Türküler yarışırsa
Aslında türkülerin yarıştığı falan yok... Türküleri yorumlayan adaylar yarışıyor. Ama izlenme payından büyük pasta kapma endişesi "Anadolu Ateşi" nde türküleri 'yarışır' hale getirdi. Ortak beğeniye hitap eden ve geniş kitlelerin duygusunu yakalayan popüler türküler kurtarıcı rolü üstlenmiş durumda... Daha açık bir ifade ile izleyici, programı yarışmacı adaylar için değil sevdiği türküyü dinlemek için tercih ediyor. Anlayacağınız adaylar 'out' türküler 'in'... Bu projenin akibetinin ne olacağı şimdiden belli: Devamı gelmez! Ekran dili açısından bakıldığında ise ATV'de çok 'sakil' durduğu görülüyor. Düşünce olarak son derece iyi bir proje ama uygulama noktasında handikapları hayli fazla. Mustafa Erdoğan'ın "Anadolu Ateşi"nin popülerliğini kullanarak hedefi 12'den vurma düşüncesi iş ekran diline gelince ofsayta düştü. Her şey "Anadolu Ateşi" dans grubu düşünülerek tasarlanmış.. Ne solistler ne de orkestra programın önceliği olabilmiş.. Dans grubu şovunu yapsın diye ekranda kocaman ve bomboş bir sahne izliyoruz. Zaten amatör olan yarışmacı o kocaman sahneyi doldurmakta zorluk çekiyor. Orkestra ise solistten tamamen kopuk bir açıda.. Halbuki solistin orkestra önündeki duruşu görsel açıdan çok önemlidir.
JÜRİ KADROSU ÇOK ZAYIF Yarışmacıların giydikleri kostümler ise bir hayli zorlama... Sorarım size, yıldız olmuş hangi türkücü katıldığı TV programlarında otantik olsun diye zorlama tasarlanmış kıyafetler giyiyor? O çocuklar çağın gerektirdiği kıyafetleri giyse sanki halk onları sevmeyecek! Bu bakış açısını son derece çağdışı ve kalıplaşmış buluyorum. Eğer doğru olan bu olsaydı Arif Sağ her hafta ekranda en kralından yerel bir kostüm giyiyor olurdu. Bir de çok merak ettiğim bir şey var: Madem ki bu bir türkü yarışması, neden popüler kimliğe sahip türkü yorumcularını konuk jüri olarak göremiyoruz? Gerek Ata Demirer gerekse Özkan Uğur kendi kulvarlarında çok başarılı sanatçılar ama türkü söylemiyorlar. Böyle bir misyonları yok. Olmayınca onlar da tuhaf duruyor. Eminim ki Yavuz Bingöl bu programa konuk jüri olsa cepheyi ilk terkeden Arif Sağ olurdu. Çünkü ona göre Bingöl'ün türkücü olmadığı aşikar. Geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada İbrahim Tatlıses'i dahi türkü yorumcusu olarak görmeyen Sağ için, Yavuz Bingöl ve diğerlerinin vize almasını beklemek hayalcilik olur. Jüride Arif Sağ'dan başka Türk halk müziği sanatçısı yok. Arif hoca dışında jürinin tek doğrusu ise Savaş Ay. Onun türküye ne denli aşık biri olduğunu burada anlatmaya gerek yok. Ne Cem Ceminay ne de Bige Daruga'nın bir inandırıcılığı var. Armağan Çağlayan projesi tutunca herkes yeni bir Armağan olma telaşına düşmüş! Oysa ekran elektriği denen şeyden nasibini alabilmek gerçekliğini kimileri görmezden geliyor. Daha Erkan Oğur'u tanımayan birine hangi türkü sevdalısı saygı duyup, sözlerine kulak kabartsın ki?.. Balık zaten haftalar önce kokmuştu. Son derece önemli bir yapımcı hatası olarak Cem Ceminay'ı ekranda izlemeye devam ediyoruz. İşin özeti, bu projenin jüri kadrosunun çok zayıf olduğudur. Bir de Arif Sağ'ın "Hepsi benim çocuklarım" sözü yok mu?.. Sayın hocam, madem hepsi sizin çocuklarınız neden onları yarıştırıyorsunuz. İnsan evlatlarını yarıştırır mı? Gelelim bir yarışın içinde olan ve bu toprağın sesi olmak için çabalayan adaylara... Ben bir plakçı olsam o adayların arasında sadece bir kişiye albüm yapardım, Sedat Koç'a...
|