kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Şener: Kıbrıs tam üyelikle çözülür

Meclis'te bütçe görüşmeleri geçmişte büyük heyecan yaratırdı. Liderler ekonominin durumundan demokratikleşmeye, yatırımlara kadar çok geniş yelpazede bütçenin durumu üzerinde dururdu.
Entelektüel birikimi yüksek laf atmalar ve kürsüden aynı nitelikte yanıtları gelirdi.
Genel Kurul salonunun basın ve dinleyici localarında oturacak yer bulunamazdı.
Meclis'te dün bu görüntülerin hiçbiri yoktu. Localar da boştu...
Zaten bütçe gitmiş, yerine 17 Aralık AB Zirvesi ve Kıbrıs üzerine kurulu genel görüşmeye benzer bir tablo ortaya çıkmıştı.
Örneğin, ana muhalefet CHP lideri bir saat süren konuşmasının tam 51 dakikasını AB Zirve sonuç bildirisine ayırdı. Geri kalan 10 dakikasında da yine ağırlıklı olarak IMF ile yeni standby ve bütçeye yansıması üzerine durdu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eleştirilere yanıt verirken odaklandığı konu da AB Zirve sonucundan başka bir konu değildi... Zaten kamuoyu gibi, milletvekilleri de bütçeden çok AB Zirve sonucu üzerine yoğunlaşmıştı.
Aslında ortaya çıkan tablo, Türkiye'nin kendi iç çekişmesinden uzaklaşıp bundan sonraki süreçte enerjisini AB'ye vereceğinin en güzel göstergesiydi.
Buna karşın, hükümetin de muhalefetin de açmazı Kıbrıs sorununun nasıl çözüleceği noktasında bütünleşiyordu.
Kıbrıs'tan sorumlu Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Sabah Meclis Bürosu'ndaki sohbetimizde 3 Ekim 2005'e kadar sorunun çözülüp çözülmeyeceği sorumuza şu yanıtı verdi:
"Kıbrıs'ta tam anlamıyla bir çözüm isteniyorsa, bu ancak Türkiye'nin AB'ye tam üye olduğu gün sağlanabilir. Onun dışında, Ada'daki her iki tarafı da tam anlamıyla tatmin edecek çözümü görmüyorum..."
Şener, Kıbrıs konusunda Türkiye'nin yeni bir açılımla çözüm üretip üretmeyeceği sorumuza ise şöyle yanıt verdi:
"Bu konuda adım atacak varsa, orta yolu bulup bunu bir plan dahilinde Ada'da referanduma sunan ve Rumlarca reddedilen Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olmalı..." Şener, yeni bir girişim olduğu takdirde, bunun da değerlendirileceğinin altını da çizdi.

İletişim-etkileşim

Meclis kulisinde sohbet ettiğimiz Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu ise Türkiye'nin tam üyeliğine sıcak yaklaşmayan ülkeler üzerinde duruyordu. Mumcu, Türkiye'ye turist ihraç eden ülkelerde bir sorunla karşılaşılmadığını vurgulayarak söze başladı.
Gelen turist sayısının artırılmasından çok, bunun etkileşiminin nasıl sağlanacağı üzerinde durmak gerektiğinin altını çizdi.

ABD faktörü
Bundan sonraki hedeflerini de şöyle açıkladı: "AB Komisyonu'nun 6 Ekim'de açıklanan İlerleme Raporu'nda da; 'Kültürel iletişimin ve etkileştirilmesinin stratejik esastan biri olması gerektiği' vurgulanıyor. Tam üyeliğe kadar geçecek zamanda sadece turizm değil, başka araçlar ve yöntemlerle yola koyulacağız..."
Bu yapılsa dahi, sorunun dönüp dolaşıp Kıbrıs'a geleceği görülüyor.
Sorunun nasıl bir yöntemle çözüleceği konusunda ise henüz bir proje geliştirilmiş değil. Buna rağmen, 17 Aralık Zirvesi'nde Türkiye'nin koşulları değiştirmek için önemli bir adım attığı da kabul edilmeli.
Her ne kadar 10 ay sonrasına ötelenmiş olsa da Kıbrıs'ta bir ödün vermeden müzakere tarihi alındı. Kıbrıs'ta Annan Planı'nı tekrar gündeme getirip soruna çözüm bulunmasının tehlikesini devletin zirvesi de görüyor. Çözüm ise Rum kesimine sorunun ortadan kaldırılması konusunda adım attırabilecek ülkelerde bulunuyor.
Bunun başında da ABD ve Ada'daki garantör ülkelerden biri olan İngiltere geliyor. Bir de Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine her ne kadar soğuk bir yaklaşım gösterse de Fransa... Nitekim, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac dün Başbakan Erdoğan'a tebrik telefonunda Kıbrıs sorununun çözümü konusunda her ne kadar tam destek vereceği vaadinde bulunmasa da sorunun çözümü için adım atılması gerektiği görüşünü kayda geçiriyor.
Türkiye'nin hiç değilse 10 ay süresince, yakın geçmişte olduğu gibi bütün ülkelerin sustuğu bir olayda ABD'ye karşı efelenmeyi bir kenara bırakması gerekiyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tosbağa bacağını uzatınca...   / 19-12-2004
 Son tura girilirken...   / 17-12-2004
 Çikolata kaplı acı draje..   / 15-12-2004
 Meclis'te bildiri tartışması...   / 14-12-2004
 Türk olmak da uğraşmak da zor...   / 12-12-2004
 Olumsuzluğu paketleme   / 10-12-2004
 Can sıkıcı durum..   / 08-12-2004
 Putin de bürokrasiden yakınınca...   / 07-12-2004
 Mavi Akım'ın açtığı yol...   / 05-12-2004
 Kentler kararırken...   / 03-12-2004
MUHARREM SARIKAYA
Şener: Kıbrıs tam üyelikle çözülür
Meclis'te bütçe...
YAVUZ DONAT
Şimdi ne olacak?
Cuma, cumartesi, pazar dolu...
Ülke için başarmak en büyük siyasettir
Atasay Kuyumculuk'un sahibi Cihan Kamer "Niye siyasete...
'Ağabeyler'in Nur Meclisi
Said Nursi'nin vefat etmesiyle cemaat adeta yetim kalmıştı. 'Ağabey'...
Şehit polisler 'vatan toprağına' döndü
Şehit polisler 'vatan toprağına' döndü
Musul şehidi polislerin cenazeleri memleketlerine gönderildi. Şehit...
'Alçakların takipçisiyiz'
'Alçakların takipçisiyiz'
Musul'da şehit edilen 5 polisin cenaze törenleri dün yapıldı. Törene...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu