Atatürk kürsüde
10 kadar okur, 17 Aralık günü Efendiler! manşetiyle Atatürk'ü Avrupa Parlamentosu'nda konuşurken gösteren birinci sayfayı "aldatıcı" buldu. Bu eleştirilerin temel tezi, "Atatürk dik dururdu, asla el pençe divan durmazdı Batı karşısında" şeklinde özetlenebilir. Gerçekten öyle mi? Bir de Ergun Babahan'ın aynı günkü yazısına bakalım: "Elbette, hedef Avrupa Birliği'nin bir parçası olmak. Ama önümüzde "çağdaş uygarlık" vizyonunu tuttuğumuz sürece, bu hedef gerçekleşmese bile çok önemli değil. Önemli olan vizyonumuzdur." Ön sayfaya yansıtılan sözlere de bakınca, gelen eleştirilerin duygulara dayalı bir hassasiyetten kaynaklandığını düşünüyorum. Bunda bir problem yok. Ama Ergun Babahan'a bir dil eleştirim var: O günkü yazısında reklam filmini överken, "... izlerken insanın tüylerini diken diken eden.." ifadesine yer vermiş. Öyleyse sinirlenmiş demektir... Oysa gazetede "gururlanıldığı" konusunda bir hissi konsensüs var!
|