| |
|
|
Kazan hep doğuruyor
Meclis'te 2005 yılı bütçesinin son görüşmeleri sırasında Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Baykal arasında "faiz" tartışması yaşandı. Baykal çiftçiye kullandırılan krediye aylık yüzde 11 faiz uygulandığını, böylece yıllık faizin yüzde 132'ye ulaştığını söyledi ve bir belge gösterdi. Erdoğan iddiayı reddetti, tartışmaya karışan Devlet Bakanı Babacan da, olayın 2001 yılı öncesinin yeniden yapılandırılan kredileriyle ilgili olduğunu anlattı. Tartışmanın konusu, "temerrüt" faizleri. Yani zamanında ödenmeyen borçlara uygulanan balyoz gibi faiz oranları. Özellikle kriz dönemlerinde öldürücü silaha dönüşen, her türlü keyfi uygulamaya elverişli bir "yaptırım" bu. Alacaklı isterse krediye temerrüt, yani "TEFE faizi" yerine "Tefeci faizi" işleterek, Nasrettin Hoca fıkrasında olduğu gibi, kazanın sürekli yavrulamasını sağlayabilir . Bunun en somut örneğini Fon'a devredilen bankaların maliyeti tartışmalarında gördük. Hatırlayacaksınız, 2001 krizinde el konulan bankaların Hazine'ye zararının 11 milyar dolar kadar olduğu açıklandı. Bir yıl ya geçti ya geçmedi, rakam 20 milyar doların üstüne çıktı. Bir sonraki yıl 40 milyarı aştı, sonra 55 milyar oldu, daha sonra 77 milyar dolar. Geçenlerde bir bakanımız "Şu an batık bankaların faturası 80 milyar doların üstünde, konuşmamı bitirinceye kadar geçecek sürede kimbilir hangi rakama ulaşacak" dedi. Borcun sürekli katlanmasının iki nedeni var: İlki Ekonomi Müdürümüz Yavuz Semerci'nin 10 ay önceki ayrıntılı araştırmasında BDDK Başkanı Tevfik Bilgin ve Hazine Müsteşarı Halil İbrahim Çanakçı'nın verdikleri rakamlara dayanarak anlattığı gibi, bazılarının bilgisizlikten, bazılarının da kötü niyetle elmalar ve armutları toplamaları. Fon'a devredilen bankalardaki mevduatın kamu borcu gösterilip varlıklarının yok sayılması, kamu bankalarının görev zararlarının da batık bankaların faturasına eklenmesi gibi... İkinci neden ise TMSF'nin uyguladığı temerrüt faizleri. Buyurun bir örnek: İmar Bankası'nın devri nedeniyle kamuya geçen Telsim'in Motorola'ya 2 milyar dolar borcu vardı. TMSF, Amerikan şirketiyle 400 milyon dolarlık ödeme karşılığı uzlaşmaya vardı. Motorola, TMSF'nin temerrüt faizini isteseydi 2 milyar dolarlık borç 10 milyar doları aşmış olacaktı. Çünkü TMSF alacaklarına yüzde 200 faiz işletiyor! O nedenle de Fon'a geçen bankaların kamuya maliyeti, onca tahsilata rağmen durmadan artıyor. Toplumsal şizofreniye dönüşen bilgi kirliliğinin ve linç mantığının temelinde işte bu sorun var.
|