|
 |
|
 |
  |
|
Mısralardaki özlem
Tiyatrocu eşi Kerem Yılmazer'i HSBC binasının önünde patlayan bomba ile kaybeden Kortay'ın acısını şiirlere döküp, eşini gazetelere verdiği ilanla andı.
Ölüm, özel bir televizyon kanalına dublaja giden tiyatro ve sinemanın usta oyuncusu Kerem Yılmazer'i HSBC Bank'ın yanıbaşındaki trafik ışıklarında yakaladı. Yeşil ışığın yanmasını beklerken, patlayan bombayla Yılmazer, direksiyonun başında son nefesini verdi. Yılmazer'in ölümü dostlarını, sevenlerini ve aynı zamanda meslekdaşı olan eşi Göksel Kortay' ı yasa boğdu. Aradan geçen bir yıla rağmen Kortay'ın gözyaşları dinmek bilmedi. Kortay, hain saldırının hayatından koparıp aldığı eşine özlemini, ölümünün birinci yıl dönümünde gazetelere verdiği bir ilanla dile getirdi: "Hain eller seni benden, sevdiklerinden, dostlarından kopardığından bu yana 365 gün geçti. Ağır ağır...
Acı, elem, gözyaşı dolu koskoca, uzun bir yıl... Sensiz... Ama buradasın... Gülümseyen ayın yüzünde, gecenin lacivertindesin... Güneşin pırıltısında, gökyüzünün mavisindesin... Bembeyaz karda, düşen her yağmur damlasındasın.... Dalgaların köpüğünde, doğanın yeşilindesin... Sabah dinginliğinde, loş bir odanın sessizliğindesin. Bahar dalının tomurcuğunda, açan çiçeğin rengindesin. Esen rüzgarın nefesindesin... Bülbülün şarkısındasın... Her tiyatronun sahnesindesin... Hep bizimlesin... Sevdiklerinle, sevenlerinlesin... Her yerdesin... Tüm sevenlerinin yüreğindesin. Sen buradasın... Benim içimdesin... Canımsın. Senin GÖKSEL'in"
'ÇOCUK BİLE YAPMADIK' Özlemini dizele döken Kortay, eşinin adı anıldığında hala gözyaşlarını tutamıyor. Birbirlerine duyduğu sevginin bölünmemesi için çocuk bile yapmadıklarını söyleyen Kortay, şimdi hata yaptıklarını düşünüyor: "Sevgimiz bize yetiyordu, aşkımız bölünmesin diye çocuk bile yapmadık. Keşke ondan bir çocuğum olsaydı. Sonumuzun böyle olacağını nereden bilirdik." Eşinin evlilik alyansını parmağından bir an olsun çıkarmıyor. En büyük hayali ise 58 yaşında hayata veda eden Kerem Yılmazer adına bir vakıf kurmak ya da kitap çıkarmak. Özleminin her geçen gün arttığını söyleyen ünlü tiyatrocu, "En çok da bana Göksi diye seslenmesini özledim. Kapı her çalındığında bebeğimin içeri gireceğini sanıyorum" diye konuşuyor.
Didem ÜNSAL-Pervin METİN / İSTANBUL-MERKEZ
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|