| |
|
|
Yalaka olmamak çok kolaymış meğer..
Tayyip Erdoğan ve ekibinin Brüksel'de Türkiye'ye AB kapısını açan pazarlıklarda sağladıkları başarı, elbet her görüş sahibi tarafından "Başarı " olarak görülmeyecektir. Çok sesliliğin ve demokrasinin gereği, herkesin ve toplumun tüm kesimlerinin, aynı şekilde düşünmemesidir. Farklı düşünceler de özgürce seslendirilmeli ve bundan kimse rahatsız olmamalıdır. Ancak Brüksel Zirvesi'ni Türkiye için "Başarı" olarak gören kesimden bir vatandaşım ben. Bu nedenle bu olayı başarısızlık hatta " Hezimet" gibi görenlerin, ne tür savlar üretebileceklerini de merak ediyorum. Veya ben onların yerinde olsaydım, acaba ne tür eleştirel cümleler kurardım? Örnekler vereyim: - Türkiye'nin AB'ye girmesi kimseyi ilgilendirmiyor. Herkesin derdi Tayyip Erdoğan'a yalakalık etmek.. - Tayyip Erdoğan'ın amacı Türkiye'yi AB'ye taşımak değil. O Ülker'in Avrupa bayiliğini almayı amaçlıyor. - Deniz Baykal'ın Brüksel Zirvesi'ni yermesi çok doğal. Baykal Başbakan olsaydı ve aynı sonucu alsaydı, muhalefetteki Tayyip Erdoğan onu yermez miydi? - Brüksel'de Kıbrıs'ı veren Tayyip Erdoğan, Lozan'a gitseydi, Kıbrıs'ın yanında, hem Batı Trakya'yı, hem 12 Adalar'ı, hem de Musul-Kerkük'ü verirdi. - Biz veren değil alan liderleri severiz. Kıbrıs'ta Türk varlığını Londra ve Zürih Andlaşmaları ile uluslararası hukuka sokan Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu'yu, bu sevgimizin ölçüsünü kaçırdığımız için idam ettik. Bizim geleneklerimizde sorunları çözmek değil, bunları biriktirip kriz konusu haline getirmek vardır. - Tayyip Erdoğan hem muhafazakar olduğunu söylüyor, hem de sorunları çözmeye çalışıyor. Bu büyük bir tutarsızlıktır. - Ne olmuş yani?. Bu iktidar YTL'ye geçmeyi başarı olarak sunuyor. Madem AB konusunda başarılı olduklarını iddia ediyorlar, o zaman YTL yerine Euro'ya geçselerdi ya. - Avrasya dururken Avrupa'ya girilir mi? Bize Avrasya'nın " Avr"ı tek başına yetmez. - Yabancı dil bilmeden diplomatik pazarlık yapılır mı? Başkan Bush ve Başbakan Blair çatır çatır İngilizce konuşurken, Erdoğan'ın Türkçe konuşması beni çok üzüyor. - Çocuklarının nikahına Berlusconi'yi ve Karamanlis'i şahit olarak çağıran Erdoğan, bu gidişle torunlarının sünnetine de Chirac'ı kirve olarak davet eder. Evet sayın okurlarım. Böyle yüzlerce eleştiri cümleleri geliyor aklıma. Meğer çok kolaymış yalaka olmamak.
|