kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mesleğim hayata bakışımı değiştirdi
Mesleğim hayata bakışımı değiştirdi

Gün geliyor; valiyle devletin bürokratik yapısını konuşuyorum, bazen bir çatışmanın ortasında kalıyorum, kimi zaman adliye koridorlarında haber kovalıyorum. Farklı kesimlerden pek çok insan tanıdım. Daha doğrusu; hayatın ortasında yaşıyorum. Onların anlattığı hikayelerden birer parçayla kafamı yastığa koyuyorum. Artık hayatın benim için farklı bir anlamı var....

Nazlı Çelik Öztarhan'la buluşup, konuşmak herhangi bir gazeteci arkadaşınızla konuşmaktan farklı değil. Belli ki beş buçuk yıldır muhabirlik yapmak onda da pek çok anı birikimine sebep olmuş. NTV'nin polis adliye muhabiri olan Öztarhan, İstanbul'daki terör saldırılarında canlı yayın sırasında yaşadığı keşmekeşi veya bir grubun polisle yaptığı çatışmada maruz kaldığı göz yaşartıcı bomba sonucu yaşadıklarını, büyük bir heyecanla anlatıyor. Muhabirlik için "yaşam biçimim" diyen Öztarhan'ın mesleki aşkı pek çok şeyden önde gidiyor. Düğününe haftalar kala, son gelinlik provasından kaçıp bir 'son dakika' gelişmesinin peşine takılabiliyor. Dahası; evde yemek yaparken bile bir gözü televizyonda olan Öztarhan, eşiyle birlikte çıktığı tatillerde bile, her gün haber merkezini arayıp gelişmeleri takip ediyor...

* Muhabirlikle yolunuz nasıl kesişti?
Televizyonculuk lisenin son yıllarından beri içimde vardı. O zaman görsel medya çok popülerdi, belki ondan da etkilenmiş olabilirim. Bir de masa başı işi hiç benlik bir iş değil. O yüzden bir an önce iş hayatına atılabilmek için dört senelik okulu üç yılda bitirdim.

* Amerika'da bu işi yapmayı düşünmediniz mi?
Bir dönem düşündüm ama ileride Türkiye'de çalışacağımı düşününce, her şeyi yerinde öğrenmenin daha doğru olacağına inandım. Dönünce, NTV'de dört ay televizyonun bütün birimlerinde çalıştım. Ama belki adrenalinin yüksek olması ve bunun da kişiliğime çok uygun olmasından dolayı, haber merkezi beni çok çekti. İlk birkaç ayım sürekli gözlem yaparak geçti. Bu arada, sürekli yurtdışında yaşadığımdan dolayı İstanbul'u yeterince tanımadığımı keşfettim. Çünkü hep tatillerde geliyordum ve kısa bir dönem kalıp, hep belirli yerleri geziyordum. Ama şimdi İstanbul'un bilmediğim, gezmediğim yeri yok.

'YAŞAM KOLAY DEĞİLMİŞ'
* Bu işe yeni başlayan Nazlı Çelik Öztarhan ile şimdiki arasında ne fark var?
Gün geliyor; valiyle devletin bürokratik yapısını konuşuyorum, bazen bir çatışmanın ortasında kalıyorum, kimi zaman adliye koridorlarında haber kovalıyorum. Dolayısıyla, farklı kesimlerden pek çok insan tanıdım. Daha doğrusu; hayatın ortasında yaşıyorum. Onların anlattığı hikayelerden birer parçayla kafamı yastığa koyuyorum. Bununla beraber hayat dersleri çıkartıyorum. Artık hayatın benim için farklı bir anlamı var.

* Yani; hayatın o kadar da kolay olmadığını mı gördünüz?
Bilip de görmediğimiz o kadar çok şey var ki. Özellikle 'Şehir Notları'nı hazırladığım dönemde umutla dolup taşan bekar odalarındaki hamalların, ağır işçilerin hayatlarını gözlemleyip, sokak çocukları ile gezdim. Pavyon kadınlarının hayatta kalma, çocuklarını yetiştirme mücadelesine tanık oldum. Bunlar bana, hayata karşı farklı bir vizyon kattı. Hayatın o kadar da kolay olmadığını gördüm. Ekranın karşısından izlediğinde yeteri kadar bilgi sahibi olamıyorsun. Belki derdi olan bir kadının haberi televizyonda bir buçuk dakika yer alıyor. Ancak sen o kadınla dört saat yaşıyorsun. Çıplak gözle bu dertleri görüp, çok fazlasına tanık oluyorsunuz.

* Hep muhabirlik mi yapacaksınız?
Dönüp baktığımda bir birikim ve tecrübe sahibi olduğumu görüyorum. İleride bunları kullanarak, bir haber programı hazırlamak istiyorum. Siyasetten sanata hatta, magazine kadar uzanan ve olaylara ters açıdan bakabilen bir program hayal ediyorum. Hayalleri sınırlandırmak da çok yanlış. Şu anda bu; görebildiğim hedefim. Severek yapıyorsan, muhabirlik son derece keyifli bir iş ve işime gerçekten aşık bir insanım.

* Günde kaç saat çalışıyorsunuz?
Sabah 9'dan akşam 8'e kadar rutin çalışma saatlerim. Ama herhangi bir yerde bir şey olursa, bir buçuk gün bile eve gelmediğimi hatırlıyorum. Hatta, Irak Savaşı'nın çıktığı ilk günler birkaç saat içinde beni İskenderun'a gönderdiler ve bir buçuk ay sonra eve dönebildim.

