SABAH - 20/11/2004 - Reha Muhtar

Şu an 20 Kasım 2004 - Cumartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	» Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cuma

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Otomobil

	Sinema

	Çizerler

Google Arama

	"Hepimiz bilmem ne çocuğu muyuz?.."
	Espri bir zekâ işidir..
	Günün sözü

Espri bir zekâ işidir..

Yıllardır hiç aklımdan çıkmayan bir fıkra bu.. Her dinlediğimde içindeki müthiş zekâya hayran kalırım..
Bazı fıkralar vardır.. Esprileri çok yüzeysel olur..
İçinde fazla bir zekâ kıvılcımı yoktur.. İki bel altı sözcükle durumu kurtarır..
Salamon'un hikâyesi onlardan değil..
Sevgili Cenk, bu müthiş fıkrayı gönderince bir kez daha herkesle paylaşmak istedim..
Bilmiyorsanız okuyacaksınız.. Biliyorsanız da biliyorum bir daha okuyacaksınız..
Yine keyif alacaksınız..

***

Salamon'un hikâyesi
2. Dünya Savaşı'nda 2 Yahudi Almanlara esir düşerler.
Salamon arkadaşına sorar.. -"Ne yapacaklar bu Almanlar bizi?.."
Yahudi arkadaşı başlar anlatmaya.. - 2 ihtimal var Salamon.. Bizi ya öldürürler ya da esir kampına yollarlar.
Öldürürlerse sorun yok..
Ama kampa gidersek 2 ihtimal var.. Ya kurşuna diziliriz ya da gaz odasında öldürülürüz.
Kurşuna dizilirsek sorun yok..
Ama gaz odasına gidersek 2 ihtimal var.. Bizden ya sabun yaparlar ya da kağıt.
Sabun yaparlarsa sorun yok..
Ama kağıt yaparlarsa 2 ihtimal var.. Ya gazete kağıdı oluruz ya da tuvalet kağıdı.
Gazete kağıdı olursak sorun yok..
Ama tuvalet kağıdı olursak.. İşte o zaman boku yedik Salamon..