Bankalar ve finans kuruluşları geçen yıl sadece 283 şüpheli işlem bildirdi. Oysa bu rakamın 3-5 bin arasında olması gerektiği belirtiliyor..
Türkiye'de karapara aklamayla mücadelede yetersiz altyapıdan sonra en büyük sorun şüpheli işlem bildirimlerinde yaşanıyor.
Batılı ülkelerde karapara aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede en önemli işlevlerden birini şüpheli işlem bildirimleri görüyor. Bu ülkelerde mali istihbaratla ilgili birimlere yılda 10 bin ile 20 bin arasında şüpheli işlem bildirimi geliyor.
Türkiye'de ise Şubat 1997'de yürürlüğe giren Karapara Aklamaya ile Mücadele Kanunu'ndan bu yana Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurumu'na (MASAK) bildirilen şüpheli işlem sayısı 1345'de kaldı.
Kanunun uygulamaya girdiği 17 Şubat 1997'den 31 Aralık 2001 tarihine kadar geçen sürede bankalar ve diğer finans kurumlarından MASAK'a gelen şüpheli işlem bildirim sayısı 688 olarak belirlendi. Bu sayı, 2002 yılında 194, 2003 yılında 180, 2004 yılında da 283 olarak gerçekleşti.
Yetkililer, karaparayla etkin mücadelenin bütün kuruluşlar arasında işbirliğini gerektirdiğini, bu çerçevede ilgili bütün kuruluşların her türlü şüpheli işlemi MASAK'a bildirmesi gerektiğini belirttiler.
Türkiye'de şüpheli işlem bildirimlerindeki yetersizliğe dikkat çeken yetkililer, ''Batılı ülkelerde yılda 10 bin ile 20 bin arasında değişen şüpheli işlem bildirim adedi, bizde de en az 3 bin, 5 bin aralığında olmalı'' dediler.
KARAPARA AKLAMADA TEK BİR MAHKUMİYET BİLE YOK
Bu arada 1997 yılı Şubat ayından bugüne kadar 122 değişik Cumhuriyet Savcılığından MASAK'a karapara aklama konularında araştırma ve inceleme yapılması için 950 dosya geldi.
Bu süreçte MASAK'ın yaptığı incelemeler sonucunda da Cumhuriyet Savcılıklarına 204 adet suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurularının 183'ünün aklama suçu, 21'inin de yükümlülüklere aykırı davranış nedeniyle yapıldığı bildirildi.
Ancak Karapara Aklama ile Mücadele Kanunu'nun uygulamaya konulmasından bu yana ülkemizde karapara aklama nedeniyle tek bir mahkumiyet kararı bile çıkmadı.
MASAK, ANALİZ BİRİMİ OLUYOR
Öte yandan Karapara Aklama ile Mücadele Kanunu'nu yeniden düzenleyen Suç Gelirlerine ilişkin Taslak, MASAK'ı, inceleme birimi olmaktan çıkararak, analizci kuruluşa dönüştürüyor.
MASAK'ın daha önce hazırladığı taslakta, kurumun mevcut yasada da bulunan inceleme yetkisi devam ettirilirken, inceleme ve soruşturmalariçin kurum bünyesinde bir özel denetim birimi kurulması öngörülmüştü.
Ancak Maliye Bakanlığı'ndaki diğer denetim birimlerinin buna karşı çıkmasından sonra, taslak yeniden düzenlendi ve denetim biriminin yanısıra, MASAK'ın inceleme yapma görevi de taslak dışına çıkarıldı.
Yeni düzenlemede, inceleme işi de Cumhuriyet savcılıklarınca gerçekleştirilecek ve savcılar, herhangi bir olayla ilgili inceleme için kamudaki denetim birimlerinden eleman alabilecek. MASAK ise bu sistemde analiz birimi olacak ve gelen şüpheli işlem ve karaparaya ilişkin diğer bilgileri analize tabi tutacak. Taslak ile, şüpheli işlem bildiriminde bulunanlara da diğer ülkelerde olduğu gibi bildirim nedeniyle hiçbir kovuşturmaya uğramama garantisi verilecek. (AA)