* Bu şartlarda evliliği yürütmek çok zor oluyor mu?
Hem eşim hem ailem, hep arkamdalar. Bu işi yaparken o kadar çok şeyle karşılaşıyorum ki, birilerine de anlatma ihtiyacı duyuyorum. Biraz eşime biraz aileme anlatıyorum. Dokuz yıldır birlikteyiz Burak'la ama iki buçuk yıldır evliyiz.

'AİLEM ARTIK TEMPOMA ALIŞTI'
* Peki tehlikeli haberlere gittiğinizde aileniz, eşiniz korkmuyor mı? Yani; "Ne işin var senin çatışmanın ortasında?" demiyorlar mı?
Bu dedikleriniz işe başladığım ilk zamanlarda oluyordu. Eşimle ve annemlerle çok sıkı irtibat halindeyim. Ancak, ben onlara bu güveni verdim. Konu iş olunca, apayrı bir psikolojiniz oluyor. Normal bir insan olarak yürüyor olsam, 'Ben şuradan değil, arkasından dolanayım' derken, işiniz gereği olayın tam ortasında olmak istiyorsunuz. Başlarda sıkıntı çekseler de, artık alıştılar. Çünkü bu işte mutlu olduğumu ve hayat tarzımın bu olduğunu görünce vazgeçtiler.

* Zengin bir aileden geliyor olmanız, çalışma hayatınızda insanların size negatif bakmasına neden oldu mu?
Bu biraz kendini kabul ettirmekle ilgili. Mutlaka insanların ilk başlarda kafasında bir 'acaba' olmuştur. Ancak, zaman içinde kendimi ispat ettiğimi ve kimseden bir farkım olmadan bu işi en iyi şekilde yapmaya çalıştığımı gösterdiğimi düşünüyorum.

* Özellikle belli sosyo-ekonomik çevrede yetişen kadınlar çok iyi eğitim alır, iki üç dil bilir ama yine kendi sosyal çevrelerinden biriyle evlenip aktif iş yaşamı içinde yer almazlardı. Sizce şimdi artık bu durum biraz değişiyor mu?
Herkes illaki zor işte çalışmak zorunda değil. Herkes sevdiği işi yapmalı. Bana dönecek olursak; ben halkla iç içe yaşamayı, onlarla birlikte olmayı seviyorum. Ben her zaman böyleydim ve bu benim yaşam biçimim. Koşullarım farklı olsa da halkın içinde yaşamayı seviyorum. Çünkü işim benim için bir hobi değil, yaşam tarzı.

* Para kazanmak sizin için önemli mi?
Tabii ki para kazanmak çok önemli ve ben de aileme katkıda bulunuyorum. Evet, maalesef muhabirler ülkemizde çok iyi para kazanamıyor ama daha büyük paralar kazanıp, sevmediğim bir işi yapmaktansa, bu işi yapmayı tercih ederim.

* Gazeteci Seda Kaya Güler; "Kariyer yapan bir kadını iki tehlike bekler: Biri aşık olmak, ikincisi annelik" diyor. Siz ilk tehlikeyi atlattınız ama bebek konusunda ne düşünüyorsunuz?
Aşk derseniz, 'kesintisiz bir sevgi' ve onu hep kalbimde taşıyorum. İşimi ise; aklım ve mantığımla yapıyorum. İkisini birbirinden ayırt etmeye çalışıyorum. Zaten bunu yapabildiğim sürece başarılı olabilirim. Tabii eşim de son derece anlayışlı bir insan. Bu da benim en büyük avantajım. Anne olmayı ise doğru zaman geldiğinde anlayacağım.

Dilek Sancılı

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Kadınların en sevdiği 10 film
 Avşar'ın köylüsü suya kavuştu
 Ömer Arhan ile Şahika tutkulu bir aşk yaşayacak
 Kurşun Yarası Ayvalık'ı mesken tuttu
 Korunmaya muhtaç çocuklar meslek seçiyor
 Ezilen siz olmayın
 Dünyanın en pahalı adası satılık
 Modacılardan hayatı kolaylaştıran öneriler
 Stella McCartney'le saten dokular
 Tarih, kültür ve cam bir arada
AYŞE ÖZYILMAZEL
Futbolun beceriksizleri!
Boşuna dememişler beterin...
HAKAN & UTKU
Okuduğunu anlamamak
Birkaç gün önce sevgili Pakize Suda...
Doç. Dr. BENGİ SEMERCİ
Çocuk ve gençlerdeki şiddetin diğer yüzü: Davranım...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Sosisli sonbahar çorbası
1çorba...
Etli, sütlü gıdalar sosis ve kahve baş ağrısı yapıyor
Etli, sütlü gıdalar sosis ve kahve baş ağrısı yapıyor
Göz bozukluğundan kulak burun boğaz hastalıklarına, alkolden sigaraya...
Chopard, 2005 koleksiyonunu Eva ile İstanbul'da tanıtacak
Chopard, 2005 koleksiyonunu Eva ile İstanbul'da tanıtacak
Dünyaca ünlü Çek manken Eva Herzigova, 'Chopard'ın 2005...
Rötarlı tatil Dubai'de
Rötarlı tatil Dubai'de
Çiğdem Kayalı ile sevgilisi Tarkan Sualp, Ramazan Bayramı'nda...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.