|
|
|
|
Gelişigüzel aldığınız ilaçlar baş ağrısını miras bırakıyor
Kronik baş ağrılarının en önemli sebeplerinden biri; doktora danışmadan, gelişigüzel aldığımız ağrı kesiciler. Hiçbir ağrının geçiştirilecek kadar önemsiz olmadığını söyleyen uzmanlar, sebebi bilmeden ilaç kullanmanın yarardan çok zarar getirdiğini vurguluyorlar
ugünlerde bir türlü kurtulamadığınız baş ağrınız mı var? Bu ağrıların ne anlama geldiğini öğrenmek sizi korkutuyor mu? Size baş ağrılarıyla ilgili tam bir rehber hazırladık. Bu konuda doktora başvurmadan önce her türlü bilgiyi edinmek istiyorsanız, baş ağrıları ile ilgili dizimiz sizin için iyi bir kaynak olacaktır. Prof. Dr. Serdar Erdine; baş ağrılarının ne anlama geldiğini, hangi baş ağrısının ne demek olduğunu açıkladı. Hangi ilaçlar baş ağrılarının tedavisinde kullanılmalı, akupunktur, hipnoz ve bitkilerden nasıl yararlanılabilir?... Prof. Dr. Aksel Siva migreni anlattı. Ve hiçbir ilacın geçiremediği psikolojik kökenli baş ağrılarıyla başa çıkma yollarını Prof. Dr. Sedat Özkan anlattı. Okuyun ve ağrılarınızdan kurtulma yollarını öğrenin...
Dünya Sağlık Örgütü'ne ağrıyı bir hastalık olarak kabul ettiren Prof. Dr. Serdar Erdine, artık herkesin baş ağrısını bir hastalık olarak görmesini istiyor. Ağrı konusunda uluslararası çalışmalarda etkin bir yeri bulunan Prof. Dr. Erdine, Dünya Ağrı Enstitüsü'nün kurucusu ve halen başkan yardımcılığını da yürütüyor. Ağrı konusunda yayınlanmış altı İngilizce, 20 Türkçe kitabı bulunan, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Ağrı Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Erdine, baş ağrıları konusundaki sorularımızı yanıtladı...
* Kadınlar ağrıya daha mı dayanıklı? Kadın ve erkek arasında ağrıya dayanıklılık yönünden belirgin bir fark olup olmadığını söylemek kolay değil. Bu konuda bilimsel veriler yoktur. Buna rağmen; kişisel deneyimlerime dayanarak, kadınların daha dayanıklı olduğunu söyleyebilirim. Kadının anne olurken çektiği o şiddetli ağrılara bile dayandığı göz önüne alındığında, bu görüş doğruluk kazanıyor.
* Her baş ağrısı hastalık habercisi midir? Her insan zaman zaman baş ağrılarından yakınır. Baş ağrıları her zaman belirgin bir nedene ya da hastalığa bağlı olmayabilir. 'Günlük baş ağrısı' terimi bu tip ağrıları tanımlar.
* Hekime danışmadan ağrıyı kesmeye çalışmak doğru mudur? Bu soruya verilecek yanıt hemen 'hayır' olacaktır. Ağrı vücudun alarm sistemidir. Hiçbir ağrı geçiştirilecek kadar önemsiz değildir. Bu nedenle, sebebi belirlenmeden ağrının kesilmesi doğru değildir. Ağrının nedenini belirleyecek olan kişi ise; hekimdir. Hasta ne denli tıp konusunda deneyim sahibi olursa olsun, yeterli bir tanıya gidebilecek bilgi donanımına sahip değildir. Her hastanın farklı özelliği vardır. Sadece kulaktan dolma bilgilerle ağrı ya da başka tıbbi konularda fikir yürütülmesi, daha sonra onarılması zor sonuçlara yol açabilir. Ülkemizde ne yazık ki gelişigüzel kullanılan ilaçların başında analjeziklerin (ağrı kesiciler) geldiğini tekrar edeyim. Kendisinde son derece iyi sonuç veren bir ilacın diğer bir hastada aynı oranda zararlı olabileceği unutulmamalı.
