|
|
GAF oloji
Okurumuz Savaş Camcıoğlu, TRT-1'de Vestel Manisaspor-Sivasspor maçını anlatan spikerin sonradan düzelttiği dil sürçmesine rast gelmiş: Spiker, maçın 88. dakikasında yerden "doğrulmakta" olan Sivasspor kalecisi için "Yavuz, yavaş yavaş doğuruyor" deyivermiş.
NE DEMİŞ? "Durup dururken bu soruları sormayın. Eldeki baltaya evden sap takmayın." (Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in basın toplantısındaki sözleri)
GAF KÜRSÜSÜ Toprak Sergen, "Gülbence" de Atilla İlhan'ın "felaketim olurdu" sözleriyle ünlü eseri "Üçüncü Şahsın Şiiri"ni okudu. Ergen, Sergen'e sordu: "Senin mi bu şiir, çok etkilendim..."
BİZİM DECODER Bildiğiniz gibi ülkemiz ağustos ayında ilk kez Formula 1 yarışlarına ev sahipliği yapacak. Ülkemizde bu sporu pek az kimse tanıyor. Formula 1'in adını duyan, NTV'deki yayınlara şöyle bir bakıp geçen izleyiciler için Discovery Channel'daki "Formula 1'in Sırları" son derece "öğretici" bir kaynak niteliğindeydi. Malum, ağustos geldiğinde yarışlara "Fransız kalmamak" lazımdı! Belgesel, Formula 1'in akıl almaz teknolojisinin sırlarına ışık tuttu. Yarış her ne kadar pilotlar ve takımlar arasındaymış gibi görünse de asıl mücadele kural koyucularla mühendisler arasındaydı. Teknolojik sıçramalar neredeyse pilotlara ihtiyaç kalmadan otomobilleri yarıştıracak düzeye erişmişti. Kural koyucular ise bunun seyir zevkini azaltacağını iyi bildikleri için özellikle bilgisayar kontrollerine karşı kısıtlayıcı kuralları hayata geçiriyor ama mühendisler bu yasağı aşacak sistemler geliştiriyordu. İlk başlarda Formula 1 araçları teknolojiyi uçak sanayiinden transfer ediyordu. Şimdilerde ise Eurofighter gibi teknoloji harikası uçaklar, Formula 1 pistlerindeki tekniklerden faydalanıyor. Beni en çok şaşırtan olaya gelince: Meğer Formula 1 arabaları mükemmel gövde yapıları nedeniyle piste doğru müthiş bir güçle bastırılırmış. Öyle ki; Formula 1 aracı, ufak tefek değişikliklerle bir tünelin tavanında yerçekimine meydan okuyarak yol alabilirmiş...
|