|
|
|
|
Diyabet artık kader değil
Doç. Dr. Cihan Top, "Şeker hastalığı görülme sıklığı katlanarak artıyor" diye uyarıyor. Top'a göre erken teşhisle diyabeti önlemek mümkün.
Yarın 14 Kasım Dünya Diyabet Günü... Ve diyabet tüm dünyada insan sağlığını tehdit eden en önemli hastalıkların başında geliyor. Fast-food tarzı beslenme ve hareketsiz yaşamın diyabete davetiye çıkardığını belirten uzmanlar, "Bu hastalık birçok rahatsızlığı da beraberinde getiriyor. Diyabetliler, kalp ve damar, böbrek ve göz hastalıklarının yanı sıra yaraların geç iyileşmesi, ayak ülkesi gibi gibi tehlikelerle karşı karşıya" uyarısında bulunuyor. İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cihan Top, diyabet ve bağlı hastalıkların tedavisinde artık erken teşhisin büyük önem taşıdığını belirtiyor: "Diyabetin önlenmesi, erken ve etkin ilaç ya da ilaç dışı tedavi ile mümkün. Şeker öncesi dönemde hastalığın yakalanması çok önemli. Yani artık diyabet kader değil. Etkin bir tedaviyle ilerleyici karakterde olan bu hastalığın, damar ve organ sisteminde yaptığı etkilerin önlenmesi ya da geciktirilmesi mümkün." Ensülinin keşfedildiği 1921'den bu yana 14 Kasım'ın Dünya Diyabet Günü kabul edildiğini ve çeşitli etkinlikler düzenlendiğini hatırlatan Doç. Dr. Cihan Top, "Tabii aslında bu bir kutlama günü değil" diyerek sözlerine devam ediyor: "Bu etkinliklerde önemli olan toplumu bilinçlendirmek, taramalarla risk altındaki kişileri ve farkında olmayan şeker hastalarını ortaya çıkarmak. Türkiye'de 5 milyon civarında insan doğrudan ya da dolaylı olarak şeker hastalığından etkileniyor. Hastaların yakın çevrelerinin etkilendiğini düşünürsek 15 milyon insanın şeker hastalığı konusunda eğitim görmesi gerekiyor." metabolik sendrom"un önem kazandığını belirten Doç. Dr. Cihan Top, bu durumu şöyle açıklıyor: "Metabolik sendrom özellikle şişmanlık, tansiyon yüksekliği, şeker ve yağ metabolizmasıyla ilgili bozuklukların bir arada görüldüğü bir tablo. Dolayısıyla bu gibi durumların erken dönemde tedavisi önemli. Diyet, egzersiz ve hayat tarzı değişiklikleriyle tedavi edildiği takdirde, belli bir yaştan sonra ortaya çıkan diyabetin önlenebildiği gösterildi. Diyabet tanı konmadan 8-10 önce başlıyor. Açık bir kan şekeri yüksekliği olmadan önce tanı konduğu takdirde diyet, fiziksel aktivite, hayat tarzı değişiklikleri ve farmakolojik yaklaşımlarla klinik diyabet dediğimiz dönem ya geciktiriliyor ya da önleniyor."
İŞARETLERİ DİKKATE ALIN Doç. Dr. Top, erken dönem belirtilerini şöyle sıralıyor: "Özellikle ağır yemek yedikten 2-4 saat sonra kan şekerinin belirgin şekilde düşmesi, buna bağlı acıkma ve bu takip eden dönemde de ana öğünde aşırı yemek yeme hissi, yemeklerden sonra doymama gibi şikayetler temel göstergeler." Buna bağlı olarak kişinin kilo almaya başladığını ve ileri seviyede ağız kuruluğu, susama hissi, performans bozukluğu, halsizlik, yorgunluk gibi şikayetlerin ortaya çıktığını anlatan Top, bunların araştırılması gerektiğini vurguluyor. 45 yaşın üzerinde olan herkesin mutlaka açlık-tokluk kan şekerini ölçtürmesi gerekiyor. Sonuçlar normal çıksa bile tetkiklerin üç yılda bir yinelenmesi gereği de bir başka hatırlatma. 45 yaşın altındakiler ise "fiziksel aktivitenin olmaması, tansiyon ve kan yağı yüksekliği, birinci derece akrabalarda şeker hastalığının bulunması" durumlarında diyabet araştırması yaptırmalı.
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|