Futbolun beceriksizleri!
Boşuna dememişler beterin beteri vardır diye. Cidden varmış, ben de zannederdim ki; en sakar, en talihsiz, milletin iki dakikada kıvırdığı işleri beceremeyen yalnızca benim. Misal; köpüklü kahve pişiremem, kırıtarak yürürken takılır düşerim, kırk yılın başı mini etek giyerim çorabım kaçar, oje süremem, elimde eşyayla merdiven inemem, kağıda düz çizgi çizemem, el yazısı yazamam... Sakarımdır, sarsağımdır, talihsizimdir. Yaa bundan üç sene önce yeni sevgili yapmışım, daha ilk buluşmalar ve acayip Jennifer Lopez edalarındayım. Çok çalımlıyım, bir numarayım yanii. Neyse arkadaşlarımıza gideceğiz, çocuk arabayı park etti ve hararetli bir şeyler anlatmakta. Arabadan indi, benden görüntü ve ses yok! "Ayşe, Ayşe nerdesin?" "İmdaaat çukura düştüüm hüüü!" Abi, arabayı tam benim taraftan çukurun yanına park etmiş. Eh ben de o kadar göklerdeyim ki, yere bakmıyorum, attım ayağı küüüt çukurun dibine yolcu.... İşte tam da bu kıvamda bir kişilikseniz, kendinizle yaşamayı öyle ya da böyle öğrenirsiniz. Ara ara dalga geçerek, ara ara sinirlenerek yuvarlanıp gidersiniz. Ancak ya binlerce insanın gözü önünde beceriksizliğiniz ortaya çıkarsa? Siz unutsanız da onlar unutmaz, bittiğiniz an o an olur yani. Artık karizmayı topla toplayabilirsen... Mevzu bahis ettiğim Christian Eichler'ın yazdığı 'Futbolun Beceriksizleri Ansiklopedisi'... Futbolla fiyasko bir araya gelince "Aaaa", "İnanmıyoruuum" "Vay şapşal" diye diye, güle eğlene anında okuyup ham yapıyorsunuz kitabı... Hadi size birkaç alıntı yapayım. Fenerimin antrenörü Christoph Daum 1999/2000 sezonunda Leverkusen'in başında, Unterhaching'le sezonun son maçında. Şampiyonluk için beraberlik bile yetecek. Ancak oyuncusu Michael Ballack'ın ayağı yanlış zaman ve yanlış mekan vaziyetlerine girince kendi kalesine gol atmış, Daum Abi'yi bitirmiş. Meğer bizim Daum, matematikten hiç çakmazmış. 1992'de Stuttgart'la Avrupa Kupası'ndayken dördüncü yabancıyı da oyuna sokup, takımını kupa yolundan etmiş. İngiliz Portsmouth takımı oyuncusu John Durnin yok uğruna gitti Niyazi'nin İngilizcesi... Durnin tehlikesiz diye golf sporunu seçmiş, ancak elektrikli golf arabasıyla çukura düşüp, altı hafta sahalardan uzak kalmış.... En çok buna güldüm, hatta dağıldım; Nijeryalı savunma oyuncusu Celestine Babayaro gol atınca sevincinden salto da atmak isterken bacağını kırmış. Daha da beteri, 'Allah'ın tokadı' dedirteni; 1975'de Manchester United'ın kalecisi Alex Stepney'in başına gelmiş. Stepney savunma oyuncusu arkadaşına öyle bir bağırmış ki, çenesi kırılmış... Şarkıcıysan, futbol kazasından yırttın demek değilmiş. Bu da şarkıcı John Secada'nın macerası. ABD Futbol Şampiyonası açılış töreninde Amerikan Milli Marşı'nı milyarların gözü önünde okurken, sen aniden sahnedeki deliğe düş ve kaburga kemiğini kır... İnanılır şey değil! İşte böyle, bir dolu en gerçeğinden komik, trajik, eyvah eyvah hadise bu kitapta. Hani futbolu sevseniz de sevmeseniz de en azından göz gezdiriverin derim. Hiç yoktan moraliniz düzelir. Onların fiyaskoları, beceriksizliklerinin yanında bizimkinin lafı mı olur canım? Gönül rahatlatmaya birebir. Haa fazla gülme komşuna gelir başına...
|