|
|
GAF oloji
Semih Karaca adlı okurumuz soruyor: "En Son Babalar Duyar" dizisinde entel damat Tankut'un vejeteryan olduğu söyleniyordu. Oysa iki hafta önce çiğköfteleri, geçen hafta da Kadir'in dükkanında ızgara köfteleri mideye indirirken izledik. Bu nasıl et yemezlik?
NE DEMİŞ? "Biz seni bir çocukken gördük, bir de saçların beyazladığında. Arası olmadı yani sende..." (Beyaz'ın "Yıldızlar Sınıfı 3"te Emrah'a hitabı) GAF KÜRSÜSÜ TGRT'deki "Serap Ezgü Sizin Sesiniz" programında kocasıyla sorunlarını anlatan kadın şöyle dedi: "Bu olaylar yüzünden benim psikoloğum bozuldu!.."
BİZİM DECODER Discovery Channel'ın gezginlerinden David Adams, "Dünyanın Sonuna Yolculuk" belgeselinde bu kez izleyenleri Kamboçya'ya götürdü. Seyahatimiz keyifli başladı. Önce 9. ve 14. yüzyıllar arasında dünyanın en gelişmiş şehri olarak kabul edilen Ancor'un muhteşem kalıntılarını dolaştık. Peki bu görkemli kent neden ormana terkedilmişti? Çünkü kentin sakinleri ekolojik dengeyi bozmuşlardı. Nehirde hesapsızca avlanmış, ormanları talan etmişlerdi. Böylece kenti yaşanır kılan kaynakların hepsi tüketilmiş, insanlar göç etmek zorunda kalmıştı. Yıllar sonra aynı bölgede Pol Pot adlı bir diktatör hüküm sürmeye başladı. Kentin insanlarını alıp, tarlalara sürdü. Amacı yeni bir köylü sınıfı yaratmaktı. Sonra işi teröre döktü. Tam 1 buçuk milyon Kamboçyalı'yı katletti. Ve bölgenin bereketli toprakları "ölüm tarlaları" olarak anılmaya başlandı. Şimdi bölge insanları, atalarının hatalarını aynen tekrarlıyor. Nehri ve ormanı talan etmeye devam ediyor. Pol Pot ise ormanın bir köşesinde, kullandığı klozetin kalıntılarının yanında, bir çöp dağı gibi duran sözde anıt mezarının içinde yatıyor. Belgesel, bana unuttuğum bir gerçeği hatırlattı. Ülkeleri cennet ya da cehennem yapan, coğrafi özellikleri değil, orada yaşayanlardır...
|