İnşaat ve turizmde atağa kalkmaya hazırlanan Doğuş Holding'in Başkanı Şahenk, "Bana not verecek kişi bugün hayatta değil. Onun için karnem boş kalacak" diyor.
Doğuş Holding, önümüzdeki 3 yıl içinde Türkiye'den daha fazla büyümeyi hedefliyor. Finans, otomotiv, perakende dışında inşaat ve turizm alanında yeni projeleri bulunan grup, bu iki alanda büyük potansiyel görüyor. Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Türkiye'nin AB süreci ve IMF programlarıyla bugüne kadar ilgi gösterilmeyen altyapıya ağırlık vereceğini söylüyor ve ekliyor: İnşaatta büyük potansiyel görüyoruz. Grubun başında yaklaşık 3 yıldır bulunan Şahenk'e 'kendinize kaç puan verirsiniz' sorumuza ise şu yanıtı alıyoruz: O notu bana verecek insan bugün hayatta değil. Babam Ayhan Bey'den bahsediyorum. Onun için ben hep notsuz karneyle devam edeceğim." Şahenk'le Doğuş'un hedeflerini konuştuk...
* Herkes AB'yi konuşuyor. Ya tarih alamazsak, bu Türkiye'nin geleceğini nasıl etkiler? Türkiye için en önemli olan siyasi ve ekonomik platform. Hükümetimizin de görüşleri stratejisi belli. Orada bir problem olmayacak. Ekonomiyi zaten düzlüğe çıkartan Türkiye'nin IMF programındaki başarısı. Türkiye yaptığı değişimlerle, ekonomik kararlarla artık yavaş yavaş iyileşen, yatırım yapabilen bir görüntü haline geliyor. Tabii AB yabancı yatırımcı için ekstra sigorta poliçesi olacak. Türkiye flaş olarak patladı. Dönüşü yok. AB'nin olmaması, olayın vitesini düşürür.
* 10 yıl sonra Doğuş Grubu hangi sektörlerde yer alacak? Ağırlık bakımından üç aşağı beş yukarı bu büyüklüğümüzü sektörel dağılım olarak devam ettireceğimizi zannediyorum. Finans, otomotiv, medya, perakende gibi... Tabii inşaat ve turizmde daha fazla büyüme potansiyeli görüyorum. Çünkü inşaat çok küçülmüş. Yapılanmasını yeni bitirdi. Şimdi Ukrayna'da 200 milyon dolarlık bir köprü projesini kazandık. Nisan gibi başlayacağız. Bulgaristan'da iki otoyol, Fas'ta iki otoyol, Kazakistan'da büyük işlerimiz var. Irak'taki gelişmeleri de takip ediyoruz. IMF programında Türkiye kararlılıkla yürüdüğü sürece yavaş yavaş Türkiye'nin altyapıyla ilgili yeni projeleri olacağına inanıyorum. AB de bunu bize dikte edecek.
* Garanti-Intesa evliliği gerçekleşmedi. Yeni ortaklıklar olacak mı? Vallahi gönlümüzde ortaklık diye bir şey yok. Bu tamamen realist bir şey. Bankacılık ekonomi için çok önemli. Bankacının ekonomiye hizmet etmesi gerekir. Memleketini bilmesi gerekir... Her zaman yabancıların bankacılıktaki payının yüzde 40 olacağına inanıyorum. Ama ulusal bankacılık da önemli. Sonunda bir memleketin ekonomik politikalarına destek verecek, bu memleket için bankacılıkta koşacak kurumlara ihtiyaç var. Onun için seçiciyiz ve acelemiz yok.
AİLEM BÜYÜK DESTEK VERDİ * Yapı ve Kredi'yle ilgileniyor musunuz? Yapı ve Kredi Bankası, Türkiye'nin yaratmış olduğu en büyük markalardan bir tanesi. Türkiye'de birçok kişinin bankacılığı öğrendiği, birçok kişinin yönetimi ve yöneticiliği öğrendiği okul Yapı ve Kredi Bankası'dır. Ancak böyle bir düşüncemiz yok.
* Grubun başındaki süreçte kendinize 10 üzerinden kaç puan verirsiniz? Benim şahsen en büyük desteğim ailem olmuştur. Bunun için annemden kızkardeşime, eşime minnettar borçluyum. Çünkü 37 yaşında Türk normlarında böyle bir grupta genç olarak başa geçmek önemliydi. Kısmen o dönemde soru işaretleri oluşmuştu. İnsanın kendine not vermesi belki zor bir şey. O notu, ne rakamların iyileşmesi ne şirketlerin büyümesi ölçebilir. O notu bana verecek insan bugün hayatta değil. Keşke bugün burada olsaydı. Sevgili babam Ayhan Bey'den bahsediyorum. Onun için ben hep notsuz karneyle devam edeceğim.