kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Artık mutfağımız da değişecek
Artık mutfağımız da değişecek
Gelecek nesiller şanslı

Mutfaklarımız şimdi Avrupalı olacak

Bugüne dek olan oldu ama gelecek nesiller şanslı. 17 Aralık'la birlikte artık yeme-içme alanında da büyük değişiklikler olacak. Özellikle gıda sanayindeki üretim, AB standartlarında kontrol edilmeye başlanacak. Ve o gün yediğimiz içtiğimiz şeylerle ilgili hijyen problemleri de azalmış olacak.


Artık mutfağımız da değişecek

AB ile birlikte yeme-içme alanında da önemli değişiklikler olacak. Öncelikle standartlar tekrar yazılacak. İşte o gün emin olunuz ki yediğimiz içtiğimizle ilgili hijyen sorunları azalmış olacak.

İleride tarih yazacak. Belki o zaman daha da iyi anlaşılacak. 17 Aralık 2004'de ne oldu? Biz Türkler çabuk sevinip, çabuk kızarız ya! Bir şey daha var. Çok da çabuk tüketiyoruz. Şimdi bu Avrupa Topluluğu Zirvesi'ne dek, bir kreşendo gibi, toplum olarak giderek yükselen bir beklenti ve merak ile dolduk dolduk taştık. Ne zaman ki istediğimizi aldık: O zaman itiş kakış başladı. "Ona öyle demezler. Ben olsam şöyle yapardım. Şöyleydi, böyleydi." Gün gelecek bu ilk toz duman da geçecek. İşte o gün bizi bekleyen iki şey var. İlki şu: Kazandığımız bu büyük mevziin anlamı da unutulacak. Diğeri ise, işin bundan sonrasında yapmamız gerekenler tavsayabilir. İnşallah aksi olur. Mahçup oluruz. Bütün bunları ne için söylüyoruz? Gelecek hafta 2005 yılını karşılıyoruz ya... Yazımız biraz da 2004 muhasebesi gibi. Başta dedik ya, şurası kesin. 2004 hiç kuşkusuz Türkiye için çok önemli bir yıl oldu. Bunun öneminin ne olduğunu da açmalıyız: Bakın Türkiye'nin geleceğinde artık hiçbir şey bugüne kadar olduğu gibi kalmayacak. Sadece devlet, devletin kurumları ve kuralları değil, elbette bizler de değişeceğiz. Kuvvetle inanıyorum ki Avrupa Topluluğu'nun "gelecekteki ortak kültürüne" önemli ve yaratıcı katkılarda bulunacağız. Çok ümitliyim. Bunları da en çok bugün henüz ilköğretim seviyesinde bulunan "yurttaşlarımızdan" beklemeliyiz. Onlar "farklı bir iklimde" büyüyerek geleceğin küresel kültürüne katkıda bulunacaklar. Ne yazık ki bizler son iki asırdır insanlığın kültür tarihine kalıcı bir söz söyleyemedik.

YATIRIMLAR ARTACAK
Oysa tarihimiz, geleneğimiz bize böyle bir potansiyel sunuyor. Neyse, olan oldu. Artık yönümüz önümüzdür. Kendi coğrafyamızın renklerini de muhafaza ederek yaratıcı olmalıyız. Her alanda... Gelelim profesyonellere, lokantalarımıza, otellerimize. Bugüne kadar olan manzara şudur. Türkiye'de esnaf lokantaları dışında, mutfağının marifeti ile ayakta duran iddialı lokanta sayısı bir elin parmakları kadardır ne yazık ki. Bu sahada yatırım yapanların büyük bir bölümünün hevesi şudur: Bir ya da bilemediniz iki sezonluğuna gündemde olabilecek, "moda-gözde" bir adres yapalım. Alacağımızı alalım, sonrası Allah kerim! Ana hatları ile durum budur. Şundan emin olun. Karşılığı sunulmaksızın talep olunan fahiş faturalara dünyanın hiç bir yerinde rastlayamazsınız. Neden? Çünkü, bunları itirazsız ödemeye hazır, hatta can atan bir tayfa vardır da ondan. Hiç unutmayın arz ve talep karşılıklı bir oyundur. Oyundur dedik. Evet ama aynı zamanda da terbiyedir: Birbirini yönlendirir. Şimdi sakın hiç şaşırmayın, Türkiye'de bu saha da A'dan Z'ye tümü ile değişecektir: Bir günde değil belki ama karşılıklı oyuncuları ile bütün saha ve oyun fotoğrafının değiştiğini iki üç yıl içinde göreceğiz. Nasıl olacak? Sahaya çıkacak yabancılar yeni dönemin itici gücü olacaktır... Bu kadar mı? Hayır. Artık Türkiye'yi yatırım yapmaya namzet görüp bir zamandır inceleyen önemli küresel oyuncular, fiilen yatırıma başlayacaktır. Örneğin, 10 yıl sonranın şarap dünyası için Anadolu'nun en ilgi çekici adreslerden birisi olacağını adım gibi biliyorum. Türk şarapçılığının yarını bugünün Şili'sinden iyi olacaktır. Peki ama bunları nasıl satacağız? İşin en önemli kısmı da bu! O güne geldiğimizde, dünyanın dört bir yanındaki muhtemel alıcılarımızın bizi sadece Türk Kültürünün aidiyeti içinde değil, Napolyon'un Büyük Avrupa idealinin o günkü baş oyuncularından birisi olarak görecekleri ve özellikle tercih edecekleri muhakkaktır. 2004 muhasebesi kısaca bu. Nasıl? Böyle keyifli bir yılbaşı çoktandır yaşamamıştık. Meşrebinize uygunsa bir şampanya öneririm. Hepimize kutlu olsun!
DİĞER GURME HABERLERİ
 Tereyağ yemeklerde mucizeler yaratabilir
 Büyükada'nın tatları sofraları şenlendirdi
 Şarap hiç konserve kutusunda içilir mi?
 Yılbaşı sofrasının kralı hindiye kestane yakışır
 Malzemeler Karadeniz'den
 Çikolatalı ve meyveli tebrik kartları bunlar
 Japonlar artık mantı yiyor
 Semerkant'ta topik peşinde
 Ölümsüz zeytin ağacını ellerimizle yok ediyoruz
 Günümüz mutfaklarına geleneksel Ege lezzetleri
 Halkın gözü üst düzey ziyafetlerde
 Hollywood ünlülerinin tercihi
 Mutfaktaki cennetin keşfi
 Yemeklere adlarını veren ünlüler
 Portakal bayramını kutluyoruz
 İyi bir yemek şölene benzer
 Yoksa Anis de mi Bizans'tan?
 Onlar 'kadrolu akşamcılar'
 Picasso'nun en sevdiği tatlı, armut tatlısıydı
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
    Röportaj
  » Gurme
    İyi Yaşa
İstanbul'da 4 farklı ses yankılanıyor
İstanbul'da 4 farklı ses yankılanıyor
"Akdeniz Sesleri" adlı projede Moda, Arnavutköy, Gaziosmanpaşa ve...
Toplum gönüllüleri 2 yaşında
Toplum gönüllüleri 2 yaşında
Sosyal sorumluluk projeleri üreten Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG),...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.