|
|
GAF oloji
Özgür Öztürk adlı okurumuz yazmış: "Omuz Omuza" dizisinde Kemal maç seyrederken, spiker günümüzün oyuncularından Di Vaio'nun adını söylüyor. Ama ekranda 1980'li yıllardan kalma bir Brezilya-İtalya maçı var. Aynı maç iki bölüm önce de verilmişti. Ama bu kez spiker İlker Yasin'di ve Beşiktaş'ın maçını anlatıyordu!
NE DEMİŞ? "Eğer miden o kızla (Sinem'- den söz ediyor) birlikte olmayı kaldırıyorsa, ben de babanı eve alırım. İkisi de defolu..." (Semra Hanım'ın "Gelinim Olur musun?" daki sözleri)
GAF KÜRSÜSÜ Metin Alkan adlı okurumuz, Mithat Bereket'in "Sesli Gazete" adlı radyo programında şu sözlerine rast gelmiş: "8 arabanın karıştığı bir zincirleme kazada 6 ölü hayatını kaybetti..." (Bazen en deneyimli habercilerin bile dili sürçer. Geçmiş olsun sevgili Mithat)
BİZİM DECODER Albert Einstein'ın dehası, beyninin fiziksel yapısından mı, yoksa geliştirdiği düşünce sisteminden mi kaynaklanıyordu? National Geographic, "Ölümün Bilmeceleri" nde bu soruya yanıt arıyordu. Einstein, dehasının kaynağı sorulduğunda "Bir çocuk kadar basit soru sormak ve daha sonra bu sorunun yanıtı üzerinde yıllarca kafa patlatmak. Örneğin, 'Şimdi dünyada saat 12, acaba Mars'ta da 12'mi' gibi..." Evet, Einstein ünlü İzafiyet Teorisi'ni kendi kendine bir çocuk saflığında soru sorarak bulmuştu... Ancak araştırmacılar için bu yeterli değildi. Onlar, ünlü bilim adamının beyninin fiziksel olarak da farklı bir yapıda olduğundan şüpheleniyordu. Profesör Thomas Harby, Einstein'ın ölümünden sonra yapılan otopsisi sırasında beynini "çalmış" ve incelemek üzere 240 parçaya bölerek, saklamıştı. Araştırmacılar Einstein'ın beyin kalıntılarını buldular. Tahminlerin aksine Einstein'ın beyni büyük değildi. Sadece görsel karşılaştırma ve mekansal konumlandırmayı sağlayan beyin bölümü aşırı gelişmişti. Peki ya bu doğuştan mıydı, yoksa Einstein bunu düşünce egzersizleri yaparak mı geliştirmişti? Uzmanların halen üzerinde çalıştığı bu sorunun yanıtı, insanlığın geleceğini şekillendirecek kadar önemli...
|