39'da bütün Almanya'yı peşine takabilirdi.
İnsan davranışındaki bu 4. boyutun korkunçluğu, yani insanın insana uyguladığı gizli faşizmin korkunçluğu, çok değişik kılıklara bürünebilmesi ve kendi yalanlarını örtbas etmekteki maharetindedir.
Geçen gün Murat Belge, Radikal'de, "Hemen bütün gazetecilerden, ilk haberlerinin bir şef tarafından nasıl yırtılıp atıldığı hikayesini duyduğunu" anlatıyor, sonra da "öğrenme ve öğretmenin daha pedagojik, daha insani bir yöntemi yok mudur?" diye soruyordu.
Kuşkusuz vardı ama o "şef"ler de selef faşistlerin elinde büyümüştü ve onlar da halef olarak uyguladıkları faşizmi "normal" görüyorlardı.
Gizli faşizmin "sopa"sı çoğu zaman söz, azar, küçümseme, hakaret ve tecrittir.
Bordro ortamı, işsizlik tehdidi, ailelerin dayanıksızlığı, çekişmeler, hiyerarşik düzen, rütbe ve kıdem, bu "sopa"nın kullanılması için mümbit bir ortam yaratır. Toplumun dayattığı tüketim kalıpları, sosyal tabular, sunulmuş imkanlar ve tecrit korkusu bireyin "şuuraltı"nı tehdit eder ve bu iğdiş edilmiş şuuraltı, faşizme tahammül boyutlarını belirler.
İlişkilere bu boyuttan baktığınızda, sanki bütün koşulların, gizli bir el tarafından "sosyal faşizm" için hazırlandığı hissine kapılırsınız. Tersi de doğrudur, bu boyuttan bakmayınca faşizme yardımcı bile olabilirsiniz.
Gizli faşizm, her zaman cahil değildir. Bazen en yetkin bilim organlarında karşınıza "cübbe"yle çıkar. Bazen, müşfik bir maskeyle en yakınızda durur. Davranış ve düşüncelerinde istikrarsızdır. Geçmişle bağı yoktur. Hafızası zayıftır. Çok farklı, isim, meslek ve görünümler altında baş gösterir.
Fakat kesin olan tek şey, faşistin hasta bir egoya sahip olduğudur.
Yani mesele, esasta tababetin ilgi alanına girmektedir.
Fakat halihazırdaki düzen, ne medyada, ne üniversitelerde, ne poliste ne de bankalarda ve tabii ki hayatın öteki alanlarında da, tıp doktorlarına, genel bir kontrol imkanı tanıyor.
Ki, biz daha işe başlarken kimlerin hasta, kimlerin sağlıklı olduğunu bilelim! O yüzden çaresizlik içindeyiz.
Kaldı ki, faşistin faşistliği belirli bir süreç ve şartlar sonunda da ortaya çıkabilir. Bir doktor raporu da çok sonra zulüm olmayacağı garantisi vermez.
Tıpkı, kişinin, çok yüksek düzeyde vergi vermesinin, çok saygın bir konumda görünmesinin ve hatta herhangi bir gazetede özgürlük yazıları yazmasının, faşist olmadığının garantisi olmayacağı gibi...
Newton'un üç boyutlu uzayının bir dördüncü boyutunun da bulunduğunun çok sonra ortaya konduğu gibi, toplumsal yaşamda karşılaştığımız tavır ve davranışların bu türden bir faşizm boyutunun da bulunabileceğini düşünmekte yarar görüyorum ben, kendimce.
Aksi halde, olanı biteni, mezalimi ve mantıksızlıkları ne anlayabiliyor ne de izah edebiliyoruz.
Gizli faşistler, birbirlerini çok rahat anladıkları ve her şeyi izah edebildikleri (!) halde.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gizli Faşizm-1   / 23-01-2005
 Enigma   / 21-01-2005
 Suçluyorum   / 19-01-2005
 "Make a difference" Fatih Altaylı   / 17-01-2005
 Özeleştirimdir   / 16-01-2005
 Trapez   / 14-01-2005
 Tahterevalli   / 12-01-2005
 Gerilmeyelim   / 10-01-2005
 Hipotez   / 09-01-2005
 İzmir Torba   / 07-01-2005
MEHMET BARLAS
Büyükanneniz acaba bir Kızılderili mi?
Bayramın ilk...
İLKER SARIER
Gizli faşizm-2
Geçen yazımızda tarife çalıştığımız...
SAVAŞ AY
'O kız o öldürülen çocuğu seviyor muydu...
REFİK DURBAŞ
CHP ve gerçekler
Daha yerel seçimler öncesinde...
YAVUZ BAYDAR
Sayı enflasyonu okuru yoruyor
Gazetecinin temel işlevi...
Kupa-cabana
Kupa-cabana
Fenerbahçe, Copacabana Plajı'nda yetişen Brezilyalılar'ı sayesinde...
Anelka operasyonu!
Anelka operasyonu!
Fransız futbolcu ile anlaşan F.Bahçe, Fabiano'nun anlaşmasını fesh...
'Sarıgül'ü içimize Amerika saldı'
CHP 13. olağanüstü kurultayı hazırlık çalışmaları çerçevesinde...
"CHP'nin ömrü doldu kapımız herkese açık"
Eski Başbakan ve DSP'nin eski Genel Başkanı Bülent Ecevit,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu