kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Sınırların ötesindeki aşklar
Sınırların ötesindeki aşklar
Görkem-Yannis Saoulis
Katerina-Orhan Türker
Bu aşklar çok izleniyor

Ege'nin Sınırsız Aşıkları

Türk ve Yunan televizyonlarında birçok diziye konu olan 'komşu' aşkları her şeye inat devam ediyor. Bu evliliklerin gerçek kahramanları yaşadıklarını anlattı.

Yıllardır ailelerin karşı çıkmasına rağmen yaşanan Türk-Yunan aşkları, son günlerde her iki ülkenin televizyon ekranına sıkça yansıyor. Yunanistan'ın en büyük iki kanalı Antena ve Alpha'daki "Elveda Deme", "Murat" ve "Aşipel" adlı dizilerde imkansız görünen Türk-Yunan aşkları ilgiyle izleniyor.

SORUNLAR AYNI
Film ve dizilere konu olan bu ilişkilerin gerçek kahramanları da onlarla hemen hemen aynı sorunları yaşıyor. Ailelerini kaybetme pahasına direnen ve birbirlerinden vazgeçmeyip evlenen Katerina- Orhan Türker ve Görkem-Yannis Saoulis çifti de bunlardan ikisi. Ama onlar beraberliklerini hala ilk günkü gibi mutlu sürdürüyor.

Katerina-Orhan Türker
Eşim evlenirken gelinlik bile giymedi. Sadece biz ve iki şahit vardı nikahımızda. Ailesinin küskünlüğü yedi yıl sürdü. Sonunda aramızda barış imzaladık

Görkem Yannis Saoulis
Ailem nikahımıza gelmedi ama oğlum doğunca her şey değişti



Sınırların ötesindeki aşklar

Aileler hala onay vermek istemese de "Komşu" aşkı yıllardır yaşanmaya devam ediyor. Son günlerde birçok diziye konu olan Türk-Yunan beraberliklerinin gerçek kahramanları anlattı.

Dizilere ve filmlere ilham veren Türk- Yunan aşkının, gerçek hayatta da örnekleri oldukça fazla. Hem coğrafi hem de kültür olarak bu kadar yakın olunca, iki halk arasında ne aşklar, ne dostluklar yaşanmış. Bunların kimi üzücü, kimi mutlu sonlarla noktalansa da iki farklı kültürün insanlarının yaşadığı aşkların içinde hep bir hüzün, bir burukluk var. Filmlerde veya dizilerde izlediğimiz aşk hikayelerini son derece romantik bulurken, gerçek hayatta o kadar da sempatik yaklaştığımız söylenemez Türk-Yunan aşkına.

İKİSİ DE İSTANBULLU
20 yıllık evli Katerina- Orhan Türker eski İstanbullu... Heybeliada'da doğup büyüyen Rum kökenli Katerina ile üç göbekten Modalı Orhan Türker'in yolları bir rehberlik kursunda kesişmiş. Katerina Hanım Kimya Mühendisi, Orhan Türker de gazetecilik mezunu olmasına karşın meslek olarak turizmciliği seçmişler. Bu seçimleri onları 1980 yılında Turizm Bakanlığı tarafından açılan rehberlik kursunda aynı sırada buluşturmuş. Önce çok iyi arkadaş olmuşlar. Aşkları kurs bitiminde çıkılan bir Anadolu gezisi sırasında alevlenmiş ve çok kısa süre içinde evlilik kararı alınmış. Ancak onların bırakın evlenmeleri, beraberliklerinin duyulması bile iki taraftan da tepkilere neden olmuş. Orhan Ertürk karma ilişkilerde bu tepkilerin kaçınılmaz olduğunu söylüyor: "Hoş karşılanmıyor. Bu koruma amaçlı bir tepki aslında. Size benzemeyen bir şey sizi korkutuyor. İçgüdüsel bir şey. Evlenme kararı aldığımızda tepkilerin daha da artacağını biliyorduk. Hepsine hazırlamıştık kendimizi. Ben annemle birlikte yaşıyordum. Babam yıllar önce ölmüştü. Annemin fazla seçeneği olmadığı için kolay kabullendi aslında. Ama Katerina'nın ailesi kesinlikle karşı tavır aldı." Durum böyle olunca Katerina ve Orhan Türker'in evlilik törenleri de biraz buruk olmuş. Nikah dairesinde iki şahit eşliğinde kıyılmış nikahları. Katerina Hanım gelinlik bile giyememiş. Tam 7 yıl boyunca da ailesinin tavrı değişmemiş. Bir süre sonra kızlarıyla görüşmeye başlamışlar ancak Orhan Bey'i kabullenememişler. Yıllar sonra çok değer verdikleri büyük dayılarının vefatıyla barış imzalama kararı almışlar. Bir gün kayınpederinin kendisini aradığını söyleyen Orhan Bey çok şaşırmış: "Beni görmek istememeleri gücüme gidiyordu tabii ama çok da önemli değildi. Sonra kayınpederim arayıp 'Pazar günü sizi yemeğe bekliyoruz' dedi. Ben de ona 'Tabii ki geliriz ancak ne olur tatsız bir konuşma geçmesin, kaldıramam' dedim. O da "Asla" dedi ve gittik. Bu küskünlük konusu bir daha hiç açılmadı. Zamanla beni tanıdıkça sevdiler ve kaynaştık. Bizim tanıdığımız karma evlilik yapan kim var ise başlangıçta hep tepki görmüştür. Bir bekleme süreci vardır. Denilir ki bu iş yürümez. Ama ortalama 4-5 seneden sonra her şey yolunda gidiyorsa baştaki tepkiler zamanla ortadan kalkar." Eski İstanbul ve İstanbul'da yaşayan azınlıklarla ilgili çok sayıda kitap yazan Orhan Ertürk, bu kitapları eski günleri özlediği için kaleme aldığını söylüyor: "Belirli bir zaman geçtikten sonra İstanbul'un çok değiştiğini gördüm. Eskiyi bilen insanlar azaldı. Şehir çok büyük yıkımlara uğradı. Bir Karaköy Meydanı'nda bir şehir vardı. Dükkanlar, restoranlar, pastaneler vardı. Hepsini yıktılar ve şu anda ruhsuz şehrin en çirkin yerlerinden biri haline geldi. Bir de baktım ki benim dün gibi gördüğüm olaylar artık çoğu insanın hatırlamadığı bir duruma dönüştü. O zaman ben ne biliyorum diye düşündüm, Rumlarla ilgili çok konu biliyordum. Çünkü bunun içinde birebir yaşadım. Özellikle 1964 öncesi benim çocukluk yıllarımda çok farklı bir İstanbul vardı. Ben de bunları kitaplaştırmaya karar verdim." Dil ve din farkının dışında, ikisi de İstanbul kültürü almış iki insan olarak mutlu bir evliliği yürütmeyi başaran Katerina ve Orhan Ertürk çifti gibi evlilik yapanların sayısı, giderek artıyor. Bunlardan biri de Ankaralı Görkem ve Selanikli Yannis Saoulis.

ONLARI MÜZİK BİRLEŞTİRDİ
Saoulis çifti 2.5 yıldır evliler ve 1.5 yaşında bir de oğulları var. Yunanistan'da doğup büyüyen 42 yaşındaki Saoulis, yıllar boyunca hep Türkiye'den bir şeylerin onu çağırdığını söylüyor: "Kuzeybatı Yunanistan'da Osmanlı'dan kalma birçok iz var. Mesela anneannemin yer sofrası vardı, sedir vardı, tarhana çorbası içiyorduk... Sonra rembetikoda da Osmanlı renkleri var. Rembetiko hem Yunanistan hem de göçmenlerden esintiler olan bir müzik. Ege'de çok önemli eski Yunan şehirleri var. Bu gibi nedenlerle ben hep görmek isterdim Türkiye'yi. Ben Hollanda'da felsefe okudum. Efes'i görmek istedim. İlk defa 1989 yılında Holanda'dan bir arkadaşımla birlikte geldik. İstanbul, İzmir, Efes, Milas hepsini gördük. Sonra 1995'te ben yine geldim. Birkaç tane enstrüman aldım. Ud, tambur gibi... Çünkü bu tür prodüksiyonlar yapıyoruz biz. Yunan- Türk müziği tarzında. 1997'de Yunanistan'a döndüm. Sonra tekrar geldim. Bu arada Uğur Yücel çağırdı eski Yeşil'de rembetiko yapıyorduk. Sonra Kayıkçı filminin müziklerini yaptım." İTÜ Türk Müziği Konservatuvarı mezunu Görkem Ökten ile 2001 yılında karşılaştıklarını söyleyen Yannis Saoulis, onun kanun çalışından çok etkilenmiş: "Cemal Reşit Rey'de bir konser verecektim. Görkem'e benimle birlikte sahneye çıkmasını teklif ettim. O da geldi. Orada çok daha sıcak bir görüşme oldu. Daha sonra birkaç konserde daha birlikte sahne aldık. Bu arada aşkımız başladı. Yaklaşık 9-10 aylık bir beraberlikten sonra ona evlenme teklifinde bulundum. O da kabul etti ve 10 Şubat 2002 tarihinde evlendik. Her şey çok güzel gidiyor." Saoulis'in ailesi ilk önce pek sıcak bakmamış bu ilişkiye ama o, "Benim için etiketler önemli değil, önemli olan insan. Ben kalkıp da 'Sen Türksün ben Yunanlıyım, seninle bir ilişkimiz olamaz' deseydim, Görkem'i kaybedecektim. Bu kadar güzel bir çocuğum olmayacaktı. Ama maalesef tarihten gelen şeyler aileler açısından sorun oluyor" diyor. Dil konusunda da pek sorun yaşadıkları söylenemez Saoulis çiftinin. Yannis, Türkçe öğrenmek için Selanik'te 1.5 ay kursa gitmiş. Tabii pratik yapmanın da Türkçesini çok geliştirdiği görüşünde: "Ben burada yaşıyorum ve öğrenmek zorundayım. Bakkala gidiyorum, bankaya gidiyorum. Adam mecbur değil ki Yunanca bilmeye." Diğer taraftan Görkem Hanım da Yunanca öğrenmeye çalıştığını söylüyor: "Vaktimizin çoğunu burada geçirdiğimiz için de ancak kendi imkanlarımla öğrenmeye çalışıyorum. Benim de 1.5 aylık bir kurs dönemim oldu ama kurs kapandı devam edemedim. Yunanistan'a gittiğimde çabucak konuşmaya başlıyorum ama." Oğulları Aleksandros'un ise iki dili birden öğrenmesini istediklerini söylüyor annesi: "Onu yetiştirirken her iki kültürden de eşit bilgilendireceğiz. Hiçbir baskı olmayacak. O kendi seçimini kendisi yapacak. Bir dünya insanı olacak. Türkçe de öğrensin, Yunanca da. Mutlu olsun. Önemli olan o." Din konusunda da birbirlerine saygı gösterdikleri söylüyor Görkem Saoulis: "Biz Paskalya'yı Yunanistan'da geçiriyoruz. Yannis'de bana karşı dini vecibelerimi yerine getirmemde saygılı. Böyle olunca bir sorun da çıkmıyor."
YERLİ dizilere konu olan yasak aşklar heyecanla izlenirken, Yunanistan televizyonlarında da Türk-Yunan beraberlikleri sıkça ekrana geliyor

Neslihan Tunç

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 At arabalı müze gezisi
 Güçsüzlük ve ölüm bu resimlerde
 Padişahların sporu 'girya'
 Hayat veren mineraller
 Mutluluk zihninizde
 Çizgilerden zehir akıyor
 Bridget makyaj harikası
 Dışarı Çıkmadan Önce
 Yeni mekanlar denemek isteyenlere
 Sıradan bir erkekle evlenemezdim
 Kendine ve çevresine sürekli zarar veren çocuğa dikkat
 Firavunların dev hazineleri
 Şarap eşliğinde hediye seçimi
 "Yazbukey" adını çok duyacaksınız
 Bir kase süte sığan sağlık
 Dışarı Çıkmadan Önce
 Eviniz için aradığınız her şey bu dükkanda
 Müşterileri onlara çok güveniyor
 İnternetteki ışık elçileri
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Sokaklarda öpüşüp duruyoruz
Eskisi gibi işte. Gezip...
KENAN ONUK
Önemli müzik haberleri
Bu hafta da müzik dünyasından...
Uzanlar'ın koleksiyonu tekrar müzayedede
Uzan ailesinin Pamukova'daki çiftlik ile yatlarında bulunan içki ve puro...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.