48 bin kişi alınacak
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, kamuya, bu yıl içinde değişik branşlarda 48 bin kişinin alınacağını bildirdi..
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, Türk milletinin ve bütün Müslümanlar'ın Kurban Bayramı'nı kutladı.
Toplantıda, ilk olarak bu yıl kamuya atanacak personelle ilgili bir değerlendirmede bulunulduğunu, 2005'de değişik branşlarda 48 bin kişinin kamuya alınacağını belirten Çiçek, bunlarla ilgili bakanlıkların, ihtiyaçlarını bildirdiklerini söyledi.
Çiçek, toplantıda ikinci olarak bütün yönleriyle AB konusunu ele aldıklarını ifade ederek, 17 Aralık'ın üzerinden bir ay geçtiğini, dünyada ve bölgede meydana gelen gelişmeler nedeniyle AB konusunun ikinci planda gibi gözüktüğünü kaydetti.
Aslında AB konusunu, 17 Aralık'tan önce ve sonra da bütün Bakanlar Kurulu toplantılarında ele aldıklarını belirten Çiçek, 'Her ne kadar gündemde gibi gözükmüyorsa da ikinci plana attığımız bir konu değildir. Bundan sonraki süreç içinde gündemdeki yerini korumaya devam edecektir. Çünkü AB konusu hepimizin çok önem verdiği, aynı hızla ve kararlılıkla sürdürmemiz gereken bir politika olduğunu düşünüyoruz. Açıkçası bu konuda bir rehavet içinde değiliz' diye konuştu.
Bundan sonraki sürecin, daha kapsamlı ve yorucu, üzerinde daha çok çalışılması gereken bir süreç olacağını belirten Çiçek, 31 konuda müzakere açılmış olacağını, malların, hizmetlerin, sermayenin serbest dolaşımından, şirketler hukukuna, dış politikaya, eğitime ve tüketici haklarına varıncaya kadar, bir çok alanda çok yorucu ve zor bir müzakere dönemine girilmiş olacağını kaydetti.
'BÜTÜN BAKANLAR GÖRÜŞLERİNİ DİLE GETİRDİ'
Bu nedenle, toplantıda, hemen hemen bütün bakanların konuyla ilgili görüşlerini dile getirdiğini anlatan Çiçek, bundan sonraki Bakanlar Kurulu toplantısının konusunun da büyük ölçüde AB süreciyle ilgili olacağını bildirdi. Çiçek, müzakerelerin 3 Ekim 2005'de başlamasıyla bir tarama sürecine girileceğini belirterek, aslında Türkiye'nin bu sürecin daha önce başlamasını arzu ettiğini anımsattı. Çiçek, şöyle konuştu:
'Çünkü bu konuda Türkiye, diğer AB müzakerelerine başlamış ülkelere nazaran belli konularda adım atmış ülkedir. Türkiye'nin kendi mevzuatı ile AB müktesebatı arasında uyuşan noktalar ve uyuşmayan noktalar ile ilgili geriye dönük çalışmalar yapılmıştır, ama Türkiye'deki mevzuatın bir kez daha değerlendirilmesiyle ilgili olarak her bakanlığın tarama faaliyetlerine devam etmesi, gözden kaçan hususlar varsa veya yeteri kadar üzerinde yoğunlaşmadığımız konular varsa, bunların bir an evvel tamamlanmasını değerlendirdik.
Her bakanlığımızda ya AB Genel Müdürlüğü ya da Daire Başkanlığı söz konusudur. Bu genel müdürlükler ve daire başkanlıkları, her bakanlığın kendi görev alanındaki taramalara devam edecektir. Bu taramalar ortaya çıktıktan sonra, Türkiye'de mevzuatın check-up'ı yapıldıktan sonra, müktesebat ile bizim mevzuatımız arasında hangi konularda farklılık var, bunların hangisi yasal düzenlemeleri gerektiriyor, bunları ortaya koymuş olacağız.''
'BAŞMÜZAKERECİ ÜZERİNDE DURMADIK'
Cemil Çiçek, müzakerelerin kimin başkanlığında nasıl bir modelle yürütüleceği üzerinde bugün durmadıklarını, bunun en son karar verecekleri husus olduğunu belirtti. Çiçek, gelecek toplantıda, Dışişleri Bakanlığı'nın, bundan sonra atılacak adımlar konusunda brifing vereceğini anlattı.
AB konusunun, toplumsal değişim ve dönüşümü tetikleyen bir proje olması nedeniyle, yaygın bir AB eğitimine ihtiyaç olduğunu bildiren Çiçek, zaman zaman bu AB mantalitesi ile bağdaşmayan beyan ve kararların ortaya çıkabildiğini, bu nedenle böyle bir eğitime ihtiyaç olduğunu ifade etti.
|