* Sürekli baş ağrılarının nedeni migren mi? Baş ağrısı kliniklerine başvuranların yüzde 30-40'ını günlük süreğen baş ağrılı hastalar oluşturur. Pek çoğuna önceden yanlış olarak migren tanısı konmuş ve migren tedavisi uygulanmıştır. Ancak, hastalar bu tedaviden fayda görmediklerini ifade ederler. Bu hastaların yarısından fazlası hemen hemen her gün kontrolsüz bir şekilde ağrı kesici ilaç kullanmakta olduklarını belirtirler. Tüm ilaçlar gibi, ağrı kesici ilaçların da doktor kontrolü olmadan gelişigüzel kullanımı istenmeyen sonuçlar doğurur. Bu hastalarda baş ağrısının günlük hale gelmesinin en önemli sebebi; ağrı kesicilerin aşırı kullanımıdır. Ağrı kesici alınmadığında baş ağrısı ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle bu baş ağrısı tipine 'analjezik (ağrı kesici) çekilme baş ağrısı' da denir.
* Ağrı kesici bağımlılığından oluşan baş ağrılarını diğerlerinden nasıl ayırt edebiliriz? Bu hastalarda baş ağrısı neredeyse her gün vardır. Sabah kalkar kalkmaz ağrı fark edilir. Ağrının tipi ve yeri değişkenlik gösterir. Ağrı ile birlikte; bulantı, yorgunluk, uyku bozuklukları, hafıza ve konsantrasyon bozukluğu görülebilir. Günlük süreğen baş ağrılı hastalar genellikle değişik doktorlara başvurup gerekli gereksiz tetkikleri yapılmış ve çeşitli tedaviler uygulanmış ya da tedaviyi kendileri şekillendirmişlerdir.
* Bu kişiler hemen ilacı kesmeli mi? Tedavide kullanılan ilaçların doktor kontrolü altında kesilmesi gerekir. İlaçların kesilmesiyle birlikte, bir süre artan baş ağrılarıyla karşılaşılabilir. Bu dönemde hasta ağrı kesici ilacın çekilmesi nedeniyle oluşabilecek belirtilerin giderilmesi için hekiminin önereceği ilaçları kullanmalıdır. Unutulmaması gereken bir başka nokta; ağrı kesici ilaçların kontrolsüz şekilde aşırı kullanımının sindirim sistemi ve böbrekler başta olmak üzere, vücuda ciddi zararlar verebileceğidir. Hem günlük baş ağrılarından kurtulmak hem de bu zararlardan korunmak için kontrolsüz ilaç kullanımı, doktor kontrolünde kesilmelidir.
* Küme tipi baş ağrıları tehlikeli midir? Bunlar, özellikle göz çevresinde, alın ve şakakta tek taraflı olarak görülen ağrılardır. Zaman zaman ortaya çıktığı ve baş ağrısı kümelerine yol açtığı için 'küme baş ağrısı' adı yaygın olarak benimsenmiştir. 20-40 yaş arası erkeklerde daha sık ortaya çıkar. Ailesel olarak ortaya çıkışı enderdir. Çocuklarda çok nadir görülür. Küme baş ağrılarının tipik özellikleri vardır. Ağrı ataklar şeklinde gelir. Genellikle uyuduktan üç-beş saat sonra ya da sabah saatlerinde, hemen her gün çalar saatle ayarlanmış gibi belirli bir zamanda başlar. Ağrı tek taraflıdır ve çok şiddetlidir. En çok göz çevresinde, gözün arkasında, şakakta hissedilir. Baş ağrısı ile birlikte; gözde kızarma, kanlanma, yaşarma, burun akıntısı ve tıkanıklığı, alında ve yüzde terleme, göz kapağında şişme ve göz kapağı düşüklüğü bulunabilir. Çok şiddetli olan bu ağrı krizleri 15 dakika ile üç saat arasında sürer. Bundan sonra hasta dakikalar içinde yeniden rahatlamaya başlar. Bu ataklar günde birçok kere görülebileceği gibi, gün aşırı da olabilir. Küme baş ağrısı birkaç hafta ile aylar sürebilen krizler şeklinde olur. Arada birkaç ay süren krizsiz dönem vardır. Krizler sıklıkla dört-sekiz hafta sürer.
|
|
|
|
|
|
|
|
|