Komşudan komşuya
ABD'li gazeteci Seymour Hersh, İran'a saldırı planlarının ciddileştiğini, hazırlıklar yapıldığını, İsrail'in de iştahlı olduğunu yazdı. Uzun, upuzun yazıya Pentagon'dan yapılan "yalanlama"yı da okudum. Yazıdaki bazı maddi hatalara dikkat çekiliyor, ama "İran'a saldırı olasılığı" reddedilmiyor. Irak'a saldırının gerekçesi, artık aranmasından vazgeçilen kitle imha silahlarıydı. İran için de öyle. Daha somut: Nükleer silahlanma potansiyeli ve kapasitesi.
İran'ın "nükleer silah" aşamasına geçtiğine dair kanıt henüz yok. "Geçebileceği" ihtimali ve kuşkusu var. Üçbeş yıl içinde. Buna karşın, o aşamaya çoktan geçtiği yahut o aşamayı çoktan geçtiği bilinen başka ülkeler de mevcut. Mesela, Rusya. Olmaz ki. Mesela, Pakistan. Olmaz. ABD ile gayet iyi işbirliği yapıyor. Mesela, Hindistan. Olmaz. O da çok işbirlikçi. O ikisi Ortadoğu'da değilse, Ortadoğu'da bir başka ülke var: İsrail.
Neden, başta ABD olmak üzere, kiminin zaten ulaştığı nükleer tehdit ve tahribat düzeyi sorun olmuyor da, şu sırada, henüz o aşamaya geldiği kanıtlanamayan İran'ınki ciddi bir mesele? Rejimden hoşlanılmıyor. Açıkçası, kişisel olarak, ben de hoşlanmıyorum. Bir çok İranlı da hoşlanmıyor. O rejimin, işbirlikçi olmadığı, "bağnaz İslamcı" olduğu için, otomatikman terörü desteklediği, otomatikman şer devleti olduğu, otomatikman ve matematikman "İsrail'e tehdit" oluşturduğu kabul ediliyor. Petrol ve doğal gaz rezervlerine kendisinin hakim olmasından haz edilmiyor.
Samimiyet bu: Mesele nükleer kapasite, mesele bunun insanlık için oluşturduğu tehdit değil. Mesele, hakim "piyasa ve resmi demokrasi" sisteminin dışında, uluslararası hiyerarşilerin içinde değil, kenarında bulunan ülkelerden hoşlanılmıyor. Bir zamanlar, "İslamcı" denen teröre yataklık yapmış Müslüman bir ülke sayılan Pakistan'da bir diktatörün elinde nükleer imkân bulunması şimdilik önemsiz. Her meseleyi hayat-memat, ölüm-kalım krizi gören İsrail'in elinde bulunması, normal. Demek ki, sorun sadece nükleer tehdit değil; sadece Müslüman ülke olmak bile değil. Sorun, "buyurgan sistemin dışında" olmak. Sorun, zengin doğal kaynakların üstünde oturmak. Sorun, İsrail'e yakın bir coğrafyada bulunmak.
Bir de şu var: Afganistan ve Irak işgalleri, bir taşla iki kuş olarak, "İran'ın karadan kuşatılması" imkânını da verdi. Komşularından gözetlenmesi, bombalanması, hatta istila edilmesi. Bir "komşu" daha var: Ondan da, Meclis kararı olmadan ve sınırlamalarla can sıkmadan, İncirlik'i yalama yapması isteniyor! Bilmiyorum; İran'dan sonra, kuşatılacak başka ülke olur mu?
|