|
|
Gönül Yarası
İbrahim Tatlıses'ten iyi olmasın iki gözü iki çeşme bir kişiliğim. Sevinirim ağlarım, üzülürüm ağlarım... Kısaca siz tesisi yapın, ben ağlarım. Film aleminde ise hüngürdeme kısmını genelde finale bırakırım. Ama bu kez iş başkaymış; 'Gönül Yarası' beni dağıtacakmış meğer. Daha ilk yarıda çantadaki selpakları tükettim. Finaldeki vaziyetimi siz düşünün. Şener Şen'in boynuna atlayıp sımsıkı sarılasım var. Nerede milenyum kişilikler, nerede Şener Şen! Meltem Cumbul başka alem. Kendisinin on parmağımda on marifet halleri bazen kabak tadı verse de, bu Meltem tam canım benim. Filmin diğer olayı Timuçin Esen; yani ablamın tabiriyle 'Gurbet Kadını'ndaki o adam. Timuçin çıktı, benim abla dağıldı. Adam koşuyor, Zeynep kulağıma "Ayy nasıl da atletik", adam kavga çıkartıyor "Gördün mü, asi de..." Kız çoştukça çoştu. Timuçin Esen jön bulamayanlara jön olsun inşallah. Sinema eleştirmeni değilim ancak size şunu söyleyeyim; içim hâlâ cızz etmekte... Hani bazı şeyler elimizde değil derler ya, hani istemeden kalpler kırılırmış ya, hani hayatın sürprizleri bitmezmiş ya; işte öyle bir film 'Gönül Yarası'.
|