|
|
İskender olmayı kolay mı sandınız?
Aktör Colin Farrell'in "Büyük İskender"e dönüşümü, tüm oyuncular için bir "eğitim semineri" niteliğindeydi
BÜYÜK İskender filmi ülkemizde büyük bir sansasyon yarattı. Ama filmin içeriği, kurgusu ve oyunculuk performanslarından ziyade "Deniz Akkaya'nın Val Kilmer ile yaptığı röportaj" konuşuldu. Bir başka tartışma ise Büyük İskender'in gerçekte gay olup, olmadığı üzerinde yoğunlaştı. Oysa, kamera arkasında en az filmin kendisi kadar ilginç bir öykü vardı. İrlandalı 28 yaşındaki sıradan oyuncu Colin Farrell, 8 ay boyunca fiziksel ve ruhsal açıdan "eğitilerek" Büyük İskender'e dönüştürülmüştü...
GERÇEK BİR KOMUTAN Bu inanılmaz öyküyü pazar akşamı Discovery Channel'da izledim. Dublin doğumlu, iddiasız bir oyuncu olan Colin Farrell, yönetmen Oliver Stone tarafından bu rol için seçildikten sonra Kaliforniya'daki bir çiftliğin içinde bulunan karavanda yaşamaya başladı. Amerikan ordusunda yıllarca eğitim komutanlığı yapan emekli albay Dale A. Dye, ona nasıl komutan olunabileceğini anlattı. Spor hocası ve yakın dövüş uzmanı Julie Dewey Rupkalvis, aktör Farrell'ı fiziksel açıdan gerçek bir kahramana dönüştürme görevini üstlendi. Tarih öğretmeni Robin Lane Fox'un görevi ise İskender'in biyografisini, yetişme koşullarını ve düşünce tarzını genç aktöre öğretmekti. Binicilik öğretmeni Freddie Joe Fransword ise onun eğersiz bir at üzerinde kılıç sallayacak kadar kusursuz bir binici olmasını sağlamakla görevliydi. İlk 6 hafta boyunca Farrell'a, İskender'in aldığı askeri eğitimin aynısı verildi. Ancak önlerinde büyük bir handikap bulunuyordu. İskender bunu 20 yılda öğrenmişti. Farrell'ın önünde ise sadece 8 ay vardı.
BİRLİĞİNİ KENDİ EĞİTTİ Farrell, daha sonra çekimlerin yapılacağı Fas'a giderek, generallerini ve askerlerini oluşturacak 256 oyuncuyla tanıştı. Farrell burada kendisine eşlik edecek 256 oyuncuyu fiziksel ve ruhsal açıdan eğitmekle görevliydi. Sette gerçek bir komutan gibi davranmalıydı. Zira filmin başarısı buna bağlıydı. Gerçekten de çöl sıcağında aylarca onlara bir komutan gibi eğitim verdi. Gündüzleri kondisyon ve kılıçmızrak çalışması yaptırdı. Geceleri askeri taktikleri öğretti. Öyle settekiler birbirlerine filmdeki isimleriyle hitap ediyor, herhangi bir oyuncu Colin Farrell ile konuşması gerektiğinde hazırola geçiyordu. Bütün ekip, tıpkı İskender'in ordusu gibi kıl çadırlarda kalıyor, günde bir öğün yemekle yetiniyordu. Filmin ilk kareleri için "motor" denildiğinde, İrlandalı sıradan bir aktör, 2 bin 300 yıl sonra İskender'in ruhu ile yeniden insanların arasına karışmış gibiydi... Diğer oyuncular onun bir işaretiyle ölüme gidecek kadar ona inanmışlardı. Bence işi oyunculuk olanlar, ne yapıp edip, bu belgeseli edinmeli ve "başucu kaynağı" olarak arşivlerinde saklamalı. Özellikle de bir-iki kıytırık televizyon dizisinde oynadıktan sonra "star kaprisi" yapmaya başlayanlar...
|